1903 (bazı kaynaklara göre 1907) - 11 mart 1974 (bazı kaynaklara göre 13 mart) tarihleri arasında yaşamış ud sanatçısı ve bestekâr.
babası fethi bey'in görevi sebebiyle bulundukları beyrut'ta doğmuş. fethi bey trablusgarp'ta italyanlar tarafından esir alınınca ailesiyle birlikte izmir'e taşınmışlar. aydın sultânîsinde eğitim gördüğü yıllarda gönüllü olarak kurtuluş savaşı'na katılmış. 1925 yılında süvari kolordusunda müzik öğretmenliği yapmış. 1935 yılında kıdemli yüzbaşıyken görevinden istifa etmiş. uzun yıllar memuriyeti sebebiyle milas'ta da yaşamış.
sesinin güzelliği küçük yaştayken ailesinin dikkatini çekmiş, 12 yaşında ilk kez sahneye çıkmış. ud eğitiminin yanı sıra keman ve viyolonsel de öğrenmiş, hatta istanbul'a yerleştiği dönemde trt radyo kayıtlarının bazılarına da viyolonseliyle iştirâk etmiş. ilk bestesi "harmandalı mustafa" olosa da kaç yılında bestelediği bilinmiyor. notası yazılarak muhafaza edilmediğinden bine yakın bestesinden çok azı günümüze ulaşabilmiş. çoğu eserinin güftesi de kendisine aittir. film müzikleri de bestelemiştir.
kendisiyle ilgili çok bilinen bir anekdotu da aynen aktarayım, bu anekdotta bahsi geçen mefharet hanım bodrum hakimi türküsüne konu olan kişidir.
"bodrum hâkimi mefaret hanım bodrum’da hiç mutlu olamadı, hep nişanlısını düşündü. İçine kapanıp derdine hiç kimseyi de ortak etmedi. bir yaz gecesi, mesai arkadaşlarına bir jest yapıp, milas’a konser veren zeki duygulu’nun konserine götürdü. konserin ortalarında sanatçı zeki duygulu, “uslu dur kadınım çıldırtma beni” isimli fantezi bir şarkıyı söylüyordu. şarkının bitiminde, mefaret hanım birden ayağa kalkıp, “Zeki bey bu şarkıyı tekrar söyler misiniz” diye seslendi.
zeki duygulu bu isteği kırmayıp, şarkıyı tekrar seslendirdi. (sanatçı zeki duygulu’nun bu şarkıyı bir daha, başka bir yerde hiç söylemediği rivayet edilir). o gece bodrum’a dönüldü, sabah yine işbaşı yapıldı, fakat mefaret hanımın gelmediğini fark eden arkadaşları evine giderler. Bodrum hâkimini, ipe asılı olarak görürler. hemen ailesine ve nişanlısına haber yollandı. tavşanlı’dan da acı bir haber geldi bodrum’a. nişanlısı için, birkaç ay önce öldü dediler. intihar etme sebebinin, çok sevdiği ve ayrı düştüğü tavşanlı’daki nişanlısının ölümüne dayanamaması olduğu düşünülmüştür." bahsi geçen eseri dinlemek için buradan tık
bestekârın en bilinen eseri;suat derviş'in fosforlu cevriye'sinden etkilenerek güftesini de yazdığı karakolda ayna var [bestenin alışıldık arabesk yorumunu değil, birebir notasından orijinal bir icrâsını paylaşmayı tercih ettim]