çok farklı bir bakış açısıyla şunları söyleyeyim... bir hristiyan gözüyle. protestan bir insanım ben, adventistim. ordodokslukla falan uzak yakın alakam yoktur... neyse.
70'lere kadar vardı burası. sonra statüsü değişmiş kapandı vs. bir dönem katoliktim, rahip/papaz olmayı istemek ne olursa olsun gecerdi insanın aklından. herkesin bir anlık duyguyla verebileceği bir karar da değildir. sonucunu her aklına eseni papaz yapan katolik kilisesi bedelini pedofili haberleriyle ödedi , hele de amerikada. neyse...
sene 2019, bu okuldun türkiye açısından hiç bir ama hiç bir tehditi yoktur. çünkü rum kilisesi kimi geleneksel kiliseler gibi içine kapanık bir kilisedir. misyon veya misyonerlik refleksleri yoktur. umurlarında da değildir. protestan kiliseleri kendi ifadeleriyle "müjdeyi duyurmak" halkın anladığı dille "misyonerlik yapmak" peşindedir.
bu okul açılacak olsa, en fazla bir miktar rum ki ülkemizde kaç rum kaldı ki, kaçı bu devirde papaz olmak istesin... papazlık eğitimi alma imkanı bulacak. belki katolik kilisesi de italya'ya fransa'ya kırk yılın başı birisini papazlık için göndermek yerine burada eğitim imkanı bulacak.
iyi tarafı bile vardır hatta: orada eğitim türkçe verileceğinden, bu toprakların insanı, senden benden insanlar olacaksa bir gün papaz olacak rum veya katolik kilisesinde. seni beni anlayan, dünyaya türk insanı ile aynı gözle bakan.
bir sidik yarışına dönüştü iş aslında. sanki devletin elinde ki bir kozmuş gibi. kalkıp rumlar dese ki, "okulun aq! toprağımızı geri verin biz otel avm yapmak istiyoruz oraya" dese bizimkiler "oha lan noooluyo!" der kalırlar. çünkü bizim devletin gözünde bir "şehir efsanesi" çünkü burası... bizim devletin gözünde "önemli ve pazarlık konusu" bir durum.
bir tane de adam gibi bir danışman kalkıp benim şurada yazdıklarımı söylese, ulan aslında bir boka yaramıyormuş burası bari ne koparırsak kardır gider ayak pazarlık unsuru diyerek daha akıllıca davranırdı şimdiye dek.
neyse bana ne len... avm yapılsın oraya... hem güzelim heybeliadan'nın da anasını bellemiş oluruz bir oralar kaldı çünkü kulağımızın arkası gibi.
1844 yılında kurulmuş olan okuldur. esasında bu okulun yerinde i. photios'un kurduğu bir okul vardır ama 1000 yıllık bir okul ve manastır olduğu için haliyle yerle yeksan olmuştur.
ayrıca 1950 yılında da tekrar elden geçmiştir.
toplamda 990 mezun vermiştir bu okul. ölmüş mezunlarından bazıları okul bahçesinde gömülüdür.
kapanmasının sebebi ise yök'ün kurulmasıdır. eğer yök kurulmasa günümüzde hala işlevine devam edecekti.
okulun lise bölümü ise hala açıktır ama öğrenci girişi yasaktır.
esasında ne kozdur ne de başka bir şey. yök sebebiyle kapatılmıştır. gün olur, yök elden geçerse açılır tekrardan.
ayrıca ben türk halkının bu kadar hristiyanlardan korkmasına da anlam veremiyorum. 19. yüzyılda mı yaşıyoruz da ruslar "sen hristiyanlara kötü davranıyorsun, o halde ben de sana savaş ilan ediyorum!" falan diyecek? salın insanları, istediklerine inansınlar. sanki ben hristiyan olunca, türklüğümden bir şey kaybettim ya da avrupa özentisi olduğum için hristiyan oldum...
hep derim, bu millet adam olmaz cidden. ne diye doğduysak artık buralarda...
1844 yılında, Ortodoks alemine din adamı yetiştirmek üzere kurulmuş; 1923 yılına kadar (bkz: yüksek ortodoks teoloji okulu) ismini taşıyan ruhban okulu. 1971'de statüsü değiştirilip, Türk Üniversitelerinden birine bağlanmak istenince kapanmıştır. Tedrisat dönemi içinde bin civarında mezun vermekle beraber, bunlardan on ikisi istanbul patriği seçilmiştir.