Küçük yaşta, önce babasını, sonra da annesini kaybeden yazar.
Halası almış himayesine sonra... bir müddet sonra da manisa'da yatılı eğitime gönderilmiş. Okulun ilk gününde öğrenmiş ki "30 lira" yorgan parası toplanıyormuş. Onu okula kaydettiren kişi, idareciye "hem öksüz, hem yetim... bu kızdan istemeyin bu parayı..." demiş. işte o an, inci aral, bu acıklı etiketi reddetmiş. Okulda kütüphane sorumluluğu, tiyatro etkinliklerinde rol gibi pek çok görevi üstlenmiş. Okulun en hareketli ve neşeli öğrencilerinden biri olmuş. "Ben 'öksüz ve yetim' etiketini reddettim ve kendime dirayetli bir yol çizdim." Diyor kendileri.
Küçük yaşlarda resim ve yazma çalışmalarını içtenlikle sürdüren aral, resim sanatının getirilerini yazarlıkta sindirmeyi yeğlemiş. Yazarlığı seçmiş. Cumhuriyet dönemi türk edebiyatının en üretken kadın yazarlarından olan aral, daha da üreteceğinin altını çiziyor.