1. ben yeterince iyi değilim, tamamen kötü de değilim. güven vermiyorum ama umursamaz da değilim. kaçmıyorum, durmuyorum da. sarhoş gezmiyorum, ama her an ayık da değilim. bağımlı değilim, kaçabilecek kadar da özgür değilim. politik değilim ama tarafsız da değilim. umutsuz da değilim, sonsuz da değilim. camus gibi yaşamın bir adım uzağında, ölümün bir koşu yakınındayım.

    cümleleri ile beni tanımlamış yazar.
    #1164 Kediannesi | 8 yıl önce
    0yazar 
  2. Habire "ben ben ben" diyen, kendini öldürmek çok cool ya" diye ilgi çekmeye çalışan, elin kalem tutan şımarık bir çocuk. Zamanında ufaktan çevresi olana edebiyatçı deyiveriyorlarmış galiba.

    Kardeşiyle mi, kuzeniyle mi ne lezbiyen oyunları oluyordu çocukken. Mevzubahis Kitap (bkz: ) ortaokulda bir şekilde sınıfımıza girmiş, sırf bu yüzden aylarca elden ele dolaşmıştı.
    #1175 son kurtadam | 8 yıl önce
    0yazar 
  3. varoluş felsefecisi sayılabilecek öykü yazarı. en önce "ben" demesinin sebebi de varoluşuyla yaşadığı bulanık-stresli ilişkiden kaynaklı denilebilir. sanatçıların biyografileri okunduğunda görülüyor ki çoğu ünlü (bilinen) sanatçının çocukluk evrelerinde ileriki yaşamlarını sakatlayan öz geçmiş hikayeleri var. belki de onları sanatçı yapan da kendilerini "normal"in dışına atan bu deneyimlerdir. hiçbir sanatçı çevresi iyi olduğu için ya da şanslı olduğu için 50 yıl ya da 100 sonra da anılmaz. o yüzden tezer özlü'nün yeteneğinin de diğer tüm yetenekler gibi hakkının verilmesi gerekir.
    #1512 ma icari | 8 yıl önce
    0yazar 
  4. 'nun kardeşi, tiyatrocu ve yazar ile paris'te tanışır ve çalkantılı bir ilişkiden sonra 1964'te onunla evlenir. bu evliliği sırasında ankara'da yaşamına devam eder. orada gazetelerde yazılar yazıp çeviriler yapar. hatta eşi güner sümer'in ankara devlet tiyatrosunda yönettiği bir oyunda rol alır. güzel başlayan ankara günleri gittikçe kötüye gider. 1968'de eşinden ayrılıp istanbul'a döner.

    aynı yıl yönetmen 'la evlenir. bu evlilikten 1973 yılında bir çocuk dünyaya getirir. kızına deniz gezmiş'i her daim anımsamak için "deniz" adını verir. 1981'de almanya'dan kazandığı bir bursla kızını da alıp almanya'ya taşınır. bu taşınma sonucunda zaten sorunlar yaşadığı evliliğini de sonlandırır.

    1981'de tanıştığı isviçre asıllı sanatçı hans peter marti ile 1984'te evlenir. 'e yazdığı mektuplarında diğer evliliklerinde bulamadığı huzuru hans peter ile yakaladığını anlatır.
    #2733 kesret | 8 yıl önce
    0yazar 
  5. "insanın başkalarına söylemek istedikleri kendi duymak istedikleridir. yazdıkları okumak istedikleridir. sevmesi sevilmeyi istediği biçimdedir." (kalanlar)

    *****

    10 eylül 1943'te kütahya, simav'da doğdu. hayranı olduğu ile aynı gün doğması onun için güzel ve özel bir tesadüftür.

    öğretmen bir anne ve babanın üçüncü ve son çocuğudur. çevirmen ve öykü/roman yazarı 'nün kardeşidir. ailesinin işi dolayısıyla simav, ödemiş ve gerede'de büyür. 10 yaşında istanbul'a gelen özlü, avusturya kız lisesi'nde eğitimine devam eder. son sınıfta okulu bırakır ve sonrasında otostopla avrupa seyahatine çıkar (1962-1963).

    1985'te kendisine kanser teşhisi konur. 18 şubat 1986'da bu hastalık sebebiyle zürih'te hayatını kaybeder.

    *****
    "- sensiz yaşayamam.
    - yaşarsın. herkes herkessiz yaşayabilir." (çocukluğumun soğuk geceleri)
    #3369 kesret | 8 yıl önce
    0yazar 
  6. "gece, gündüzün devamı değildir."


    ******


    "sordukları zaman, bana ne iş yaptığımı, evli olup olmadı­ğımı, kocamın ne iş yaptığını, ana babamın ne olduklarını sor­dukları zaman, ne gibi koşullarda yaşadığımı, yanıtlarımı nasıl memnunlukla onayladıklarını yüzlerinde okuyorum.

    ve hepsi­ne haykırmak istiyorum. onayladığınız yanıtlar yalnız bir yü­zey, benim gerçeğimle bağdaşmayan bir yüzey. ne düzenli bir iş, ne iyi bir konut, ne sizin ?medeni durum? dediğiniz durumsuzluk, ne de başarılı bir birey olmak ya da sayılmak benim gerçeğim değil. bu kolay olgulara, siz bu düzeni böylesine sap­tadığınız için ben de eriştim. hem de hiçbir çaba harcamadan. belki de hiç istediğim gibi çalışmadan. istediğiniz düzene eriş­mek o denli kolay ki?

