bununla karşılaştığım zamanı hiç unutmuyorum. eskişehir'de ilkokuldayım, murat atılgan ilkokulu. okul bahçesinde bi spor salonu var. bizim yaşımız küçük olduğu için bizim beden eğitimi dersimiz yok, ara ara kapısını açık görürsek içeri giriyoruz gizli gizli sonra orada kocamaaan boş sahada deli gibi koşuyoruz falan.
bi gün yine girdik salona, ortaya voleybol filesi gerilmiş. koşuyoruz bi o taraf bi bu taraf. o ara birisi dedi ki gelin burada bi kapı var. tribünlerin altında bi kapı...açtık kapıyı aboooo bir sürü top. basketbol topu, voleybol topu, tenis topu, futbol topu ne arasan var. aldık birer tane çıktık sahaya tekrar, hepimiz bi oraya vuruyoruz koşuyoruz peşine bi buraya vuruyoruz koşuyoruz peşine falan. o ara ben benim topa vurdum gitti taaa en köşede dip köşe bi yere girdi.
gittim topu almaya, bi baktım bi top daha var orada ama biraz daha büyük benim elimdeki futbol topundan, bi de nasılsa azıcık şekilsiz öyle tam yuvarlak değil. dedim herhalde havası inmiş ondan böyle. elimdeki topu bıraktım onu alıyım dedim...yok alamıyorum çok ağır. birisini çağırdım beraber çıkarttık olduğu delikten. şimdi şöyle düşünün ortada bi top ya da topa benzer bişe etrafında 3-4 tane ilkokul 2 öğrencisi mal gibi bakıyoruz. topa vurmaya çalışıyoruz, vurulmuyor, kaldırıp kucaklamaya çalışıyoruz olmuyor...çocuk aklı bi boka yaramıyor top diye düşündük ve gittik.
ben o topla tekrar bir araya geldiğimde aradan tam 2 sene geçmişti. ben ilkokul 4 e gelmiştim ve beden eğitimi dersi için ilk defa o spor salonuna yasal olarak girmiştim. ilk ders öğretmen dedi ki kültür fizik hareketleri yapacağız. çocuk aklı çok anlamadık kültür ne alaka falan diye. neyse hepimiz birer mat aldık altımıza, eğiliyoruz kalkıyoruz falan derken o toplar çıktı. hemen koştum öğretmenin yanına, amerikayı keşfeden kaşif edasında öğretmenim bu topların havası inik hava basalım bunlara dedim. o da gariban bozmadı beni, geç yavrucum yerine şimdi göstercem dedi.
neyse ki çok da haşır neşir olmadık o toplarla nedense sene boyunca arada bi çıkıyordu ortalığa, vurunca gitmediği için pek kimse sevmemişti benim gibi.