resmi adı cattedrale di santa maria del fiore olan ve 1436 yılında yapımı tamamlanan katedral. kubbesi ile ünlüdür.
kubbesini yapan filippo brunelleschi ise esasında mimar değil, kuyumcudur. yine kendisi gibi kuyumcu olan ama sonradan sanatçı olan donatello ile de arkadaştır ayrıca. bu iki arkadaş bir roma ziyareti sırasında sanatçı olmaya karar vermişlerdir.
kubbesi için brunelleschi'den çok daha ünlü mimarların da olduğu bir yarışma açılmış. yarışmanın konusu ise düz bir zeminde yumurtayı dikine durdurmayı başarmakmış. işte bu abi o kadar ünlü mimarın yapamadığı işi yapmış. çözümü de tahmin ettiğimiz gibi yumurtanın uç noktalarından birisini düzleştirmek.
haliyle mimarlar "lan bunu biz de yapardık! böyle şey mi olur!" diye itiraz etmişler sonuca. brunelleschi de "yapsaydınız o zaman tutan mı vardı?" demiş. evet ciddi ciddi, bu kadar ciddi bir ortamda böyle diyaloglar geçmiş gerçekten de... insan inanamıyor bazen...
neyse, sonra bu brunelleschi sırf kendi tasarladığı kubbeyi yapmak için bugün gökdelenlerin yapımında kullanılan kule vinçlerin ilkel bir versiyonunu icat etmiş.
kubbe yükseldikçe de işçiler "sayın mimarım yukarıda başımız dönüyor, çalışamıyoruz" demeye başlamışlar. brunelleschi de "bu sorunu nasıl çözerim?" diye düşünürken aklına hamile kadınlara verilen seyreltilmiş şaraplardan işçilere içirmek gelmiş. haliyle işçiler de başları dönmeden, mideleri bulanmadan çalışmaya devam etmişler.
kuyumcudan mimar olur da, çobandan ressam olmaz mı? çoban ressam giotto da bu katedralin çan kulesini tasarlamıştır.
1400lerin başında floransa caddelerinde koyunlar gezse de londra'ya eşdeğer 50bin nüfusuyla önemli ve zengin bir ticaret şehri. bu zenginliğin kaynağıysa 13. yüzyıl başlarında kente gelen umiliati rahiplerinin kurduğu yün sanayisi. haliyle bu zenginlikle birlikte 13. yüzyılda floransa'da bir inşaat furyası başlıyor ve kentin gücünü, zenginliğini, önemini yansıtması amacıyla santa reparata kilisesinin yerine hristiyan dünyanın en büyük katedrallerinden santa maria del fiore'nin yapımı planlanıyor.
yapının ilk tasarımcısı kentin surlarını ve palazzo sarayı'nı da yapan duvarcı ustası arnolfo di cambio. ancak cambio katedralin ilk temel taşlarının koyulduğu 1296 yılından kısa bir süre sonra ölüyor. ölürken arkasında bıraktığı del fiore'nin maketiyse 14. yüzyılda kendi ağırlığı altında çöküyor, sonrasında da ortadan kayboluyor. bu arada o yıllarda statik bilimi olmadığından maketler önemli. öyle ki, bazı maketlerin içine girip gezebiliyorsunuz, boyu 20metreyi bulan maketler olabiliyor.
1296 yılında katedralin inşaasının başlamasıyla santa reparata ile birlikte san michele visdomini isimli kilise de yıkılmış, katedralin bulunduğu meydanı rahatlatmak için çevrede yaşayanlar çıkartılmış, san giovanni çevresindeki mezar bile boşaltılmış, bazı sokakların kotu düşürülerek o yönden gelenlere katedralin daha heybetli görünmesi sağlanmış.
floransa her ne kadar ticaretle zenginleşen bir kent olsa de işler hep planlandığı gibi gitmemiş katedral için. 14. yüzyılın ortalarında ceneviz donanması asya'dan baharatlarla birlikte sıçan da getirince, bunu takip eden bir sene içinde de nüfusun yüzde sekseni vebadan ölmüş. inşaatın sürmesi için de tükenen işçi gücünü sağlayacak çerkes ve tatar köleler getirilir kente.
