istanbul üniversitesi edebiyat fakültesinin hem en net hem en hoşsohbet hem de en karizmatik akademisyenidir.
Tüm boş vaktini onunla sohbet etmek isteyen öğrencileriyle harcamakla sorunu yoktur bile, sigarasını yakar yavaş yavaş herkesle konuşur sorularını yanıtlar ve ilgili öğrencileri pek sever.
Ders saati amfiye uğrar ( çeyrek kala ya da geçe olur ders başlangıcı) 15 dkya geleceğini söyler ve öyle gelir her defasında.
Diğerlerinin aksine tüm bildiğini kısa ve öz bir şekilde kendi cümlelerinle aktarmanı ister hatta üç cümleyi geçtiğinde uzatmaya ne gerek var diye söylenir bu saygıdeğer hocamız.
Bir dönem boyunca edebiyat nedir diye sizinle tartışır ve edebiyatın herhangi bir şey olmadığını, "iç içe, karışık, çarpışık ve karmaşık" özellikleri bulunan hadisenin varlığı olduğunu anlatır da anlatır.
Odasındaki çizimleri kendi çizmiştir, bu konuda da çok yeteneklidir. Sesi de pek davudî, etkileyicidir.
Öğrencilerinin iyiliğini en çok düşünen hoca olarak tarihe geçmeyi hak ediyor.
Keşke dersinden de süper notlar alabilsem...