sözlük tarafından verilen bir hakkı kullanan yazardır. artı oy veren kişi nasıl şu yüzden beğendim diye belirtmek zorunda değilse eksi oy için de aynı durum geçerlidir. işin iyi yanı bir girdinin eksi oy alsa dahi en az bir kişi tarafından okunduğunu bilmektir. bu sözlükte verilen eksi oylar şahsi kanaatime göre (trollemek maksadıyla kullanılmadığı takdirde) bol bol "like" alan paylaşımların yapıldığı ve zerre samimiyeti olmayan instagram, facebook gibi mecralardaki oylamalardan daha gerçektir ya da ben hayallerde yaşamayı seviyorum...
burada kendimiz olabilmek, sahip olduğumuz düşüncelerimizi iyi kötü paylaşmak ve farklı bakış açıları keşfetmek için bulunuyoruz, en azından benim amacım bu. lakin düşünceleri başkalarına kabul ettirmeye çabalamak, bol bol artı oy almak ya da başkalarına göre yaşamak için çok farklı sosyal mecralar da mevcut. bir fikirle alakalı girdinin artı oy alması o fikri karşı tarafın tamamen kabul ettiği anlamına gelmediği gibi eksi oy alması da yine aksi anlama gelmiyor ve yazarı rahatsız etmiyor olması gerekli. okunmuş yahu, en azından bir kişi okumuş, beğenmiş ya da beğenmemiş ne önemi olsun ki?
yalnızca şarkı sözü paylaştığım için eksilendim, bir şehrin güzelliğini övdüm diye eksilendim, çok sevdiğim bir yazar arkadaşım hakkında yazdığım için linç yedim fakat bu eksi oylar, sonrasında beni yapmaktan keyif aldığım yazmak eylemini gerçekleştirmekten alıkoymadı, aksine daha da kamçıladı. birilerinin yazdıklarım üzerinden fikirlerime katılıp katılmadığını oy kullanarak belirtiyor olması oldukça normal gelmeye başladı bir yerden sonra. okunuyor olmanın güzelliği zamanla negatif ya da pozitif bir istatistiksel veriden çok daha değerli bir hale dönüştü.
şahsi olarak belirtmem gerekirse, ısrarla gramer hatası yapan, bilgi paylaşımı yapıyormuş gibi davranıp çaktırmadan ya da göstere göstere kendini öven, ayrımcı, ötekileştirici düşünceleri yücelten, mizah yaptığını zannederken birilerinin rencide olmasına sebebiyet verebilecek cümlelerin bulunduğu girdilere eksi oy veriyorum ve burada bulunduğum 2 yıllık süre içerisinde bunu 130 küsür defa gerçekleştirmişim. ayrıca bunu ilgili girdinin altına "şu sebeple girdinize eksi oy verdim" diyerek her zaman belirtmiyorum. neden belirtmek durumunda olayım ki? bu eleştirimi alınganlık yapmadan yanıtlayabilecek kişi sayısı zannedilenden daha az, kaldı ki eleştirilere açık olmak herkesin sahip olabileceği bir karakter özelliği değil ne yazık ki... şahsen tanıdığım bazı kişilerin dahi böyle bir eleştiriye maruz kalmaları neticesinde nasıl davranacaklarını biliyorum, tecrübeyle sabit.
ayrıca neden benim girdim eksileniyor diye hayıflanmak yerine iyi ki fikrimi paylaşabileceğim bir mecradayım diye düşünebilmek en önemlisidir. yazdığımız bir girdinin sırf moderasyondaki bir kişinin görüşlerine ters olduğu gerekçesiyle sorgusuz sualsiz silindiğini düşünün, hoş olmazdı değil mi?
belirli kurallar dahilinde bu sözlükte yazılan her düşünce önemlidir. beğenilir, beğenilmez, hayran kalınır, nefret edilir ancak şu dönemde bunu yapabiliyor olmak her sözlüğün sahip olmadığı bir özelliktir. şanslıyız özetle.
girdilerin eksilenmesi hadisesinin esas karakteri, eksilemek eyleminin yılmaz temsilcisidir. zaman zaman seri eksilemek eylemine bulaştığı da olur diyorlar ama script zaten bir noktada "napıyon sen yeğen" der olaya müdahil olur.
eksileyen yazar kendisine verilen fikrini oy yolu ile ifade etme özgürlüğünü kullanan yazardır. açıkçası bu özgürlüğümü ben de kullanıyorum.
girdi kurallara uygun değilse silersin, girdi kurallara uygunsa ama çeşitli sebeplerle sence vasatın ötesine geçemiyorsa, işte o zaman eksilersin. elbette eksi oyu çocukça sebeplerle kullanan kişiler de olabilir ama bu istisnalar kaideyi bozmaz bence.
demem o ki, eksi de olsa, artı da olsa oy oydur. kişi, yazdığından eminse, fikrinin arkasındaysa, eksilendim diye yazmaktan yılmaz. çünkü, güneş balçıkla sıvanmaz. ha kişi yazdığının güneş olduğundan pek de emin değilse, eksi oyu; "acaba ben nerede hata yaptım?" şeklinde yorumlayarak kendini geliştirmek için de kullanabilir.