1. Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzeri.

    Örnek kullanım: Çorabın öbür eşini yerden almak için sol ayağını uzatıyordun. (Ö. Seyfettin)
    #112525 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  2. Karı kocadan her biri, hayat arkadaşı, refik, refika.

    Örnek kullanım: Kadın diye eşini bellemiş, dürüst, aile babası bir adamdır. (Z. Selimoğlu)
    #112526 tdk | 7 yıl önce
    0yakınlık derecesi 
  3. Birlikte yaşayan dişi ve erkek hayvandan her biri.

    Örnek kullanım: Güvercin eşini arıyor.
    #112527 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  4. ikişer kişilik gruplarla oynanan oyunlarda, ortak oynayan iki kişiden her birinin öbürüne göre durumu, partner.

    Örnek kullanım: Briçte kuvvetli bir eş seçti.
    #112528 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  5. Kuma, ortak.
    #112529 tdk | 7 yıl önce
    0yakınlık derecesi 
  6. .
    #112530 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  7. .
    #112531 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  8. eş; bir bütünün iki yarısından biri. bir diğer deyişle bütün olan hayatı paylaşmak üzere seçtiğimiz insan.

    eş seçiminde dünyayı görüşümüzü destekleyen, onaylayan veya görüşlerine, fikirlerine güvenebileceğimiz insan olmasına özen gösteririz.

    çoğu zaman da bizim gibi düşünen, hisseden, konuşan, davranan olsun der ve aslında kendi benzerimizi ararız. ee, zaten bütünün yarısını tamamlayan parçalar da birbirinin benzeri değil midir?!
    #131050 esinti | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    0yakınlık derecesi