ülkenin yarısını dolarla alışveriş etmediği, alacağı zaman da hep 100 dolar aldığı için pek ilgilendirmeyen kur. benzin gibi, ben hep 100liralık aldığım için bana giren çıkan yok...
Tüm iktisadi teamülleri, formülasyonları hiçe sayarak hareket etmekte olan kur. Kapitalizm, iktisadi sistem olarak çökmüştür iddiama oldukça gülen ve bunun üzerinde atilla yeşilada hoca ile yaptığımız istişarelerde de belirttiğim üzere; piyasa dedikleri mefhum, artık yanıt vermiyor teorilere, müdahalelere. Artık paranın, daha fazla para kazanma amacından ziyade ihtiyat amacı ile talep edildiğini görüyoruz. Nereye gidiyor kimse bilmemekle beraber, illa her konuda olduğu gibi bu konuda da fikir beyan etme zorunda hisseden kişiler tarafından speküle edilmeye de devam edecektir. Alım / satım faaliyetlerinize en azından dolar özelinde ara verin, en yaygın ifade ile nakitte kalın. Naçizane bir tavsiyedir.
#178699 numaralı @opethian girdisinde de bahsedildiği üzere müzikle, resimle vs ilgilenmek isteyenleri fena vurmuştur.
türkiye'de çoğu insan youtuberların "bugün 30 dolarlık enstrüman deneyeceğiz, hadi bakalım" deyip fantezi ürünü olarak kullandığı enstrümanlara mahkum ne yazık ki. bir 10 sene önce falan insanlar "sx almayayım, 1-2 ay daha dişimi sıkıp meksika fender falan alayım" diyordu. şimdi sx bile çoğu insan için lüks konumda.
aynı şekilde, birisi "japonca kaligrafi yapacağım" dese tatminkar bir kaligrafi setine aşağı yukarı 1000 tl falan ayırması gerekiyor.
Haftalardır 40 takla atarak tutulduğu 7 lira sınırını tam da 1 mayıs emek ve dayanışma gününde, işçi bayramında geçmesi manidar olmuş.
Evet, bugün itibarıyla yeni bir rekora imza atmış kurdur.
İlimden yoksun yönetimlerin bir türlü kendi işleyişine bırakmamalarından mütevellit kısa vadede düşme trendine girmesi zor görünüyor. Minör düşüşler / yükselişler böylesi bir dönemde kabul edilebilir bir durumdur fakat her şeyi olduğu gibi, regülasyon politikalarını da kendi rüya tabirlerine göre yorumlayan bir yönetimin, aldığı anlık kararlar neticesinde dizginlenmesi git gide zorlaşıyor.
Güncel verilere göre Çin'in ihracatı, nisan ayında sürpriz bir şekilde yüzdesel oranda arttı. Bu da imalat sanayi üzerindeki direnç hedeflemesi üzerindeki baskıyı bir nebze olsun kırdı. Japonya Bankası, teşvik tedbirlerini artıracağını duyurdu. Deutsche Bank, "enteresan" şekilde kar ettiğini raporladı. S&P, italya bankalarının kredi notunu düşürmedi ve bana göre en önemli kararlardan birisi de buydu. Güney Kore, stoklarının dolu olduğunu bildirdi, vb vb. derken gördüğünüz üzere dünyada artık "global" bir çözümden söz edilemiyor, tabir-i caizse her ülke kendi çözümlerini devreye sokmaya çalışıyor. "Dolar dolsa ne olur, dolmasa ne olur." diyen bir zümrenin takipçileri, bunun için de "ee?" veya "dolarla ne alakası var" diyebilir.
ABD'de işsizlik oranları her geçen gün dizginlenemeyecek şekilde artıyor ve global efektten ötürü tüketimi canlandırmak için birçok parametre devreye sokuluyor. Nakdi para pompalanması piyasalarda bir karşılık bulmadı ve bekledikleri gibi enflasyonu da artırmadı; bu bir avantaj olarak değerlendirilse de, işsizlik oranlarına etkisi kuramsal olarak negatif (Philips Eğrisi). İnsanlar, temel gıda gereksinmeleri hariç bir harcama eğiliminde değiller. Eski sistem dediğimiz "yastık altı" tasarruf yönelimi artacaktır. Yani, kağıt paraya olan talep ve bu da kaçınılmaz son olan "para"nın değerini artıracaktır. Özetle; kur yükselecektir.
Davranışsal finans'ın ne kadar önemli bir alt başlık haline geldiğini yeni anladı dünya ve hep dediğim gibi; artık yeni bir şey söylemek zorunda.
