1. türklerin veya müslümanların anlayışı ile
    , ve bütünü kitap.

    zebur ; diye bilinir ve aslında denen tevrat'ın bir bölümüdür.
    #123007 timoteus | 6 yıl önce
    0din terimi 
  2. Kitab-ı Mukaddes. Hristiyanlarca kutsal sayılan kitap. Eski Ahit ve Yeni Ahit olarak iki bölümden oluşur.

    Aslında kutsal olmayan birçok yönü vardır. Bu kutsal olmayan yönleri görebilmek için ortalama bir zekaya ve sağ duyuya sahip olmak yeter de artar bile. Geçmişte ve günümüzde inanmayan insanların inanmama sebebinin en büyük kaynağı, kutsal denilen kitapları okuyarak bunun sonucunda bahse konu olan kitapların kutsal olmayan yönlerini keşfetmeleridir.

    "Bir Şehre karşı cenk etmek için onu barışıklığa çağıracaksın. Ve vaki olacak ki eğer sana barış cevabi verirse ve kapılarını sana açarsa o vakit vaki olacak ki içinde bulunan bütün kavm sana angaryacı olacaklar ve sana kulluk edecekler. Ve eğer seninle musalaha etmeyip (barış yapmayıp) cenk etmek isterse o zaman onu kuşatacaksın ve Allah'ın Rab (bu şehri) senin eline verdiği zaman onun her erkeğini kılıçtan geçireceksin; ancak kadınları ve çocukları ve hayvanları ve şehirde olan her şeyi, bütün malını kendin için çapul edeceksin ve Allah’ın sana verdiği düşmanlarının mallarını yiyeceksin"
    (Tevrat, Tesniye Kitabı, Bap 20: 10-14)

    Ortalama zekaya sahip bir insan yukarıdaki sözlerin Tanrı’ya ait olamayacağını çok rahatlıkla görebilir. Düşünün ki bir tanrı yarattığı kullarından bir kavmi özel seçip diğer yaratmış olduğu kullarının üzerine kışkırtıp saldırtmaktadır. Onlara ele geçirilen erkek esirleri kılıçtan geçirmeleri gerektiğini; kadınları, çocukları ve hayvanları kendilerine köle edinmelerini emretmektedir.
    #174471 eflatun | 5 yıl önce
    1din terimi 
  3. Tanrı sual olunamayan hikmetinden dolayı İbrahim’i oldukça mükafatlandırır.

    “Memleketinden, ve akrabanın yanından, ve babanın evinden, sana göstereceğim memlekete git. Ve seni büyük millet edeceğim ve seni mübarek kılacağım ve senin adını büyük edeceğim ve bereket ol ve seni mübarek kılanları mübarek kılacağım ve sana lânet edene lânet edeceğim ve yeryüzünün bütün kabileleri sende mübarek olacaktır.”
    (Tekvin, Bap 12: 1-3)

    Yukarıdaki ayetlerin özeti. Tanrı, İbrahim’i ve onun soyunu yeryüzünün en üstünü yapmaya karar vermiştir. Masal çok uzun isteyen kutsal kitabın eski ahit bölümünden okuyabilir. Ben hızlandırılmış bir şekilde anlatıma devam edeyim.

    İbrahim ve karısı Sara ki baba tarafından kız kardeşi olur, yanlarına Lut’u alarak kendisine vaat edilen toprakları gezmeye başlıyor. Mısır diyarına geldiklerinde karısı Sara’ya, güzel bir kadın olduğunu bu yüzden kendisini öldürüp onu sağ bırakabileceklerini söyler ve bu yüzden onlara kız kardeşi olarak tanıtmalarını önerir. Olay da aynen öyle gelişir.

    Sara’nın güzelliğini hemen fark ederler ve firavuna haber gider. Firavun Sara ile evlenmek istediğini söyler ve kayınbiraderi olacak olan İbrahim’e mallar, koyunlar, sığırlar, köleler hediye eder. Aynı zamanda iltifatlarda bulunur.
    Ama gelin görün ki Tanrı, Sara ile evlendi diye firavuna öfkelenir. Firavunun sarayını büyük vuruşlarla vurur. Artık ne demekse büyük vuruşlarla vurmak. Firavun korkar ve İbrahim’i çağırır. “Bana neden karın olduğunu söylemedin? Neden kız kardeşim dedin,” der ve “Ben de onu karı olarak aldım.”

