-
Bir yere doğru yönelmek.
hepsini göster
-
Bir yerden veya bir işten ayrılmak.
hepsini göster
-
Çıkmak, ulaşmak.
Örnek kullanım: Bu yol nereye gider? hepsini göster
-
Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak.
Örnek kullanım: Her gün çalışmaya gidiyor. hepsini göster
-
Sürmek, devam etmek.
Örnek kullanım: Ama böyle giderse Allah hemen sonunu hayırlara tebdil etsin. (M. Ş. Esendal) hepsini göster
-
Yakışmak, yaraşmak.
Örnek kullanım: Bu renk ona gitmedi. hepsini göster
-
Tüketilmek, harcanmak.
Örnek kullanım: Eline geçen paranın çoğu da İstanbul'da çoluğa çocuğa gidiyor. (M. Ş. Esendal) hepsini göster
-
Götürülmek, gönderilmek.
Örnek kullanım: Haber daha yeni gitti. hepsini göster
-
Yeter olmak, yetmek, yetişmek.
Örnek kullanım: iki ton kömür üç ay gider. hepsini göster
-
Yürümek, yol almak.
Örnek kullanım: Bu at iyi gider. hepsini göster
-
dayanmak.
Örnek kullanım: Bu giysi iki yıl gider. hepsini göster
-
geçmek.
Örnek kullanım: Yaz gitti, kış geldi. hepsini göster
-
Herhangi bir durumda olmak.
Örnek kullanım: Yolculuk iyi gidiyor. Bakalım bu iş nasıl gidecek? hepsini göster
-
Yok olmak, elden çıkmak.
Örnek kullanım: Gemiler ve saray hepsi gitti. (F. R. Atay) hepsini göster
-
ölmek.
Örnek kullanım: Ben giderim adım kalır / Dostlar beni hatırlasın (Âşık Veysel) hepsini göster
-
Başvurmak, yapmak.
Örnek kullanım: Mahkemeye gitmek. hepsini göster
-
Bir şey zarar görmüş olmak.
Örnek kullanım: Duvarın boyası gitmiş. hepsini göster
-
Makine, işlemek, çalışmak.
Örnek kullanım: Bu saat iyi gidiyor. hepsini göster
-
satılmak.
Örnek kullanım: Altın kaçtan gidiyor? (S. F. Abasıyanık) hepsini göster
-
yapmak.
Örnek kullanım: Para ayarlamasına gitmek. hepsini göster
-
Bir duruma, bir sonuca ulaşmak, varmak.
Örnek kullanım: Bu işin sonu nereye gider. hepsini göster
-
Değerlendirmek, saymak, karşılamak.
Örnek kullanım: Bu iş hoşuma gitmedi, tuhafıma gitti. hepsini göster