    ama insanın gerçek yeteneğini, tüm ya­şamını, kanını, aklını, varoluşunu verdiği iç dünyasının olgula­rının sizler için hiçbir değeri yok ki.. bırakıyorsun insan onları kendisiyle birlikte gömsün. ama hayır, hiç değilse susarak hep­sini yüzünüze haykırmak istiyorum. sizin düzeninizle, akıl an­layışınızla, namus anlayışınızla, başarı anlayışınızla hiç bağda­şan yönüm yok. aranızda dolaşmak için giyiniyorum. hem de iyi giyiniyorum. iyi giyinene iyi yer verdiğiniz için. aranızda dolaşmak için çalışıyorum. istediğimi çalışmama izin vermedi­ğiniz için. içgüdülerimi hiçbir işte uygulamama izin vermediği­niz için. hiçbir çaba harcamadan bunları yapabiliyorum, bir şey yapıldı sanıyorsunuz.

    yaşamım boyunca içimi kemirttiniz. ev­lerinizle. okullarınızla. iş yerlerinizle. özel ya da resmi kuru­luşlarınızla içimi kemirttiniz. ölmek istedim, dirilttiniz. yazı yazmak istedim, aç kalırsın, dediniz. aç kalmayı denedim, se­rum verdiniz. delirdim, kafama elektrik verdiniz. hiç aile ol­mayacak insanla bir araya geldim, gene aile olduk. ben bütün bunların dışındayım. şimdi tek konuğu olduğum bu otelden ayrılırken, hangi otobüs ya da tren istasyonuna, hangi havaala­nı ya da hangi limana doğru gideceğimi bilmediğim bu sabah­ta, iyi, başarılı, düzenli bir insandan başka her şey olduğumu duyuyorum."

    (tezer özlü, yaşamın ucuna yolculuk)


    (bkz: )
    (bkz: )
    #4651 ma icari | 8 yıl önce (  6 yıl önce)
    0yazar 
  7. bugün ölümünün 32. yıl dönümü olan yazar.

    "burası bizim değil, bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi."
    #77161 lake of the hell | 7 yıl önce
    0yazar 
  8. ile yaptığı evlikten "deniz" adını verdiği bir kızı olan anne.

    *****

    12 yaşına gelen kızı deniz, bir defter oluşturur. o defterde annesine sorduğu sorular ve annesinin cevapları yer alır.

    d: aşk nedir?
    t: Aşk birisinin gece ve gündüz "sinirlenmeden" yanında olmak istemek, ayrılınca özlemek ve sadık olabilmektir.

    d: hasret nedir?
    t: hasret, eğer kavuşulmazsa en güç duygudur.

    d: ideal kadın nedir?
    t: ideal kadın, hoşnut olan kadındır. sevinç, hayatı sevmek, geçen yaşanan an ve olaylardan mutluluk duymaktır.

    d: ideal erkek nedir?
    t: ideal erkek bence Hans-Peter'dir. Hem para kazanmayı, hem ev işini sever. Hem konuşkandır, hem de yardımsever. (tezer özlü, bu cevabında hayatının son demlerinde, yanında huzuru bulduğu eşinden bahsediyor.)

    d: üzüntü nedir?
    t: üzüntü acı'dır. en üzücü olay, başkalarını üzmektir.

    d: en sevdiğin kitap nedir?
    t: pavese'nin "genç ay" romanını.

    d: şimdiye kadar bir şey kazandın mı?
    t: seni ve yazdığım üç kitabı, bir de isviçre pasaportunu.

    d: beni seviyor musun?
    t: seni dünyada en çok seviyorum.

    ...
    #104776 kesret | 7 yıl önce (  7 yıl önce)
    0yazar 
  9. ismi öyle güzel ki!
    #106208 ofelia | 7 yıl önce
    0yazar 
  10. "yalnız yaşı olmayan ve dünyalarını kendi içlerinde taşıyan insanlara dayanabildiğimi görüyorum."

    diyerek düşüncelerimi özetlemiştir, matematiksel işlemler dışında sayılara takılmayan insanları oldum olası sevmişimdir, bir de bunalım, bir de varoluşluk sıkıntısı var ki saygıyla eğilmeme sebep olur.


    "kenti, ülkeyi, yolları ben seçmedim ki. hiçbir yerde değilim. hiçbir yerde olmayacağım. hiçbir şeyi benimsemeyeceğim."
    #143215 hobgoblin | 6 yıl önce
    0yazar 
  11. 'in, hakkında:

    "aşağıda yatıyorum
    sokağa bakan pencerenin orda
    bir ses birden olmaz bir olay oluyor
    kulağımın dibinde
    bir bahar dalı cama vuruyor
    tezer"

    dizelerini yazdığı; varoluşsal kaygılarını, sorgulamalarını aktardığı yazılarından kendisini bildiğimiz yazarımız. nam-ı diğer lirik prenses.
    #195087 delimsirek | 5 yıl önce (  3 yıl önce)
    0yazar 
  12. "öykü ve şiir yaratmak için doğmuş olanlar, aşık olmakla yetinmezler, çünkü aşkın sanatsal bir yapıtı oluşturacak entelektüel örgüsü yoktur."

    tezer özlü- yaşamın ucuna yolculuk
    #286037 ma icari | 2 yıl önce
    0yazar