    Masalın devamında karısını alıp gitmesini söyler. Verdiği malları da geri istemez. Kısaca firavunu söğüşlemiş olurlar.

    İbrahim çıkarı için yalan söylemiş, servet edinmiştir. Yalnız bu olay tanrının eli ile gerçekleşmiştir. Akıl tutulması yaşamayan bir insan acaba böyle bir masala inanabilir mi? Eski Ahitteki bu masal Tanrı kavramına zarar vermiş olmaz mı?

    (Tekvin, Bap 12: 1-3)
    (Tekvin, Bap 12: 7)
    (Tekvin Bap 12: 11-13)
    (Tekvin, Bap 12: 18-20)
    (Tekvin, Bap 13: 1-4)
    #174480 eflatun | 5 yıl önce
    0din terimi 
  4. Okuyup anlayanına ateist, okuyup anlamayanına inançlı denir.
    0din terimi 
  5. benzeri dini metinlerden daha saçma ya da etkileyici değil. şiddet yanlısı, kadın düşmanı, köleci, ırkçı, tecavüzcü, bugün iyilik, modern değerler adına ne varsa hemen hepsine düşman bir metin. uygulanması özünde güç olmayan sapır saçma yasaklar koyup, bunları takibin kimseye faydası yokken, takipçilerini ahlaken üstün hissettirip, bağlılıklarını hedefliyor.

    ha ille bir ayrımı olsun şunu demeden geçemeyeceğim, yeni ahit kadar kötü kitap az okumuşumdur. dili, mesajı, kurgusu, anlatısı birbirine girmiş, farklı farklı metinlerden koparılıp aceleyle yapıştırılmış havası var. bu da din adamlarının işine geliyor herhalde, "anlamadık" diyene uydurulacak devasa bir alan bırakıyor. Roma'nın hızlı yayılan bir yahudi sektini romalaştırması döneminde öyle lazım gelmiş.

    ha beni bağlar mı? dönemine ait bir kitaptır ne olacak. takipçilerinin bundan ne çıkardığı kısmı ise hayatımı etkileyen kısmı, onu hristiyanlık başlığında konuşmak gerek galiba.
    #174510 son kurtadam | 5 yıl önce
    0din terimi 
  6. İbrahim söylediği yalan sayesinde iyi bir servet edinmişti. Neydi bu yalan. Mısır’a geldiklerinde karısı Sara’ya “Sen güzel bir kadınsın, bu yüzden seni benim elimden alırlar ve beni öldürürler.”

    İşte bu yalanı firavuna söylemiş ardından rab gazaba gelip firavunun sarayını büyük vuruşlarla vurmuş ve gerçeği ona söylemiştir. Sara’nın İbrahim’in kocası olduğunu öğrenen firavun peygamberin karısını geri vermiş ve hediye ettiği malı, mülkü, hayvanı geri istememiştir.

    Edindiği mal mülkü de var olanın üstüne katan İbrahim, kardeşinin oğlu olan Lut ile yollarını ayırmak istemiş ve bunu ona bildirmiştir. Lut’tan ayrıldıktan sonra Gerar diyarına gelmişlerdir.

    Gerar diyarına gelen İbrahim aynı yalanı burada da oynayacaklarını karısı Sara’ya söylemiştir. Sara’nın güzelliğini öğrenen Gerar kralı Abimelek Sara’yı almış ve karısı yapmıştır. Yalnız daha cinsel birleşme olmadan İbrahim’in tanrısı Abimelek’in rüyasına girerek onun artık bir ölü olduğunu, çünkü onun bir başka adamın karısı olduğunu söyler. Bunu yaparken de ülkedeki bütün kadınların rahmini bağlar ki onlar çocuk doğuramasın diye. Yazık! Oysa Abimelek’in ülkesindeki kadınların ve hayata gelecek olan çocukların suçu ne?

    Abimelek kendisinin suçsuz olduğunu söyler. Tanrı’ya İbrahim’in kadını kendisinin kız kardeşi olarak tanıttığını söyler. Aslında her şeyi bilen Tanrı rüyada Abimelek’e şöyle der “Ben de yüreğinin kemalinde bunu yaptığını biliyorum, ben de seni bana karşı günah işlemekten alıkoydum, bunun için seni ona dokunmağa bırakmadım. Ve şimdi adamın karısını geri ver; çünkü o peygamberdir, ve senin için dua eder, ve yaşarsın; fakat eğer geri vermezsen, bil ki, sen ve sana ait olanların hepsi mutlaka öleceksiniz.”

    Tam da böyle söylüyor İbrahim’in tanrısı.

    Sabah Abimelek uyanır kullarına durumu söyler ve onlar da bu durumdan korkuya kapılır. Ardından İbrahim’i çağırtır ve ona şöyle der.

    "Bize ne yaptın? Sana karşı ne işle günah ettim de üzerime ve ülkem üzerine büyük günah getirdin? Bana yapılmaz işler yaptın... Ne gördün de bu işi yaptın?"

    Bu sorular karşısında İbrahim bahane olarak öldürülmekten korktuğunu söyler ve karısının aslında kendisinin yarı kız kardeşi olduğunu ekler. (Anneleri ayrı babaları birdir. Sara ile İbrahim, Terah’ın çocuklarıdır.)

    Abimelek söylenenler karşısında hoşnut olur ve İbrahim’e gümüşler verir ve Sara’yı geri verir. Üstüne de ülkesinde istediği yerde oturabileceğini söyler. Kısaca yalanla dolanla servetine servet katan İbrahim’in bu masalını Kutsal Kitabın Eski Ahit bölümünde okuyabilirsiniz.

    (Tekvin, Bap 13: 8-9)
    (Tekvin, Bap 13: 14-15)
    (Tekvin, Bap 20: 3)
    (Tekvin , Bap 2O: 4-5)
    (Tekvin, Bap 20: 6-7)
    (Tekvin, Bap 20: 9-10)
    (Tekvin, Bap 20:15-16)






    #174520 eflatun | 5 yıl önce
    0din terimi 
  7. neyi kutsal gördüğünüzde değişen kitaptır.

    kimine göre tevrat, incil, kuran
    kimine göre silmarillion, necronomicon, calculus,
    #174605 the ancient one | 5 yıl önce
    0din terimi 
  8. Eski Ahit’in anlatmasına göre peygamber Davud en yakın komutanlarından biri olan Hitti Uriya’nın eşini hamile bırakıp, kendisinin de savaş esnasında çarpışmaların en ağır geçtiği yere sürülmesini emrederek öldürülmesini sağlamıştır.

    Hikayenin özeti şöyledir.

    Hitti Uriya Davud’un en yakın olduğu komutanlarındandır. Hitti Uriya’nın evi Davud’un sarayına yakın bir yerdedir. Bir gün Davud sarayının damında gezerken, evinin avlusunda yıkanan Hitti Uriya’nın eşi Bat Şeba’yı görür. Çıplak kadının güzelliği Davud’u çeker. Sordurtur ve kadının kim olduğunu öğrenir. En yakın arkadaşlarından birinin karısı olduğunu öğrendiği halde kadını saraya çağırtır ve beraber olarak onu hamile bırakır.

    Davud tanrısının “Komşunun karısına tama etmeyeceksin” (Çıkış, Bap 20: 17) emrine karşı gelmiştir.

    Hitti Uriya cenkten döndükten sonra karısının Davud tarafından gebe bırakıldığını öğrenir. Davud’a herhangi bir serzenişte bulunmaz ama evine de dönmez. Davud kendisine evine dönmesini söyler. Hatta yedirip içirip sarhoş ederek aynı isteğini tekrar söyler. Ama Hitti Uriya bu teklife bir türlü yanaşmaz.

