1. aslında karşılaştırmalı edebiyata örnek verilemez tabii fakat iki büyük ozanımızdan, farklı cümlelerle güzel bir temenni;

    ''mevlam ayrılık vermesin gökte uçan kuşa leylam''

    neşet ertaş

    ''istemem çeksin aşk acısını, her kim anarsa barış adını''

    barış manço
    #161432 memosh usta | 6 yıl önce
    0edebiyat terimi 
  2. Kabaca farklı iki kültüre ait olan sözlü, yazılı veya maddesel sanatın toplumlarda yarattığı zevk ve bu zevkin karşı toplumda ne ifade ettiğini ortaya çıkarmaya çalışan bir alandır. Sadece Yazı türleri arasında yapılan bir mukayeseden bahsetmiyoruz, bahsedemeyiz. Çünkü türlerin tüm toplumlarda ortaya çıkışı ve gelişimi çok farklı zamanlarda olabiliyor. Bu farlılık mukayese için bir engel değildir. karşılaştırmada amaç ait olunan kültürün üstünlüğünü ispatlamak değil, ortak bir zevke ait olan insanlığın zevki ne şekilde tattığıdır. Bu yolla ayrıca kendimizdeki eksikliği ya da fazlalığı da görme şansına öznel de olsa sahip olabiliyoruz.

    Bir bilim dalı olarak görülen karşılaştırmalı edebiyatın faaliyetlerini zorlaştıran en büyük faktörlerin başında, karşılaştırma yapılacak olan eserlerin ait olduğu kültüre, dile ve zevke hakim olunmasının gerekliliğidir. Ülke içerisinde yer alan halkların sözlü ve yazılı olan ürünlerinin ortak potada buluşması bu işi kolaylaştıracaktır fakat önemli olan farklı sınırlar dışında yer alan toplumların incelenmesidir. Söz konusu kendi kültürümüzü karşılaştırmalı edebiyat içinde konumlandırmaya çalışırsak çıkmaza giriyoruz çünkü sosyoloji, dil ve edebiyata hakim olmayı gerektiren bir yapı ister karşılaştırmalı edebiyat. Bizde çoğunlukla fen edebiyat fakülteleri doldur boşalta yaradığı için bu disiplinin gelişmesi de çok zor gözüküyor.

    Daha da somut hale getirip konuyu kapatayım: dede korkut-noel baba-nasrettin hoca üçlemelerinin birbiriyle olan ilgisinin incelenmesi, sosyolojik olarak halkta yarattığı izlenim ve toplumlar arasında bu karakterlerin farklı isimlerle karşı toplum ögesi oluşu ve o karakterlere yüklenen misyon karşılaştırmalı edebiyatın ilgi alanına girer. Sonuç olarak da toplumların ortak bir duyuş ve düşünüşe sahip olduğu sonucuna ulaşılmaya çalışılır. Uzay çağında ve tek dilliliğe giden dünyada bu dala ne kadar gerek kalacağını zaman gösterecek belki ama sanki sonucu çoktan belli.
    #163560 iskiski | 6 yıl önce
    0edebiyat terimi