1. Bir şeyi kaynar suya daldırmak.
    #125144 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  2. Bir şeyin üstüne kaynar su dökmek.
    #125145 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  3. Suda kaynatarak pişirmek.

    Örnek kullanım: Nine yolda yerim diye iki yumurta haşladıydı. (H. E. Adıvar)
    #125146 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  4. Kaynar sıvı bir şeyi yakmak.

    Örnek kullanım: Kaynar su ayağımı haşladı.
    #125147 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  5. Don, kırağı bitkilere zarar vermek.
    #125148 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  6. .

    Örnek kullanım: Böcek çocuğun bacağını haşlamış.
    #125149 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  7. Sızı vermek, acı vermek.

    Örnek kullanım: Omuzlarına kadar vücudun derisini haşlayan bayıltıcı yanma acısı ve dehşeti çok sürmedi. (P. Safa)
    #125150 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  8. Sertçe paylamak, azarlamak.

    Örnek kullanım: Recep'i kenara çekip fena hâlde haşladılar. (S. F. Abasıyanık)
    #125151 tdk | 6 yıl önce
    0eylem