1. sinema tektir. bağımlı ya da bağımsız olarak ikiye ayrılmaz. "bağımsız sinema" sinema sanatının otoritelerinin var dediği değil, film seyircilerinin ve daha da kötüsü sinema sanatıyla ilişiği olan, yapımcı, yönetmen, oyuncu, eleştirmen vb. gibi kimselerin bile var kabul edip, sahiplenip kullandığı uydurma tabirlerden biri daha'dır. aslında sanatta ortada bir otorite filan da yok, hiçbir yerde otoritesi olabilecek nitelikte hiç kimse olmadığı için; önemli konularda otoritesi olabilecek nitelikte olan kişiler de umutsuzluktan dünyadan elini eteğini çektiği için önüne gelen herkes her konuda yeni bir tabir üretip içini keyfine göre dolduruyor. "bağımlı sinema" diye bir şey var mıdır. yoktur.

    sinemacıların ve seyircilerin bu "bağımsızlık" isteğinin nedeni hollywood filmlerinin tüyleri boyanmış bir kuş gibi yapay güzelliğiyle uçuşu, satılmış içeriğiyle ötüşüdür. sinema sanatı hollywood'un film piyasası nedeniyle sanat olmaktan çıkıp ticarete dönüştürülmüş, ve hollywood gibi merkez ticarethanelerde hepsi neredeyse bir örnek, aynı atölyeden çıkmış arz-talep niteliğinde seri filmler üretilmeye başlanmıştır. hepimizin bildiği gibi film piyasasında akıl almaz rakamlar konuşuluyor.

    hollywood film piyasası yetmezmiş gibi bir de bollywood film piyasası ortaya çıktı. bu iki merkez film ticarethanesi renkli filmler üreten renksiz ruhlar pazarı gibiler. "bağımsız sinema" konusu da bu noktada ortaya çıkıyor. yönetmenler, yapımcılar vesaireler hollywood'un zengin kaynaklarından faydalanarak film yapıyorlar ve hollywood ya da bollywood film piyasasının yapımını onaylamayacağı ya da üstlenmeyeceği film projeleri doğal olarak kısıtlı bir alanda üretilip kısıtlı bir alanda tüketilecektir. her şeyin olduğu gibi sinema sanatının yeryüzündeki dolaşımı da paranın gücüyle ya da güçsüzlüğüyle orantılı. bu nedenle ortaya çıkan bu sonuç da ortada normal olan hiçbir şey yokken anormal bir durum değil aslında ama sinemayla alakası olmayan kişileri bırakıyoruz bir tarafa, sinema emekçilerinin çıkıp da "bağımsız sinema" diye saçma bir tabiri sahiplenmeleri sinema sanatı açısından hiç sağlıklı bir durum değil.

    bahsettiğimiz sinemacılar karşı filmleri o filmlerin bir merkeze bağımlı olduğunu söyleyerek eleştirirken ya da ötelerken öte tarafta kendi yapacakları filmleri de o bağımlı olmak istemedikleri ya da bağımlı olmayı reddettiklerini düşündükleri merkezlere bağımlı olmamak için ürettiklerini söylemiş oluyorlar. oysa bir sanat dalı kendisi için var olmalıdır. bildiğimiz gibi birçok ülke sineması ülkesinin adıyla anılıyor. her kültürün kendisine has, kendisini diğer kültürlerden ayırıcı özellikleri var, bu durumda her ülke sinemasının kendi ülkesinin adıyla anılması sinema çevresinde "bağımsız sinema" denilen bir tabir kullanmaktan çok daha akılcı ve sanat açısından da çok daha doğal bir durumdur.

    birileri çıkıp tarih yazmaya başlayacak mı acaba diye bekliyoruz hala. sinema tarihi bitmiş midir. neden elimizdeki sinema tabirleri bir tarafta, ortalıkta dolaşan uydurma tabirler bir tarafta uçuşuyor. kimse çıkıp dur demez mi böyle bir duruma. sinemayla ilgili bugünden ne kalacak geleceğe uydurma tabirlerden başka.

    ayrıca bu berbat durum ne yazık ki yalnızca sinema sanatıyla ilgili konularda değil her konuda aynı durumda. tarih yazan kimse kalmadı.
    #8270 ma icari | 8 yıl önce
    0sinema terimi 
  2. amerikan sinema endüstrisinin uydurduğu bir terimdir. üretimi ve dağıtımı elinde tutan büyük stüdyoların dışında, toplama bütçeyle üretilen, dağıtımı zorlukla yapılan filmler independent film olarak tanımlanmış. bağımsız kelimesini hür ve özgür anlamında değil, bize bağımlı değil anlamında kullanmışlar. genellikle endüstrinin klişelerinden azade, iyi kötü söyleyecek bir lafı olan, buna karşılık yine de iddiasız filmlerdir çoğu.
    bir de festivali var bu bağımsızların. www.sundance.org/...
    #8278 laedri | 8 yıl önce
    0sinema terimi 
  3. Türkiye koşulları içinde düşünüldüğünde baskı altında olmayan, sanatın gerçekten değer bulduğu ve yaratıcılığın önüne taş koyulmadığı bir alan.
    #45567 tanky | 8 yıl önce
    0sinema terimi 
  4. bağımsız sinema tepkidir; yönetmenin, senaristin ve oyuncuların olağan sinema düzenine gösterdiği başkaldırıdır. uçan arabaların olmadığı, patlayan bombalar, yıkılan binalardan olabildiğince uzak; aynaya baktığınızda gördüklerinize ise olabildiğince yakındır.

    bağımsız sinemada faşistler, maçolar, kahramanlar yoktur; gerçekler ve özgürlük vardır. her şey bazen rahatsız edici şekilde gerçektir. ışık doğaldır, kostümler önemli değildir-çoğunlukla da yoktur (bkz: ) - , hayatları film gibi değildir bağımsız sinemacıların; filmleri hayat gibidir.

    ya da eric cartman tanımıyla ‘’puding yiyen eşcinsel kovboylarla ilgili siyah-beyaz hippi filmleridir’’ kim inkar edebilir ki?
    #114026 dreagd | 6 yıl önce
    0sinema terimi 
  5. Düşük bütçeli, gişeye oynamayan, insanı çoğunlukla düşündüren, sonunda vay be dedirten, çok az yerde izlenebilen filmlerin olduğu tür.
    0sinema terimi