4 nisan 1983 yılında ilk uçuşunu yaptıktan sonra toplamda 9 kez uçan ve 28 ocak 1986 tarihinde son uçuşunda kalktıktan 73 saniye sonra patlayarak düşmüş, içindeki 5 astronot ve 2 öğretmenin ölümü ile sonuçlanan ve yıllarca konuşulan bir kazada yok olmuştur.
Seksenli yıllarda uzay mekiği amerika için bir güç gösterisiydi. Fırlatılışı ve inişi bir çok ülkede televizyonda canlı olarak yayınlanırdı. Bu nedenle kazayı da milyonlarca insan canlı olarak izledi.
Kazanın nedeni yıllarca tartışıldı. Görünürdeki neden, soğuk hava nedeniyle yakıt deposındaki lastik contanın görevini yapmaması ve mekiğin yakıt sızdırmasıydı. Asıl neden ise, siyasetçilerdi.
Oy kaygısı nedeniyle mekiğin bir an önce fırlatılması için yaşanan baskıda, lastiğin test sonuçları gözden kaçmış ve istatistik veriler yanlış bir bakış açısı ile yorumlanmış. Durumu fark eden bir kaç kişi olmuş ama çoğunluk onay verdiği için ses çıkaramamışlar.
İletişimsizlik, ve ego.
Peki bu olaylardan ders çıkarılmış mı?
Tabi ki hayır.
1 Şubat 2003 günü, columbia uzay mekiği de içindeki 7 mürettabat ile birlikte atmosfere girerken parçalanmıştı. Bu kazanın asıl nedeni ise yine aynı. Kalkış sırasında sol kanadın altındaki yakıt deposu içerisinden bir parça koparak yakıt deposuna zarar veriyor. Fakat mekik başarı ile yörüngeye erişiyor. Geri dönmeden önce nasadaki bir mühendis, hasarın fotoğraflarının çekilip incelenmesi talebinde bulunuyor ancak talebi "gerek yok" diyerek reddediliyor.
Çocukluk dönemimizde haftalarca tekrar tekrar gösterilen facianın görüntüleri beynime öylesine kazınmış ki, bu gün bile yeni izlemiş gibi hatırlıyorum:
28 ocak 1986'da tüm dünyanın gözleri önünde, fırlatıldıktan kısa süre sonra infilak eden nasa uzay mekiği. bu kazada hayatını kaybeden mürettebatın hala hayatta olduğuna ve tanık koruma programına dahil edilmiş gibi yeni kimlik ve benzer mesleklerle yaşamaya devam ettiklerine dair, gayet ikna edici belgeler içeren bir komplo teorisi de vardır.