1. Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak.

    Örnek kullanım: Gemiyi iskeleye bağlamak.
    #111280 tdk | 7 yıl önce
    0eylem 
  2. .

    Örnek kullanım: İpi ipe bağlamak.
    #111281 tdk | 7 yıl önce
    0eylem 
  3. Yaraya ilaç koyup bezle sarmak.

    Örnek kullanım: Yarayı bağlamak.
    #111282 tdk | 7 yıl önce
    0eylem 
  4. Denk yapmak, paket yapmak.

    Örnek kullanım: Yatakları bağlamak. Eşyayı bağlamak.
    #111283 tdk | 7 yıl önce
    0eylem 
  5. Anlaşma yapmak.

    Örnek kullanım: İşleri bugün sözleşmeye bağladı.
    #111284 tdk | 7 yıl önce
    0eylem 
  6. Uyulması zorunlu olmak.
    #111285 tdk | 7 yıl önce
    0eylem 
  7. Eklemek, bir araya getirmek, birleştirmek.
    #111286 tdk | 7 yıl önce
    0eylem 
  8. Başka bir işle uğraşamaz durumda olmak.

    Örnek kullanım: Bu iş beni bağladı.
    #111287 tdk | 7 yıl önce
    0eylem 
  9. Sona erdirmek, bitirmek, tamamlamak.
    #111288 tdk | 7 yıl önce
    0eylem 
  10. Geçişi engellemek.

    Örnek kullanım: Bütün yolları bağlamışlar.
    #111289 tdk | 7 yıl önce
    0eylem 
  11. Birini söz veya yazı ile bağlamak, taahhüt etmek, angaje etmek.
    #111290 tdk | 7 yıl önce
    0eylem 
  12. Büyü, muska vb.nin aracılığıyla birinin birtakım isteklerini veya yetkinliğini engellemek, yok etmek.
    #111291 tdk | 7 yıl önce
    0eylem 
  13. Gönlünü kazanmak.

    Örnek kullanım: Bu davranışınız beni size bağladı.
    #111292 tdk | 7 yıl önce
    0eylem 
  14. Birinde bir şeye karşı ilgi, istek uyandırarak o şeye ilgi, yakınlık duymasını sağlamak.
    #111293 tdk | 7 yıl önce
    0eylem 
  15. Bütün ilgisini bir yerde yoğunlaştırmak.

    Örnek kullanım: Kızım, ne yapsak da seni bu eve bağlayabilsek acaba? (R. N. Güntekin)
    #111294 tdk | 7 yıl önce
    0eylem