mindhunter dizisi ile amerikan halkını seri katilmiş gibi gösteren yayıncı ve yapımcı kuruluş. neymiş efendim, bir de gerçek hikayelerden kurgulanmış. gerçek seri katiller anlatılmış. fbi'da ilgili birimin kuruluş hikayesi imiş. tamamen fitne ve fesat. hayır yani gerçekten seri katiller varsa var, sana ne? sana mı kaldı dizisini yapmak? sen kime hizmet ediyorsun? bence amerika'da kesinlikle yasaklanmalı. go home netflix!
bundan on yıl kadar önce amerika'da film cd'si göndererek işe başlayan firma. bir cd-dvd kiralamak 2-3 dolar iken aylık 7 dolara mı ne üye oluyordun. 3 cd çevirebiliyordun. biri gelip diğeri gidiyordu. sitelerinde bir seyir listesi yapıyordun ordan ona göre gönderiyorlardı.cd kırmızı bir kare zarf içinde geliyordu. bir yaprağını ters çevirip yapıştırınca tekrar pulsuz ücretsiz posta kutusuna geri atıp gönderebiliyordun adamlara. sitelerinden izleme olayı sonra başladı.
netflix tarihine de geçmiş bir hareketimse, before the rain filmini arşivlerine ben soktum, ısrarla isteye isteye. ne bilsin elin amerikalısı allaaan makedon filmini.
aylık belirli bir ücret karşılığında üye olunabilen, üye olunduktan sonra da neyi izleyip neyi izlemeyeceğine karar verebildiğin internet üzerinden bişiler izleme servisi kendileri.
Irkçılık üzerinden prim yapan zorlama olarak illaki bir projenin içine siyahi bir karakter sıkıştırma derdinde olan platform.
Şimdi neden bunu yazıyorum çünkü artık orijinal yapımların amına koymalarından bıktım hollywood'ta da olan bu zorlama siyahi populizmi artık bi bitsin. Kendilerine özgün yaptıkları projelerde istediklerini yapsınlar eyvallah ama bir eserin uyarlanmasında orijinalliği bozmayın be abi. death note'un uyarlanmasında tutup L karakterini siyahi bir oyuncu yaptılar. Şimdi son olarak da kitaplarından ve oyunundan uyarlanan the witcher dizisi projesinde orjinalinde saçının teline kadar beyaz olan ciri karakterini siyahi yapmaya karar vermişler.
Ben bu the witcher'ın kitaplarını okudum oyunlarını bilmem kaç defa bitirdim. Tamamen benim gibi bu evrene hasta olan insanların bütün tadı kaçmış ve herkes diziyi izlememe kararı almış durumda. ciri karakteri öyle dandik bir yan karakter de değil gayet önemli bir karakter. Ama böyle zorla gözümüze soka soka o karakter siyahi olacaksa amına koyim öyle dizinin. Ya abi yazar öyle hayal etmiş tasvir etmiş bu hikayeyi yazmış. Adam istese siyahi karakter koyardı ne bu siyahi koyayım, yok bir de Hintli koyayım ırkçılık olmasın.
Bir oyun var işte 14. Yüzyılda bohemya'da geçiyor. Adamın biri çıkmış twitter'dan bu oyuna sallıyor. neymiş oyunda zenci yok diye karalama kampanyası falan başlatmaya çalışıyor. Yapımcısı da zor durumda kalmamak için 14.yy'da Bohemya'da zenci mi vardı biz oyuna koyalım diye cevap veriyor. Sonuç olarak artık bu durumun boku çıktı. yüzüklerin efendisi kazara baştan bidaha çekilse kesin biyere bi siyahi sıkıştırırdı bu yavşak Hollywood.
birkaç ay önce hayal denecek türden bir olaya imza atarak kendi esrarlarını piyasa sürdüler. otu, disjointed isimli bir dizi ürettiler. sadece tıbben esrar alması gereken kişilere satılacak olan ürün, hollywood'da bir butikte birkaç gün satıldı. zaten iyi oldukları tanıtım konusunda yine şaşırtarak diziyi bu şekilde tanıtıma soktular.
Şu sıralar hiç olmadığı kadar çok şey izlediğim; dizi, film, belgesel içeriği barındıran internet platformu. Yayın kalitesini düşürme kararı almışlar, henüz bir etkisini göremedik. Bakalım...
Belgesel diziler konusunda başarılı, diziler konusunda az başarılı ve fimler konusunda oldukça vasat olan platformdur. Filmler konusunda oldukça vasattır. Genelde çerezlik filmler vardır. Popüler kültürde biraz abartılmıştır.
Türkçe versiyonu şu an için çok eksik olan uygulama. Ayrıca çok Kısıtlı bir içerik sunuyor. Edinmek isteyenlere tavsiyem biraz daha beklemeleri yönünde olacak. çünkü fiyat olarak biraz pahalı.
reklamsız, sıkıntısız, gerektiğinde telefonuna wifi olan bir yerden indirerek yolda, dağda, bayırda internetinden yemeden güzel bir şekilde vakit geçirmeni sağlar. interaktif dizi ve belgeselleriyle de dikkat çekmeye devam etmektedir.