katedralin ilk mimarı her ne kadar arnolfo di cambio olsa da kubbenin yapım sürecinin yaklaştığı dönemlerde katedral çalışmalarından sorumlu olan idare opera del duomo dönemin baş mimarı giovanni di lapo ghini'yle birlikte başında neri di fioravanti'nin bulunduğu ikinci bir inşaat ekibinden kubbe tasarımı maketi ister. 1970 senesinde yapılan kazılarda yaklaşık 36 metre (62 braccia) çapındaki bir kubbeyi taşıyacak temeller bulunmuştur (ki bu ayasofya'dan büyüktür) ancak opera, neri'nin tasarımını kubbeyi taşıyacak ayakları kalınlaştırarak kabul edince ortaya roma panteonu'nundan bile büyük çapta, yaklaşık 43,5 metrelik bir kubbe çıkartır. bu arada mevcut başmimar giovanni di lapo ghini kubbeyi dıştan destekleyecek payandalarla tipik bir gotik yapı tasarlarken, neri di fioravanti kubbenin çevresi boyunca dolanarak muhtemel yırtılma noktalarını kavrayacak hatıllarla gerilme hatlarının binanın kendisi tarafından emilerek payandalara ihtiyaç duymayan bir tasarım geliştirir. böylece gotik mimariden uzak, italyan estetiğine uygun bir sonuç ortaya koyar. ayrıca tasarımda dış kabuk her ne kadar devasa olsa da içeride boyutları dengeleyecek bir iç kubbe mevcuttur.
14. yüzyılın üçüncü çeyreğinde nasıl bir kubbe yapılacağına karar verilmiş olmakla birlikte kubbenin nasıl yapılacağıyla ilgili problemler neredeyse yarım yüzyıl ortada durmuştur. neticede 1418 yılında bu problemin aşılması için bir yarışma (maket yarışması) açılmış ve kazanana 200 altın florin vaat edilmiştir. muhtemelen italya'nın dört bir yanından bu problemi çözüp ödülü almak için iyi mimarlar ve ustalar yarışmaya katılmıştır ama devasa açıklığın kubbeyle nasıl geçileceğine dair en cesur çözümü bir saat yapımcısı ve kuyumcu ortaya koymuştur: filippo brunelleschi...
to be continued...
kendi çektiğim, sevdiğim iki de poz bırakayım şuraya olay mahalliyle ilgili. 1 2
katedralin inşaatında çalışmış isimlerden birisi de rönesansın önemli heykeltraşlarından leonardo. hatta da vinci'nin bile bir şekilde katedralin inşaatıyla bağlantısı var.
katedralin kubbesinin neye benzeyeceği bilinse de o heybetli kubbenin nasıl yapılacağını anlamak için yapılan yarışmayı brunelleschi kazanır. tabi 200 florin ödüllü bu yarışma aslında bir maket yarışmasıdır da ve maketin inşaası sırasında brunelleschi ile çalışanlardan birisi de leonardo'dur. brunelleschi (kubbenin tasarımı ile ilgili yarışmayı kaybettikten sonra) floransa'dan roma'ya gitmiş ve antik roma mimarisini anlayabileceği çalışmalar yapmıştır. bu çalışmalarda ona eşlik eden de floransa'dan onunla birlikte çıkan leonardo'dur.
kubbenin tasarımı ve katedralin inşaası ile ilgili yumurta hikayesi de yukarıda söz ettiğim yarışmadan çıkmıştır. brunelleschi tasarımının ve fikrinin çalınmasından korktuğundan dolayı çok ketum davranmış ve birinciliği paylaşmak, ödülü alamamak pahasına kubbeyi destek kalıpları olmadan nasıl inşaa edeceğini açık etmemiştir. bu konuda; giorgio vasari, brunelleschi'nin yumurtayı düz zeminde durdurmayı başarabilen yarışmayı kazansın önerisi getirdiğini söyler. diğer yarışmacılar bunu başaramayınca brunelleschi yumurtanın ucunu düz zeminde kırar ve onu dikine oturtur. diğer yarışmacılar buna itiraz edip "bunu biz de yapardık be" deyince de "planlarımı bilseydiniz yapardınız elbette" demiş ve lafı "planlarımı bilseydiniz, kubbeyi nasıl inşaa edeceğimi de bilirdiniz" demeye getirmiştir. muhtemelen büyük bir geyiktir bu hikaye.
kubbenin tepesinde yer alan tunç kürenin tasarımı andrea del verrocchio'ya verilmiş. o dönem verrocchio'nun atölyesinde çalışanlardan birisi de leonardo da vinci. şu da olası ki, da vinci kürenin yerleştirilmesinde görev aldığı gibi brunelleschi'nin alametifarikası ve kubbenin inşaası sırasında kullanılan zamanın ötesinde tasarıma sahip vinç ve kaldıraçları da muhtemelen resimlemiştir.