her biri, erkek halimle yolda görsem "bu kadar güzel adam mı olur lan" deyip odunla girişeceğim tiplerin bir araya gelip geyik çevirdiği, yeri geldiğinde maymunluklar yaptığı devşirme bir televizyon programıydı. ilk bölümlerinden birisini izlemiştim, kadın konukları vardı ve açıkçası pek sarmamıştı, sonraki bölümlerinde kadın konuk olmayınca program da alıp başını gitmişti. sanırım türk televizyonlarında izlediğim en güzel programlardan birisi, ki bir elin parmaklarını geçmez benim için sayıları.
öğrencilik zamanında geceleri projeydi vs. hazırlarken sabaha kadar tek başına yalnızlık hissetmemek için, ses olsun diye tv'de biri bizi gözetliyor tarzı programları izlerdim. arkada ses yapardı sabaha kadar. bu programda o kıvamdaydı, izlerken yalnızlığını unutturur adama, güldürmesi de cabası.
programdaki her karakter nevi şahsına münhasır ve çoğunu birbirinden ayırmak anlamsızdı. elbetteki italyan abimiz danilo zanna hiperaktivitesi ile bir adım öne çıkıyordu ama hepsi birbirinden eğlenceli, her eve lazım abilerdi. masataka kobayashi misal, kendi kendine verdiği tepkilerle güldürürdü her seferinde, fena komik mimikli bir adamdı.
bazı bazı italyan - ispanyol elemanların tepkilerinden, akdenizli olmanın anlamını çıkarıyordunuz.
güney koreli chaby han en enteresan tip idi birde, içinde büyük bir komedi potansiyeli olduğunu düşünüyorum, ileride doğru değerlendirilirse çokça gözükür gibime geliyor ekranlarda falan.
Kısacası hiç bitmesindi, lakin sunuculardan ömür varol'un ayrılıp yerine burcu esmersoy'un gelmesiyle ağzına sıçılan program çok geçmeden yayından kaldırıldı.
oradan oraya vuruyorum kendimi
sen olmayınca hiç tadım yok
zamansız ayrılıklar böldü
senli, benli, bizli hayallerimi
bakma sen güldüğüme
bu aralar kavgam çok, karışığım
canım yandı yanmasına ama kendimi acıtmaya alışığım
bazen bir macera sürüklese de oradan oraya
gideceğin yeri kader belirler sonunda
ağla dur hadi, elin oğlu için
düşün düşün hadi bir çıkar yol bul
ah çekip çekip, yine yansın için
düşün düşün hadi, iyi bir son bul
Atv'de olması dışında fena olmayan, elemanların baya eğlenceli olduğu bir programdı.
Ömür Varol'lu dönemleri bant olduğu için aşırı oynanmış ve script olduğu her halinden belli bölümler içeriyordu. Bir de Ömür ile Sinan'ın bakalım ne kadar türkleşmişler temalı ucuz milliyetçilik kokan hareketleri de aşırı bayıyordu.
Ulen biz bizi biliyoruz zaten, bırak da adamlar anlatsın kendilerini. Kültür elçiliği desen o da böyle olmaz.
Burcu Esmersoy'lu dönemleri ise canlıydı yanılmıyorsam ama konuklardan bizim elemanlara vakit kalmıyordu.
Konuklar da o kadar tematik olarak uyumsuzlar ki, mesela Turabi geliyor aynı bölüm Burcu Güneş de geliyor falan. Çok alakasızdı.
Kore versiyonuna bakmıştım çeviri olan videolara ve ordakini daha iyi buldum.
Ama güzel sunucuların elinde tekrar yapılırsa çok güzel olabilir bu program.
2015-2016 yıllarında yayınlanmış televizyon programı.
şu an baştan izlesem aynı şekilde sever miyim emin değilim ama o zamanlar dört gözle bekler, seve seve izlerdim. konsept farklı milliyetlerden birkaç kişinin belli konular üzerine konuşmalarından ibaretti ve gerçekten eğlenceli sohbetleri vardı.
ilk sezon burcu esmersoy konuk olarak katılmıştı, adının kamile olmasını konuşurlarken danilo kadını hamile zannetmişti. (konudan tamamen alakasız bir anıydı ama hala burcu esmersoy diyince aklıma geliyor ve keyifleniyorum: buyrunuz .) ikinci sezon burcu esmersoy'un sunucu olması, canlı yayına geçilmesi, oradaki adamlar yeterince ilginç değilmiş gibi birsürü alakasız konuk alınması ve sürekli onlar hakkında konuşulmasının etkileriyle son bölüm olduğunu bile bilmediğimiz bir bölümü izledikten sonra bir daha elin oğlu görmemiştik diye hatırlıyorum. o bölüme kadar izlemeye devam etmiş miydim ondan da emin değilim. böyle giderse yakında biteceğinin farkındaydım o sıralarda, hatta tam olarak programdan vazgeçiş anımı hatırlıyorum: mustafa ceceli'nin konuk olduğu bir bölümde mustafa ceceli'nin yufkacısı hakkında konuşmuşlardı. hiç gülmemiş, "ben şu an ne izliyorum" sorgulamasını yaşamış ve programın kurtulamayacağını fark etmiştim. hatta bakın o bölümü buldum. 16. dakikada yufkacıdan bahsediyorlar.
keşke tekrar birleşseler. ilk sezondaki gibi, hatta daha iyi, işler yapabilirler.