Şimdi bursada ipek çeken kızlar Bir karasevda halinde söylemektedir: Görmeğe alıştığımız nice yazlar Kimleri alıp götürdüler ama kimleri Karanfil bıyıklı genç teğmenleri Ak saçlı profesörleri, öğrencileri Adları şuramıza işlemektedir Ah dayanmaz dayanmaz bakmaya gözler Bir karasevda halinde söylemektedir Şimdi bursada ipek çeken kızlar
Şimdi erzurumda çift sürenlerin Geçit vermez kaşlarının altında Derindir, ıssızdır, korkunçtur gözleri Sabanın demiri girdikçe toprağa Hınçlarını gömmektedir içine yerin. Çünkü millet hayınları ankaralarda Çünkü izmirlerde, çünkü istanbullarda Çünkü başka yerlerinde memleketin Kanına girdiler masum gençlerin İşte onun için karanlıktır gözleri Şimdi erzurumda çift sürenlerin.
Şimdi saat sekizdir başlar gecemiz Gündüzü kısalttılar geceyi uzattılar Şimdi acının ve hüznün göklerinde Umudun yıldızı sarı yıldız mavi yıldız Uykumuzun bir ucunda bombalar Bir ucunda hürriyet inancı sabaha kadar İngiliz usulü piyade tüfekleriyle İnsanca yaşamanın onuru arasında Milletcek bir gidip bir geliyoruz Şimdi saat sekizdir başlar gecemiz
Şimdi ay doğar bulutlar arasından Kavat derebeyleri yüreksiz bolu beyleri Hırsızlar, yüzde oncular, kumar erleri Cebren ve hile ile haklarımızı alan Zulmü ve alçaklığı yöneten murdar üçgen Biliyor musunuz bir orman gelişiyor şimdi Türküleri duyuyor musunuz nice derin Yakılmış çoban ateşleriyle dağlarda Karanlığı tutuşturup bir köşesinden Geceyi gündüze çevirenlerin
Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya Anamız çay demliyor ya güzel günlere Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız Bu, böyle gidecek demek değil bu işler Biz şimdi yan yana geliyoruz ve çoğalıyoruz Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını İşte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz.