1. Eni çok olan, enli, vâsi.

    Örnek kullanım: Geniş, bomboş bir taşlığın serin, rutubetli küf kokusu duyuldu. (P. Safa)
    #115248 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  2. Alanı büyük olan, makro, dar karşıtı.

    Örnek kullanım: Bu ağaç, bir geniş bostan duvarının dış tarafında idi. (O. C. Kaygılı)
    #115249 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  3. (elbise).
    #115250 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  4. Kapsamı büyük, dar sınırlar içinde kalmayan, yaygın, makro.

    Örnek kullanım: Geniş anlamlı.
    #115251 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  5. Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat.

    Örnek kullanım: Besbelli geniş, olabildiğince umursamaz görünmek istiyordu. (A. İlhan)
    #115252 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  6. .

    Örnek kullanım: Geniş iş alanları sağlandı.
    #115253 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim