(bkz: ivme)lenmeyen sistemlerle ilgilenen (bkz: özel görelilik kuramı)'nın aksine, ivmeli hareketin gözlemlere etkisinin incelendiği ve 1916 yılında (bkz: albert einstein) tarafından ortaya konulan kuram.
bu kuramın temelinde eşdeğerlik ilkesi yatar. bu ilke kısaca şunu söyler: kapalı bir laboratuvarda bulunan bir gözlemci, bu laboratuvarın ivmelenmesinden kaynaklanan etkilerle, düzgün bir kütle çekimi alanının etkilerini ayırt edemez.
ışık kütle çekiminden etkilenen bir elektromanyetik dalgadır. yukarıda bahsi geçen ivmelenen kapalı laboratuvar içerisindeki bir köşeden diğerine doğru gönderilen bir ışık hüzmesi, laboratuvara göre (ve ivmeli hareket nedeniyle) eğri bir yol izler. bunun anlamı da şudur: eşdeğerlik ilkesine göre, bu laboratuvarın ivmeli hareketine eşdeğer bir kütle çekim ortamında, ışık yine aynı eğri yolu izleyecektir. bu önerme, 1919 yılında gerçekleşen bir güneş tutulması ile de gözlemsel olarak kanıtlanmıştır.
genel görelilik kuramı, merkür yörüngesindeki bir kayma hareketinin başarıyla açıklanmasını da sağlamış ve yakın zamanda yapılan bir gözlemle, kütle çekim dalgalarının tespitiyle bir kez daha doğrulanmıştır.