    Davud aslında burada oyun oynamaktadır. Bat Şeba’ya aşık olmuştur ve onu kendisine karı olarak almak istemektedir. Ama kadının kocasını bu emeline kavuşmada engel olarak görmektedir. Bir plan yapar. Bu plana göre savaşta cephenin en kızgın yerine adamın sürülmesini sağlayarak ölmesine sebep olmaktır. Cephe komutanı Yoab’a bir mektup yazar ve “Uriya’yı şiddetli cenkte ön safa koyun, ve onun yanından çekilin ki, vurulsun da ölsün” der.

    Bu mektubu da Yoab’a bizzat Hitti Uriya aracılığı ile gönderir. Sonuçta plan işler Hitti Uriya savaşta öldürülür. Bat Şeba yasını tutar daha sonra Davud Bat Şeba’yı tekrar koynuna alır ve kendisine karı yapar.

    Bu yapılanlara Eski Ahit’in tanırısı çok kızmıştır. Davud’a şöyle bir mesaj iletmiştir.

    “Ben seni Saul’un elinden kurtardım evini sana, karılarını da koynuna verdim. Niçin Rabbinin gözünde kötü olanı yaptın? Hitti Uriya’yı kılıçla vurdun, karısını kendine karı olarak aldın ve Uriyayı Ammon oğullarının kılıcı ile vurdun…”

    Davud’un tanrısı onu öldürmeyecektir fakat karılarını gündüz gözü ile tüm karılarını başkasının koynuna verecektir. Davud’un bunu gizlice yaptığını ama kendisinin bunu bütün israil’in karşısında hem de güpegündüz yaptıracağını söyler.
    Biraz sağduyu ile düşünen bir insan tüm insanların yaratıcısı olan Tanrı’nın böyle bir şey yapmayacağını akıl eder herhalde. Kötülüğü yapan Davud ama acıyı çekecek olan karılarıdır. Başka birileri tarafından tecavüze uğrayacaklardır. Diğer taraftan Davud’un yaptığı şeyden dolayı ona öfkelenen Eski Ahit’in tanrısı Bat Şeba’dan olan oğlunu da öldürmüştür. Amacı tabi ki Davud’u cezalandırmaktır. Ama yazık ki küçük çocuk hayatından olmuştur.

    (2. Samuel, Bap 11: 2-6)
    (2. Samuel Bap 11: 10-13)
    (2. Samuel Bap 11: 15)
    (2. Samuel,Bap 11: 17)
    (2. Samuel, Bap 11: 25)
    (2. Samuel 11: 26-27)
    (2. Samuel Bap 12: 7-10)
    (2. Samuel Bap 12: 11-12)
    (2. Samuel, Bap 12: 14)
    #174752 eflatun | 5 yıl önce
    0din terimi 
  9. hristiyanların kutsal metinleri için kullandığı terim. kitab-ı mukaddes de denilir.

    ortaya çıkartıldığı dönemde biblia (kitaplar) ismi ile anılmıştır. bu sebeple bence "kutsal metinler" veya "kutsal kitaplar" denmesi daha mantıklı bence. çünkü kutsal kitap deyince tek bir kitap akla geliyor.

    yaklaşık olarak 1500 yılda, 40 farklı yazar tarafından oluşturulmuştur. hristiyanlara "alın la size kitap" diye yukarıdan atılmamıştır.

    ilk türkçe çevirisi, padişah 'in baş çevirmeni ali bey başkanlığında -ki kendisi de aslında bir devşirmedir, ölümüne yakın tekrar hristiyan olduğuna dair söylentiler vardır- 1666 yılında yapılmıştır. bu çeviri hollanda'daki leyden üniversitesi'ne onay için gönderilmiş ve 160 yıl boyunda üniversitenin bir kitap rafında incelenmeyi beklemiştir. daha sonra 1827 yılında osmanlı yazısıyla paris'te basılmıştır.

    1928'de yapılan harf inkılabı ile çeviri yeniden ele alınmış ve 1941 yılında hem latin harfleriyle hem de günün türkçesine uygun olarak yeniden basılmıştır.

    türkçe'deki değişimler sebebiyle 1979 yılında çeviriye revize ihtiyacı doğmuş ve 1986 ve 1988'de iki adet çeviri yayınlanmış.

    günümüze en yakın türkçe çeviri ise 2000'lerde yapılan çeviriler.