1 yıl önce düşüncemi Netflix/#109294 bu girdide bahsetmişim zaten. Geçen 1 yılda ise beni ve benim gibi üşengeç insanları kendisine bir şekilde aylık ücret karşılığında bağlamıştır. Son 1 yıl içerisinde içerik yönünden zenginleşmesini göz ardı etmiyorum. Fakat genel izleyici profiline oynamayıp, ne şiş yansın ne kebap yansın düşüncesinden de çıkıp daha özgün ve ilgi çekici yapımları çoğaltırlarsa gelecek için potansiyelleri mevcut bana göre. Televizyonun geleceğini alması açısından gerekli olduğunu düşünüyorum bu şirketlerin. Netflix ne kadar başarılı olur bilemem, göreceğiz.
Ulusal yayın kalitesinin gunden gune yerlere serilmesinin ardindan dizi ve sinema ve tv icerigi izleyicisi icin son zamanlarda kisinin abone olarak kendisine yapmış olacağı en büyük iyiliklerden olacaktir.
Eger dizi takip eden birisiyseniz tabi ki tek alternatif netflix değil ama simdi bi düşünün bir web browseri üzerinden izlemeye calisacaksiniz, dondu donmadi, alt yazisi oturdu oturmadi, yok tek partdi yok cok partti derken diziyi izlemek eziyete dönüşecek.
Ama böyle mi netflix, bağlıyorsun tv yi internete sonra o dizi senin o film benim takil dur. Evet icerik olarak Türkiye paketi ingiltere ve Amerika nin yanina bile yaklasamaz ama şimdilik en iyisi bu.
Bu kadar övdüm de abonelik var mı diye sorun yok walla. Onca saat dizi izlemek vakit kaybı gibi geliyor. En son lost dizisini baslangicindan 4 sene sonra izlemeye basladim sonra döndüm bi hesapladim ömrün bilmem kac saati oylece gecmis gitmiş. Zaten toplasan sanrim 5 dizi takip etmisimdir o yuzden bana fazla netflix ama dedigim gibi takipcisine bulunmaz nimet.
1990’larda DVD kiralama hizmeti veren küçük bir girişim iken, 20 yıl içerisinde medya içeriği paylaşan web tabanlı girişim.
Teknoloji iletişimcisi ve akademisyen Dr. Sertaç Doğanay'ın Netflix algoritması hakkındaki yazısından bence en önemli kısmı cımbızlayıp aşağıda paylaşıyorum. (link: www.sertacdoganay.com/... : yazının detayı)
"Kurulduğu günden bu yana farklı yapımcılar tarafından üretilmiş içerikleri arşivleyen ve dağıtan Netflix, 2013 yılında yapımcılığını kendi üstlendiği bir dizi projesini hayata geçirmek için kolları sıvadı. İlk orijinal Netflix içeriği House of Cards, yayınlandığı gün itibariyle dünya genelinde bir fenomen haline geldi ve beraberinde Netflix’e milyonlarca üye kazandıran sadık bir takipçi kitlesi yarattı. Dizi, Primetime Emmy ve Golden Globes’un da aralarında bulunduğu prestijli ödül törenlerinde 200’den fazla kez aday gösterildi, 20’den fazla ödül elde etti. Ne var ki vitrinde daima oyuncu, senarist ve yönetmenler gözükse de Netflix’in ilk projesinde yakaladığı bu büyük başarının arkasında veri bilimci ve mühendislerden oluşan dev bir ekip vardı. Tam 6 sene boyunca, Netflix izleyicilerinden toplanan veriler analiz edildi ve kast seçiminden senaryo kurgusuna varıncaya kadar diziyle ilgili tüm detaylar bu verilerden elde edilen genel kullanıcı eğilimleri gözetilerek dizayn edildi. Netflix, büyük veri analizinden yola çıkarak genel kullanıcıyı neyin cezbedeceğini artık biliyor."
İnternette her hareketimizin farkında olmadığı iz sayesinde aklını kullananlar zengin oluyor. Arka yüzde yaşananları bilmeyen bizler de "ne harika içerikler üretiliyor? tam da bana hitap eden filmler, diziler..." şeklinde hizmete bağlanıveriyoruz.
Sanayi tipi dizi ve içerik ürettiği için önyargı ile yaklaştığım platform. Hele bu aralar, izleyeceğim varsa bile netflix logosu görüp izlemekten vazgeçtiğim çok yapım var. Sırf bu yüzden disney+ ,apple tv+ ve amazon prime platformlarını destekliyorum. Rekabet olsun, içerk kalitesi artsın.
İstediğim her türlü içeriği, üzt düzey İngilizce'm de olduğundan, internette bulabildiğim için numarasını anlamakta güçlük çektiğim nane. Şöyle söyleyeyim, istediğim dizidir, filmdir ne varsa internette istediğim vakit bulabildim şu yaşıma kadar. Çok overrated uygulama usta öyle böyle değil.
aşk 101, hakan muhafız, atiye projeleri sonrasında türklerin ne kadar "kolay satış yapılabilecek beleş mal pazarı" olduğunu gören ve bu sebeple bize daha çok bu tarz yeni "türk malı" dizi/film yutturacağını göreceğimiz firma. hiç değilse şu "türk malı" diye yutturulan netflix dizilerini izlemeyin de netflix türklere "türkler beleş mal pazarı" gözüyle bakmasın. onun dışında ne film varsa izleyin. netflix bu gidişle bizden gelecekte her ay 100 milyonlar koparacak.