(En basit bu kadar anlatabildim, umarım faydalı olur.)
paylaşacağım haber reisin londrada Chatham House'da katıldığı bir toplantıdan. aşağıya haberin ve konuşmanın can alıcı noktalarından bazıları. ekonomi veya kurların baskıyla, lafla, duayla, ilahilerle, ezanlarla veya demogojiyle yoluna sokulamayacağına, tek adam yönetiminde yapılan yanlış ekonomi politikalarının yatırımcıları da nasıl kaçırdığına dair düne ve bugüne ışık tutuyor bana kalırsa. link
düşük faiz oranları düşük enflasyon getirir "Financial Times, Erdoğan'ın düşünce kuruluşu Chatham House'da yaptığı özel toplantıya katılan uzmanların da benzer bir şaşkınlık yaşadığını ve cumhurbaşkanının toplantıya katılanlardan 'düşük faiz oranlarının düşük enflasyon getirdiğini lütfen öğrenmelerini istediğini' yazıyor."
"Erdoğan'ın sözleri TL'yi vurdu" "Gazetenin dünya haberleri sayfalarındaki 'Erdoğan'ın ekonomi yönetimindeki denetimini arttırma vaadi Lira'yı vurdu' başlıklı haberde ise, 'Recep Tayyip Erdoğan'ın, gelecek ay yeniden cumhurbaşkanı seçilirse, para politikasında daha sıkı bir kontrolü olacağı yönündeki sözlerinden sonra, Türk Lirası gelişmekte olan pazarların para birimlerindeki büyük düşüşte başı çekti' deniyor."
"dış güçler" "Ancak Financial Times 'dünkü TL satışlarının, yüksek faiz oranlarından faydalanan 'yasadışı para simsarları' diye tanımladığı çevrelere karşı saldırganlığı giderek artan Erdoğan tarafından tetiklendiğini' söylüyor."
"tek adam rejimi" "Erdoğan'ın Bloomberg televizyonuna verdiği röportajda söylediği 'Bir defa siz devlet başkanısınız. Halk para politikalarıyla ilgili konularda kimi sorumlu tutar? Bunu Başkan'a soracağına göre para politikalarında etkili olan bir Başkan görüntüsü vermeye mecburuz.' şeklindeki sözlerini de yansıtan gazete, son üç ayda yüzde 15 değer kaybeden TL'nin dolar karşısındaki değerinin dün bir noktada rekor derecede düşük seviyelere indiğini belirtiyor."
aslında insan durup bu döviz kurlarının yükselmesi kimin işine yarıyor diye düşününce her şey mantıklı geliyor. 10 lira olursa bile şaşırmam bundan sonra
3 sene önce buralarda yuh neredeyse 4 olacak denilen, 10 sene önce 1 küsür liralardayken yine yuhalanan, bir ara düğünlerde çok 1 dolar dağıtılıyordu diye 1 dolara özel alıma zam yapılan, sürekli yuhalanan, bele yeşil, hulk gibi bişi. ama sinirli hali. üstelik kendinen başkasına laf ettirmiyor hep bir gündem olma çabaları. kimseye euro 7,66 olmuş dedirtmiyor. o kadar da egoist. ama azimli de. isadan önce tl gibi euronun yarı katıyken azmetti, hatta diğerini de azmettirdi aya uçuyorlar şu an. acep 3 sene sonra bu girdiye bakıp heheey 7ye laf ediliyormuş deyip kurun kaç olduğu yazılacak...
şu an bayağı kzıdırmışlar belli ki. 7,07 kendileri.
Dün, türkiye varlık fonu, üç kamu bankasına 21 milyar türk lirası tutarında sermaye enjeksiyon edeceğini açıkladı. Bir nevi kamu bankalarına "resmi" destek. 2008'de sıcak paranın nasıl kullanıldığını bildiğimiz için bu pompalamanın acaba özel sektöre finansman desteği olarak mı, yoksa yandaşlara suni teneffüs olarak mı değerlendirileceği merak konusu. Doğal işleyiş gereği sermaye artışı yapılacak bankalara dibs ihracı ile gerçekleştirilecek fakat her bankaya eşit tutarda mı, yoksa farklı oranlarda mı destek sağlanacağını bilmiyorum fakat devletin her yerde de belirttiği üzere bankaların kredi politikalarını esnetmesi için kısa dönemli de olsa iyi bir gelişme.
