1. Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek.

    Örnek kullanım: Kapıyı açıp içeri giriyorum. (A. Ağaoğlu)
    #114882 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  2. Engeli kaldırmak.

    Örnek kullanım: Karla kapanan yolu açmak.
    #114883 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  3. Sarılmış, katlanmış, örtülmüş veya iliklenmiş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak.

    Örnek kullanım: Kadın hamalı dışarı çıkardı, sonra çantasını açıp birkaç lira çıkardı. (M. Ş. Esendal)
    #114884 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  4. Bir şeyi, bir yeri oyarak veya kazarak çukur, delik oluşturmak.
    #114885 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  5. Tıkalı bir şeyi bu durumdan kurtarmak.

    Örnek kullanım: Su borusunu açmak.
    #114887 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  6. Alanını genişletmek.

    Örnek kullanım: Anıtın çevresini açmak.
    #114888 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  7. Birbirinden uzaklaştırmak.

    Örnek kullanım: Kollarını açtı.
    #114889 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  8. .

    Örnek kullanım: Çıbanı açmak.
    #114890 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  9. Düğümü veya dolaşmış bir şeyi bu durumdan kurtarmak.

    Örnek kullanım: Yumağı açmak.
    #114891 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  10. Bir toplantıyı, etkinliği başlatmak.
    #114892 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  11. Bir kuruluşu, bir iş yerini işler duruma getirmek.
    #114893 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  12. Bir aygıtı, bir düzeneği çalıştırmak.

    Örnek kullanım: Dönüş yolunda radyoyu açtık. (E. Şafak)
    #114894 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  13. Alışverişi başlatmak.

    Örnek kullanım: Bakan, tütün piyasasını açtı.
    #114895 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  14. Rengin koyuluğunu azaltmak.

    Örnek kullanım: Bu boyayı biraz daha açmalı.
    #114896 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  15. Yakışmak, güzel göstermek.

    Örnek kullanım: Bu renk odayı açtı.
    #114897 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  16. Ferahlık vermek.
    #114898 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  17. .

    Örnek kullanım: Burası beni açmadı, başka yere gidelim.
    #114899 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  18. Bir konu ile ilgili konuşmak.
    #114900 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  19. Avunmak veya danışmak üzere söylemek, içini dökmek.

    Örnek kullanım: Size derdimi açmaya geldim. (F. R. Atay)
    #114901 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  20. Satranç, poker vb. oyunları başlatmak.
    #114902 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  21. Yapmak, düzenlemek.

    Örnek kullanım: Sınav açmak.
    #114904 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  22. Ayırmak, tahsis etmek.

    Örnek kullanım: Senin için üst katta bir oda açtık.
    #114905 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  23. Görünür duruma getirmek.

    Örnek kullanım: Kollarını, göğsünü açmış.
    #114906 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  24. Bulutların dağılmasıyla gökyüzü aydınlanmak.

    Örnek kullanım: Hava açtı.
    #114908 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  25. Geçit sağlamak.

    Örnek kullanım: iki oda arasına kapı açtık.
    #114909 tdk | 6 yıl önce
    0eylem