1910 senesinde diyarbakır'da doğmuş, 1956 senesinde viyana'da hayata gözlerini yummuş türk şair. cumhuriyet dönemi türk şiirinin en önemli şahsiyetlerinden biridir. garip akımı'ndan bazı etkilenmeler yaşasa da, özde kendi şiirsel çizgisini sürdürmüştür. aşkı hep ciddiye almış; cinsellik temelli şiirlerinde bile sevgili ile yaşanan veya yaşanacak olan sevişmenin hazzını şiirlerine taşımıştır. ölüm ve yalnızlık temalı şiirleri ağırlıktadır. daha çok sembolizm ekseninde konumlandırılmış bir şairdir.
1931’de mülkiye mektebi’ne girmiştir ve ömrümde sükut adlı ilk şiir kitabı, Mülkiye Mektebi’nde iken yayımlanmıştır. Fakat ikinci yılının sonunda atılmıştır. sonrasında yüksek ticaret okulu’na girmiş, Memuriyet sınavını kazanmış ve Sümerbank’ta çalışmaya başladıktan sonra yüksek Ticaret okulundan da ayrılmak zorunda kalmıştır. peyami safa, cumhuriyet gazetesindeki yazılarıyla Cahit Sıtkı Tarancı isminin tanınmasını sağlamıştır.
karabük’e atanınca, sümerbank’ta başladığı memuriyetten ayrılmış, Cumhuriyet gazetesinde çalışmaya başlamıştır. 1946’da, chp’nin düzenlediği yarışmada, otuz beş yaş şiiri ile birincilik kazanmıştır ve ünü pekişmiştir.
Üniversite tahsilini tamamlamak üzere paris’e gittmiştir. Paris Radyosu’nda Türkçe yayınlar spikerliğini yapmaktayken, Bu arada gazeteye hikayeler göndermeye de devam etmiştir. oktay rifat’la Paris’teki öğrencilik yıllarında tanışmıştır.
1940 yılında Almanlar Paris’i bombalamaya başlayınca, öğrenimini yarıda bırakmış, Türkiye’ye dönmüştür. 1941-1943 yıllarında askerlik görevini tamamlamıştır. Ünlü haydi abbas şiirini askerlik yaparken yazmıştır.
1951’de evlenmiştir. Evlendikten sonra yazdığı şiirlerini düşten güzel adlı kitapta toplamıştır.
1953 yılında geçirdiği bir krizden sonra felç olmuştur, istanbul ve ankara’da çeşitli hastanelerde tedavi görmüştür. diyarbakır’da baba evinde bir yıl bakılmıştır, sonrasında 1956 yılında tedavi ettirilmek üzere devlet tarafından avrupa’ya götürülmüştür. zatülcenp hastalığına yakalanarak 13 Ekim 1956’da viyana’da vefat etmiştir.
İlgi meraklısı şairdir. Kendisinin lise yıllarında kendi kendine mektup yazıp sonra onu postadan aldığı ve sevinçle okuduğu söylenir. Kankası ziya bey ile ölümden korka korka öldüler...
Bendeki yeri her zaman ayrı olan değerli şairimizdir.
Gün Olur Ki
Gün olur ki ne gökyüzü para eder, Ne deniz kenarı, ne bağlar bahçeler. Gün olur ki ne kız ne rakı ne şiir, Hiçbir şey insanı sarmaz, kandıramaz; Her çeşmeden boş döner, elindeki tas. Gün olur ki çıldırmak işten değildir.
yaşım ilerledikçe daha çok anlıyorum ne büyük nimet olduğunu ah ey güzel gün boş yere üzülmekte mana yok anlıyorum kadrini bilmek lazım artık her açan gülün şükretmek türküsüne daldaki her bülbülün yanmak da olsa artık aşk ile yaşıyorum.
Bir kaynağa göre Yedek subaylığını balıkesir'in burhaniye ilçesinde şube reisi olarak yapmış şair.
Burhaniye kaza merkezinde Memiş mahallesinin girişinde bir kahve vardır, tam karşısında da altı berber dükkanı olan iki katlı bir ev. İşte bu evde bir tabela vardır. "Cahit Sıtkı Tarancı bu evde kalmış ve abbas şiirini burada yazmıştır" gibi bir şey yazar.
Ha bu Doğru mudur bilmiyorum, ama doğruysa 1960'larda Ören'de yazlık alan yazar abilerimizden evvel (aziz nesin'den öner yağcı'ya, fakir baykurt'tan talip apaydın'a, melih cevdet anday'dan ruhi su'ya geniş bir liste bu ören'de yazlıkçı olmuş yazarlar ve ne yazık ki hiçbirini göremedim ben) ilk Burhaniye'de ikamet etmiş Edip oluyor (Edremit'te epey yaşamış ve birçok eserinde buraları anlatmış Sabahattin Ali de bilir ama herhalde bizzat bu kasabada oturmamış o).
Haberlerde bu bahsettiğim ev:
www.haberler.com/... (bu arada haberde geçen bu AKP adayı bir dönem başkanlık ettiği halde bildiğim kadarıyla bu evi alamadı).