1798 yılında Fransanın Monpellier kentinde doğmuş filozof.
Batı Sosyolojisinde " sosyolojinin babası " olarak kabul edilir. Bunun nedeni ise ilk kez sosyoloji kelimesini kullanmış olması ve sosyolojinin tanımını yapmış olması.
Comte, sosyolojiyi bilim olarak tanımlarken, sosyolojinin bir zorunlu bir ihtiyaç olduğunu, temelinde insan olan bu bilimin en zor ve en önemlisi olduğunu söylemektedir. Çünkü toplumsal yaşamın sağlıklı bir şekilde devam etmesi, toplumun evrimsel süreçlerini ve sorunlarını ancak sosyoloji ile belirlenebileceğini söyler.
Comte bu kadarıyla yetinmemiş ve bilimleri sınıfladırma işine girişmiştir. Comte bütün görüşlerini pozitivizm temelli belirttiği için pozitivizmin bütün bilimlerde geçerli olduğunu söylemiştir. Ona göre pozitivizm, aklın yoludur, deney ve gözlem haricinde gerçeklik kabul edilemez ve mutlak (dogma) görüşün yerine göreceli bir görüş vardır. Bu nedenlerden ötürü bilimleri sınıflandırma işine girişmiş ve bilimleri ; 1 ) matematik 2 ) astronomi 3 ) fizik 4 ) kimya 5 ) biyoloji 6 ) sosyoloji, olarak sınıflandırmıştır.
Comte hakkında bilinmesi gereken diğer önemli husus ise " insalık dini " adını verdiği yeni bir inanış sistemi kurmaya çalışmış olmasıdır.
Comte, insanlık tarihinde dinlerin bütünleştirici bir etkisi olduğunu kabul edip, modern toplumlar için bu dini öne sürmüştür. İnsanlık dini esasında bir ahlak yasasıdır. En genel hatlarıyla Bu din, teolojik bir din değildir, pozitivisttir. Yani tanrıya değil, topluma bir tapınma vardır. Tanrısı "insanlık" , ilkesi ve ibadeti ise "sevgi"dir.
Bilimlerin pozitif hâle gelmesi kendisinin de sık sık ifade ettiği gibi Bacon'u , Descartes'ı ve Galileo'yu da içeren uzun bir sürecin sonucudur. Bana kalırsa Comte'un değişeme sebep olması, bilimin konusunu deneysel gözlem-madde bağlamında sınırlandırarak bilimi ivmelendirmiş olmasıdır. ona göre Bilginin kazanımı , dini, metafizik ve pozitif olmak üzere üç aşamada gerçekleşmiştir. ilk aşamayı da son aşama kadar kaçınılmaz görür fakat artık son aşamaya gelindiğine göre ilk ve ikinci aşamaların bilimden elini eteğini çekmesi gerektiğini savunur.
( tüm bunlar "pozitif felsefeye giriş"ten elde ettiğim bilgilerin ve fikirlerin harmanıdır. )
1798’de Fransa Montpellier’de doğdu. Sosyoloji adını ilk kez Pozitif Felsefe Dersleri’ni yazmaya başladığında kullandı. Claude-Henri de Saint-Simon’un sekreteri, yakın dostu idi sonra araları bozuldu. Ondan çok etkilendi.
Comte’un “büyük hedefi tüm bilimlerin tek bir şema altında birleştirilmesi önerisi bütün bilim dallarından uzmanların saldırısına uğradı: sonuçta, akademik çevrelerde zaten çoğu kez yaşandığı gibi akademik çevre dışından gösterişli ve tutkulu bir kişi olan Comte derhal bir alay ve eğlence konusu haline geldi. Karısı terk etti, dostlarını kaybetti, akademiden dışlandı, seven okurları kendi aralarında çatışmaya başladı. Saint-Simon’un tescilli düşmanı sayıldı.
“Comte problemlerinin çoğunu kendi yaratıyor arkadaşlarını, eleştirmenlerine kaba davranıyordu. Kesinlikle savunmacı ve dogmatikti ve eleştirilere meydan okuyor, başkalarının çalışmalarını okumayı azaltacak kadar kibirliydi (bunu beyinsel hijyen olarak görüyordu)” Montesquieu, Turgot, Condorcet ve Saint-Simon’dan etkilenmiştir.
Sosyolojik açıdan hayatı iki evrede incelenebilir: 1820-1842 arası erken dönem bilimsel evre 1851-1854 arasında doruğuna ulaşan ahlakçı ve yarı dinsel evre Erken dönem yazılarında nerdeyse Saint-Simon ile özdeştir.
Sosyolojisinde Sosyal Statik kavramını geliştirmiştir: sosyal statiği toplumsal yapının, onun unsurları ve ilişkilerinin araştırılması olarak tanımlar ve toplumsal yapı analizinde bireyler öncelikle elementler olarak analiz eder.
Sosyal dinamik kavramında ise Comte Sosyal dinamikle sosyal statikten daha fazla ilgilenir görünür, zira “dinamik görüş daha ilginç olmanın yanı sıra -sürekli ilerleme veya daha ziyade insanlığın kademeli gelişimi düşüncesinin egemenliği nedeniyle onu biyolojiden ayıran- daha belirgin bir felsefi karaktere sahiptir.” Sosyal dinamik ardışıklık yasalarını veya sosyal sistemlerdeki değişme örüntülerini zamansal boyutta araştırır. Bu bakımdan da toplumların üç hal yasa’sını geliştirir. Üç hal yasası: Teolojik: her şey din, toplumun liderleri din adamları. Metafizik: düşünceler doğaüstünden uzaklaşır, toplumun liderleri filozoflar Pozitivist: Düşünceler tamamen empirik, her şey bilim ve sanayi, toplumun liderleri bilim adamları
Comte bu üç evre analizinde sosyal dinamiğin temel yasasını bulduğunu, statiğin yasalarıyla birlikte pozitivist bir toplum biliminin -yani sosyal fizik veya sosyolojinin- 19.yüzyıl başındaki karışık, geçici ve çatışma içindeki dünyayı yeniden düzenlemeye yardımcı olacağını düşünür.