arının eşek versiyonu. büyük, kocaman anlamında eşek denmiş sanırım zira eşek gibi sevimli bir canlıyla aralarında bir benzerlik bulamıyorum, neyse. bir yaz gecesi sıcaktan ne yapacağımızı şaşırmış vaziyette terasta otururken erkek arkadaşımdan yükselen canhıraş bir küfürle irkildim. hayır elbette tourette sendromu değil, sırtının orta yerine yapışmış pokemon büyüklüğünde bir eşek arısına sövüyordu çaresizce. arı gözerimin önünde aynı noktaya üç-dört defa iğnesini soktuktan sonra gayet normal bir şekilde lambanın etrafında uçmaya devam etti. ahan da şuna benziyor
arıyı yakalayıp intikamını almak isteyen sevgili ne yazık ki onu daha çok kızdırmaktan başka bir şey yapamadı, dolayısıyla sinirli arı kardeş abilerini çağırdı, oldular mı sana 6 eşek arısı. etrafımızda bazzzz buzzzz diye geziyorlar. bir yandan arının soktuğu yere elma sirkesi mi sürsem karbonat mı şeyetsem diye düşünüyorum, bir yandan da bu geceyi ölmeden atlatsak diye panik halindeyim, neyse, sonunda içeriye kaçıp krallıklarını ilan ettikleri terastan uzaklaştık da bir gece daha ölmeden yaşadık.
buralarda o kadar çok ki bu devasa yaratıklardan, mangal yaptığımız bir gün pişmiş tavuğun üzerine konup parça parça koparıp götürmüşlerdi hiç unutmam. ben de ağzım açık öyle seyretmiştim zira hayatın normal akışına ters bir olaydan öte değildi o an benim için. ne bileyim arı dediğin en fazla ne kadar büyük olabilir ki hem? bu canavarlar mantisleri falan kapıp götürüyorlar yahu bir gün beni de götürecekler diye tedirginlik içindeyim.