    'nin, 'nin ve protestanların kutsal kitapları arasında bir takım farklılıklar bulunur. hatta bazı doğu kiliselerinin kanonları da epey farklıdır.

    (bkz: )

    ama hristiyanlar kutsal kitap'ın ve olarak iki farklı kısımdan oluştuğu konusunda hemfikirdir.

    eski antlaşma yasa kitaplarından (, , , , ), tarihsel kitaplardan (, , , , , , , , , , , ), özdeyiş ve şiir kitaplarından (, , , , ) ve peygamberlik kitaplarından (, , , , , , , , , , , , , , , , ) oluşur. tabii yukarıda da dediğim gibi bunlara ek kitaplar bazı kiliseler tarafından kabul ediliyor olabilir. neticede yahudilerin elinde de sadece bu kitaplar yok. ama genel olarak bunlar kullanılıyor.

    eski antlaşma 1500 yıla yakın bir sürede ve olarak kaleme alınmıştır. aramice olarak yazılan kısımlar ilk olarak israil halkının 'e sürgün edildiği zamanlarda yazılmıştır. daha sonra da aramice, yahudiler arasında yaygın bir dil olmuştur.

    burada biraz da ibranice'den bahsetmek lazım. aslında ibranice yahudilerin dili değil de ibrahim'im kenan ülkesine yerleştikten sonra, çevredeki halktan öğrendiği dildir. yani yahudilerden önce de bölgede ibranice konuşuluyordu aslında.

    eski antlaşma'da tanrı'nın tüm insanlık tarihini kutsamak amacıyla seçtiği israil halkı için yaptıkları ve halkın tanrı'ya nasıl tapması gerektiği anlatılır.

    eski antlaşma'nın ilk kopyaları rulo haline getirilen ve genellikle tomar diye tabir edilen deri parçaları üzerine yazılmıştır. genelde her tomar bir adet kitabı bünyesinde barındırsa da bazen uzun kitapların iki tomara yazıldığı da olurmuş. başında sıra numarası olan kitapların sıra numarasına sahip olması da bu yüzden.

    kopyalama işini yapan yazarlar, kopyalama işlemi bittikten sonra her harfi tek tek sayarlarmış ve bir yanlışlık görüldüğü halde (tomarın yazımı bitmiş olsa bile) tomar yakılırmış.

    yeni antlaşma (incil) ise yazarlarının isimleriyle anılan incil'in ilk dört kitabı (matta, markos, luka, yuhanna), (luka tarafından yazılmıştır), 'un mektupları, yakup, petrus, yuhanna ve yahuda'nın mektupları (ihanet eden değil, öteki yahuda) ve yuhanna tarafından yazılan kitabından oluşur.

    yeni antlaşma'nın yazıldığı dil olarak tabir edilen dildir. bu yunanca sayesinde akdeniz kıyılarından hindistan'a kadar olan coğrafyada ortak bir dil olmuştur. hatta mö 3. yüzyılda 'nın yunanca çeviri yapılmıştır (rum ortodokslar eski antlaşma'da bu çeviriyi kullanmayı yeğlerler).

    kutsal kitap'ta anlatılan hikayeler çok katmanlıdır. bazen bir insanın yaşı bile bünyesinde mesaj barındırır. o sebeple her ayeti literal bir şekilde yorumlanırsa pek bir şey anlaşılmaz. ama anlatılan olayla bir bütün içinde yorumlanırsa, ayetin ne amaçla yazıldığı anlaşılabilir.

    çoğu müslüman ve ateist "ama kutsal kitap'ta bir sürü ahlaksızlık var!" diyor ve kutsal kitap'ın kutsal olamayacağını iddia ediyor.

    ama odaklandıkları konu yanlış. kutsal kitap'ın vermek istediği mesaj insanların ahlaksız olduğudur. belki müslümanlar "ama onlar peygamber! kusursuz insanlar!" diyebilirler, ama kutsal kitap içinde haricinde kusursuz bir insan yoktur. herkes günahlıdır ve kötü işler yapmıştır. kutsal kitap "bakın böyle yaparsanız sonunuz bunlar gibi olur" demektedir. "siz de bu adam gibi yapın" dememektedir.
    0din terimi