-
Açık olma durumu, aleniyet.
hepsini göster
-
Uzaklık, mesafe.
Örnek kullanım: O köprünün açıklığı da hemen hemen aynı açıklıkta bizim köprüyle. (A. Kulin) hepsini göster
-
Bitki örtüsü olmayan, çıplak yer.
hepsini göster
-
Boş ve geniş yer, meydanlık.
hepsini göster
-
Gerçeği olduğu gibi yansıtma durumu.
Örnek kullanım: Demokrasi bir açıklık rejimidir. hepsini göster
-
Bir söz veya yazıda maksadın açık olması özelliği, duruluk, vuzuh.
Örnek kullanım: Onlar bu faaliyetleriyle övünedursunlar konuşup yazmada açıklık erdemi yeter de artar bile gerçek aydınlara. (N. Uygur) hepsini göster
-
Dürbün, fotoğraf makinesi vb. optik araçlarda ağız çapı, ışığın girebildiği delik.
hepsini göster