lise zamanlarımda okumakta bir hayli güçlük çektiğim mehmet akif ersoy kitabıdır.
1900'lü yılların başında yayınladığı şiir kitaplarının derlemesidir. Şiir yanı sıra fikir kitabıdır. 7 bölümden oluşur. (7 kitabın bir araya getirilmesi nedeni ile)
Türk Dili ve edebiyatı öğretmenimiz tarafından hediye edilen, yayına kendisinin hazırlamış olduğu baskısı tamamen kurtarıcımdı o dönem. Zira Anlaşılması güç olan orjinal dilini daha yalın hale çevirerek bizlere kolaylık sağlamıştı.
okumak isteyenler için, Osmanlıca kelimelerin anlaşılmasını sağlamak amacıyla, kitap sonunda sözlüğe yer verilmiş ya da her sayfa altında kelimelerin türkçe çevirisine özen gösterilmiş baskıları tercih etmeniz ve eğer okumadıysanız, kesinlikle hayatınızda bir kere bile olsun okumanız, benim naçizane tavsiyemdir.
Yaşadığı dönemi satırlara bu kadar güzel yansıtması , şiirlerindeki örgüsü, dil yapısı, anlam yoğunluğu fevkaladenin fevkinde. Her okuduğumda, ilk defa okuyor gibi olmam bundan ötürü olsa gerek.
"Arkamda kalırsın, beni rahmetle anarsın. Derdim, sana baktıkça, a biçare kitabım! kim derdi ki: sen çök de senin arkana kalsın, Uğrunda harab eylediğim ömr-i harabım?"
Safahat , Mehmet Âkif Ersoy’un 1911-1933 yılları arasında yayımladığı yedi şiir kitabının 1943 yılında SAFAHAT adı ile tek bir kitap halinde oluşturulmuş halidir. Bunlar sırasıyla safahat,Süleymaniye kürsüsünde, hakkın sesleri, fatih kürsüsünde,hatıralar,asım ve gölgeler. Kitabın ilk bölümü "Oku" diye başlar. kitabın her bölümü farklı bir dönemi ele alır.
Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz:
Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz!
Kapkaranlıkken bütün afakı insaniyetin,
Nur olup fışkırmışız ta sinesinden zulmetin;
(hakkın sesleri)
sıkça sefahat sözcüğüyle karıştırılan bir sözcük. safahat'ın kökü olan safha evre anlamını taşıyor. mehmet akifin yedi şiir kitabını bir araya getirdiği kitaba bu ismi vermiş olması şairliğinin evrelerini bir araya topladığı için olsa gerek.