arkadaşlarımdan birkaç kişi sormuştu, kilo almam gerekiyor, çok zayıfım, kemiklerim sayılıyor, şöyle üç-beş kilo alsam fena olmaz vs diye. bu nasıl mantıktır aklım almıyor?! abicim siz çuval mısınız, armut koltuk musunuz? bu bildiğin yastık kafasıdır. lütfen yazının devamını okumadan bir gidin aynaya bakın ben neyim diye ya. bizler insanız memelilerin aklen (güya) en gelişmişi ve maalesef hala refleks mantığında beslenme içgüdüsündeyiz. öncelikle yemenize göre vücudunuzu düşünmeyiniz ya da tam tersi vücut şekline göre yemeyi. olay aslında çok basit siz dengeli beslendiğinizde vücudunuz zaten dengesine oturacak. bu arada kesinlikle "weight gainer"lardan uzak durun. gnc de falan yığınla görürsünüz kilo aldırıcılar diye sizi hayvan gibi tıkar bir süre sonra zaten onu da yiyemez hale gelirsiniz hadi bir gayret devam ettiniz evet kilo alırsınız ama hepsini yağ olarak. sonra da bir heves spora başlayım deseniz bu sefer onları yakmaya çalışacaksınız. öncelikle sabah kalkar kalkmaz en azından bir bardak olacak şekilde mümkünse kendi şişenizden suyu kafanıza dikiniz. kahvaltıyı ihmal etmeyiniz, az bir şey bile olsa ağzınıza birkaç lokma girsin. yemeklerinizi genelde protein ağırlıklı seçin en basiti süt tabanlı protein elbette. sütünüz ne tam yağlı ne de yağsız olsun yarım yağlı alın mümkün oldukça. süt ürünlerine karşı hassasiyetiniz varsa (laktoz intölerans gibi) direkt kafanızda sütü bitirmeyin. az az yine de vücudunuza alın bir yerden sonra vücudunuz olumlu tepki verecek eskisi gibi karın ağrısı yapmadığını fark edeceksiniz. beslenme ile birlikte sporu kesinlikle tavsiye ederim. sonuçta kaslarımızı çalışır halde tutmak için yiyoruz. spor olarak vücut geliştirme, fitness, yoga, pilates, koşu, masa tenisi yani size uygun mertebe vücudunuzu hareket halinde tutacak ne varsa icra ediniz lütfen. bu sizi hem fizyolojik olarak hem de mental olarak da beslenmeye karşı ilgili kılar. diğer bir tavsiyem ise yemekleri varsa vaktiniz, imkanınız kendiniz yapmanızdır. hiçbir şey bilmiyorsanız lütfen yumurta kırmaktan başlayın. yemekleri birer kalori kaynağı dışında bir sanatla ilişkilendirmek de sizin beslenmeye bakış açınızı değiştirecektir. bu sayede yiyecekler hakkında daha fazla bilgi elde edeceksiniz bu da daha dengeli ve verimli bir beslenme düzeninin kapısını açacaktır. küçük bir parantez de meyveler için. halk kültürümüzün aksine meyve öğünlerden sonra yenilmez, önce yenmesi daha makbuldür. çoğunun içinde farklı asitler olduğu için de sindiriminizi hızlandırır, ani bir tıkanma gelir gibi olur ama sonrasında daha da çok acıkırsınız.
şekerli gıdaları günün erken saatlerinde almaya dikkat edin, akşama doğru da karbonhidratı biraz daha azaltın. şeker kan basıncını arttırır daha çok acıkmanızı sağlar. bu erken saatlerde işinize gelebilir ama geç saatlerde abanırsanız... ha pardon bundan sonrası "kilo vereceklere tavsiyeler" kısmına giriyor sanırım.