Ayrıca FED, bugünden itibaren özel sektör tahvillerine yatırım borsa yatırım fonlarını almaya başlayacağını açıkladı lakin deli yine deliliğini yaparak basın toplantısını terkederek bir baskı hissettirdi piyasalarda. Ana oyuncu Çin, tedbirleri ve finansman desteklerini artıracağını açıkladı. Wuhan'da da 5 yeni vaka tespit edilmesi, hemen peşine Çin'in bu destek planı açıklaması hepimizi olduğu kadar, piyasaları da tekrar diken üstüne getirdi.
Diğer deli olan arabistan, petrol üretimini 1 milyon varil daha azaltacağını belirtti, ki bu da bir nevi opec anlaşmasını tekrar bozacağını gösteriyor.
Piyasalar, bireyler, şirketler tekrar çekimser ve pesimist duruşa geçeceklerdir. (Umarım yanılırım.) Unutmayın, "dünyada en zengin 10 oyuncu, bir resesyon beklentisi içerisindeyseler, resesyon yakın demektir."
Ayrıca her ne kadar bilimden uzak bir söylem olarak görsem de, piyasaların psikolojik dinamikleri gereği birçok kez kendini haklı çıkaran bir söylem vardır : Dolar, geldiği yeri unutmaz. Evet, Türkiye tarafından yapılan nispeten olumlu açıklamalar (erdoğan dün, ilk defa chp'e teşekkür etti.), sermaye destekleri, üç bankaya bddk işlem yasağının kalkması derken uzun süre sonra kur ilk kez yanıt verdi bu hamlelere ama ne kadar sürekli olacağını bilemiyoruz.
6,97 - 7,1 arası bir dalgalanma bu hafta için normal karşılanabilir ama yukarısı, yapılması düşünülen yeni hamleler için durdurucu etki yapabilir.
Çok değil iki sene önce "satın 1.5 liraya inecek" diyenlerin bugün hala alkışlandığı sürreal fenomen.
2003 yılında internet kafede hollanda'lı bir amca ile tanışmıştım. Dünyanın dört yanında çalışmış, 2 senedir türkiye'de. "İş hayatında bir kuralım oldu, hep dolarla maaş aldım" dedi. O zamanlar monster falan yeniydi, "büyüyünce kaderini buralarda ara" dedi.
Adam 40 senedir sektirmeden haklı çıkmış, üzerinden 15 sene daha geçmiş hala haklı çıkıyor.
Günümüzde geçmişini ve geldiği yeri unutmayan yegane kavramlardandır. Kuramsal teori olarak da böyledir gerçekten; dolar, geldiği yeri unutmaz.
Psikolojik sınır falan diyorlar ya; heh, o işte. Saçma sapan ekonomi bülteni programlarındaki soytarıları izleyip, matah ve kimsenin bilmediği bir şeyi biliyorlarmış gibi yorumlama çabalarını ve gösterdikleri grafikleri çözmeye çalışmayın.
Özü budur, geldiği yeri unutmaz. Yani 7.55'i bundan sonra görme ihtimali, sonsuza dek var olacak demektir.
Barajı geçip meclise girmesine az kaldı. gelecek seçimlerde hangi ittifaktan katılacak merak konusu.
Duruma göre euro, sterlin ve kuveyt dinarı üçlü ittifak yapıp %50+1 barajını geçerek başkanlıkta önemli bir pozisyona gelebilirler ileride mecliste neler göreceğiz bakalım !
Ekonomi politikamızdan öğrendiğimiz kadarıyla ülkedeki hiçbir şeyi etkilemiyor. iktisat ilimindeki bu yaygın ve büyük yanlışa kapılmamamız dünyadaki lider konumumuzu perçinleyecek.
benzin 5 lira olduğunda "olsun ben hep 50 liralık alıyorum" diyen kafalar şimdi de "dolar isterse 50 lira olsun, bize ne?" demeye başlamış. bu uçsuz bucaksız cehalet midemi bulandırırken bir yandan da şu soruyu soruyorum kendime: "bu kadarıyla başa çıkmanın bir yolu var mı?"
abd başkanı donald trump'ın cumhuriyetçilerle demokratlar arasındaki teşvik paketi görüşmelerini seçim sonuna kadar dondurmasıyla yükselmesi muhtemeldir. yatırım tavsiyesi değildir.
her olayda yükselmesini gördükçe iyice garipsediğim kur. Trump hasta oldu yükseldi, trump iyileşti yine yükseldi. Amerikan şirketleri değer kaybetti yine yükseldi.
Normal şartlarda bu olaydan biri olsa dolar düşerdi ama hiçbiri olmadı. Ne olursa olsun durum işime gelmektedir. zira yatırım yaptım ve kaynaklarımın dediğine göre sene sonuna 8.10 seviyesinde olacaktır kendileri.