Amerikan iş adamı, politikacı ve girişimci. Nam-ı diğer sahtekarlar prensi.
Çok eğlenceli bir hayat hikayesi var. Halkla ilişkilerin büyük ustalarından ve bir pazarlama dehası.
25 yaşında, neredeyse kör ve eli kolu tutmayan yaşlı bir köleyi satın aldığında başlıyor kendisinin kariyeri. Kadının George Washington'un 161 yaşındaki dadısı söyleyerek insanları bu kadını görmeye davet ediyor. Kadın öldüğünde, ki 80 yaşında öldüğünde, ise otopsisini de bir gösteriye dönüştürüyor ve kişi başına 50 centten izleyiciye açıyor.
Daha sonra bir süre sıkıntı çektikten sonra, 1841 yılında Barnum'un Amerikan Müzesi'ni açıyor. Burada sergileyecek kendini ünlü edecek tuhaf insanları(o zamanlar ucube diyorlar tabi). Feeje Denizkızı ismini verdiği ilk sahtekarlığını yapıyor hemen. Güya bir maymunun başına ve bir balığın alt kısmına sahip.
Bundan sonra sıra general Tom thumb'a geliyor. Dünyada yürümüş en ufak adam diye pazarlıyor ve 11 yaşında olduğunu iddia ediyor çocuğun, halbüse çocuk daha 4 yaşında. Sıkı bir eğitim ve sahip olduğu doğal yetenek sayesinde napolyon'dan herkül'e pek çok insanı taklit etmeyi öğreniyor tom. 5 yaşındayken şarap, 7 yaşındayken de sigara içmeye başlatıyorlar insanları etkilesin diye.
1843 yılında fu-hum-me adında yerli bir dansçıyı katıyor ekibine. 1844-45 aralığında ona katılacakların ilki bu kadın aynı zamanda. Nasıl oluyor çok emin değilim ama bir şekilde kraliçe victoria'yı bile ziyarete gidiyorlar. Kraliçe tom thumb'ı pek sevse de adamın haline üzülmüş. Burdan sonrası yürü ya kulum modunda. Rus çarına kadar çıkıyorlar ve Barnum'un şürekası yolda sürekli olarak genişliyor ve ünü artıyor. 1846 sonlarına doğru müzesi neredeyse yılda 400.000 insanı ağırlıyor.
Gelelim Jenny Lind olayına. (link: youtu.be/... : şunu bi dinleyin o arada). Victoria'nın huzuruna çıktığında İsveç Bülbül'ü lakaplı Jenny Lind hanımefendinin ününü duyuyor Barnum, diyor ki size amerika'da da ünlü edelim. 150 gösteri için anlaşıyorlar, gösteri başına 1000 dolar ücretten. Lind ödemeyi önden isteyince Barnum varını yoğunu ortaya koyup yapıyor ödemeyi. Lind iyi şarkıcı aslında, o konuda sıkıntı yok da kadının ününün bir kısmı da Barnum'un pazarlama dehasından geliyor aslında. 93 kadar gösteri yapan lind daha sonra yolda geçen zamandan sıkılıp bırakıyor. (Chopin ve Hans Christian Andersen bu hanımla evlenmek istemiş kadın reddetmiş) Gösteriler kendisine şimdinin parasıyla 20 milyon kadar gelir getiriyor.
Barnum bu kadından aldığı rüzgarı da kullanarak, müzesini orta sınıf için sürekli bir eğlence haline getiriyor. Daha sonra müzesi yanıyor ve herkes bunun barnum için yolun sonu olduğunu düşünüyor ama adam inat edip her şeyi baştan bir daha yapıyor ve daha da çok kazanıyor. Tam manyak. O müze de yanıyor, Barnum bir üçüncüyü açıyor. O da yandığında, adam artık hacıt bende para kalmadı diyerek, müze işinden vazgeçiyor.
Peki ne yapıyor? Bildiniz, sirk kuruyor. 2017 yılında kadar faaliyet gösterecek Barnum & Brailey sirkini altmış yaşında açıyor. Dehası bir kere daha kendini gösteriyor burada ve gidip bir tren satın alarak sirkin her yere gidebilmesini sağlıyor (O dönemlerde amerikanın çoğu kısmında yol yok). Yeni ve ilerici fikirlerinden dolayı reklamcılığın shakespeare'si olarak anılmaya başlanıyor. "Barnum & Bailey; Dünyadaki En harika şov" adıyla dünya turnesine bile çıkmış.
Bundan sonrası sakin. Otobiyografi falan yazıyor. Bir ara belediye başkanı oluyor. 81 yaşında da evinde ölüyor. İlgilenenlerin the greatest showman filmini izlemesi şiddetle tavsiye edilir.