1. Bir yerden başka bir yere gitmek.

    Örnek kullanım: Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim. (T. Buğra)
    #121170 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  2. Bir yandan girip diğer yandan çıkmak.

    Örnek kullanım: iplik iğne deliğinden zor geçti.
    #121171 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  3. Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden gitmek.

    Örnek kullanım: Eve giderken sizin sokaktan geçeriz.
    #121172 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  4. Bir duruma uğramak, konu olmak.

    Örnek kullanım: Dayaktan geçmek. Muayeneden geçmek.
    #121173 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  5. Bırakmak, vazgeçmek.

    Örnek kullanım: Bana yârden geç derler / Seven yârden geçilir mi? (Halk türküsü)
    #121174 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  6. .
    #121175 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  7. Bir şeyi bundan böyle yapma durumunda olmamak.

    Örnek kullanım: Hakkın var. Ne çare ki bizden geçti diye söyleniyor. (R. N. Güntekin)
    #121176 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  8. Olmak, vuku bulmak, cereyan etmek.

    Örnek kullanım: Bu odanın içinde geçen aşk anları artık çok uzaklardaydı. (A. İlhan)
    #121177 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  9. Hastalık bulaşmak, sirayet etmek.

    Örnek kullanım: Hastalık bana ondan geçti.
    #121178 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  10. Herhangi bir durum, soya çekim yoluyla birinde görünmek.

    Örnek kullanım: Bu titizlik ona babasından geçmiş.
    #121179 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  11. Bulunduğu yeri veya konumu değiştirmek.
    #121180 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  12. Bir yeri aşmak, öbür yana ulaşmak.

    Örnek kullanım: istanbul'a geçecek değil, parmağımı kımıldatacak takatim yok. (S. M. Alus)
    #121181 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  13. Yerini bırakıp başka yer almak.
    #121182 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  14. Bir konu üzerinde veya bir yerde çalışmış olmak.

    Örnek kullanım: Şimdiki tuluat artistlerinin çoğu oradan geçtiler. (S. F. Abasıyanık)
    #121183 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  15. Etki yapmak, işlemek.

    Örnek kullanım: Soğuk, ciğerime geçti. Başına güneş geçmiş.
    #121184 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  16. Görev almak.

    Örnek kullanım: iktidara geçmek.
    #121185 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  17. Kalmak, devrolmak.

    Örnek kullanım: Paralar suyunu çekti. Fabrika da olduğu gibi Nihat'a geçti. (N. F. Kısakürek)
    #121186 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  18. Geride bırakmak, aşmak.

    Örnek kullanım: Bizim yelkenli vapuru geçecek. Ordu sınırı geçti. Çocuğun boyu babasını geçti.
    #121187 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  19. Tükenmek, bitmek, sona ermek.

    Örnek kullanım: Yavaş yavaş bu hırs geçer. (F. R. Atay)
    #121188 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  20. Üstünlük sağlamak.
    #121189 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  21. Söylemeden veya bitirmeden atlamak.

    Örnek kullanım: O meseleyi geçelim. O bahsi geç!
    #121190 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  22. Zamanı aşmak, geride bırakmak.

    Örnek kullanım: Şehzadebaşı'na geldikleri zaman saat onu geçiyordu. (P. Safa)
    #121191 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  23. .

    Örnek kullanım: Bütün günüm seni takip etmekle geçti. (Y. K. Karaosmanoğlu)
    #121192 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  24. Bir müzik parçasını meşk ederek öğrenmek, çalmak veya söylemek.
    #121193 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  25. Birinden meşk etmek.

    Örnek kullanım: Bu şarkıyı kimden geçtiniz.
    #121194 tdk | 6 yıl önce
    0eylem