1. ***

    zeka bir kazanım değildir. sen zeki doğdun. ağaçlar kendi tarzında zekidir, kendi hayatları için yeterli zekaları vardır. kuşlar zekidir; hayvanlarda da öyledir. aslında dinlerin tanrı'dan kastettikleri tek şey evrenin zeki olduğudur; her yerde gizlenmiş bir zeka olduğudur.

    zeka hayatın özünde vardır. zeka hayatın doğal bir niteliğidir. tıpkı ateşin sıcak olması ve havanın görünmez olması ve suyun aşağı doğru akması gibi, hayat da zekidir. (osho/zeka)


    ******


    hayatın kendi başına bir anlamı yok. hayat bir anlam yaratma fırsatıdır. anlamın keşfedilmesi değil, yaratılması gerekir. anlamı, ancak onu yaratırsan bulursun. orada bir çalının arasında durmuyor. yani sağına soluna bakınca, biraz arayınca bulamazsın. o bulunacak bir kaya gibi durmuyor. o, yaratılacak bir şiir, söylenecek bir şarkı, edilecek bir danstır.

    anlam bir danstır; taş değil. anlam müziktir. onu ancak yaratırsan bulursun. bunu unutma.

    tanrı, bir nesne değil, bir yaratımdır. onu ancak yaratanlar bulur. bence anlamın keşfedilecek bir şey olmaması çok güzel. aksi halde, insan onu keşfederdi ve sonra başkalarının keşfetmesine gerek kalmazdı. (osho/yaratıcılık)


    ******


    asla yanlış bir şeyi sevme çünkü o, seni dönüştürecektir. hiçbir şey sevgi kadar dönüştürücü değildir. seni yükseltecek, yüksek seviyelere çıkaracak şeyi sev. kendinin ötesindeki bir şeyi sev. dinin tüm gayreti budur: sana tanrı gibi bir sevgi objesi verir, böylece düşmene olanak kalmaz. kişi yükselmelidir. bir tür 'ben,' 'ben-o' olarak var olur. diğer tür 'ben,' 'ben-sen' olarak var olur. bir kişiyi sevdiğinde diğer tür bir 'ben' sende ortaya çıkar: 'ben-sen.' birisini seversin, o kişi olursun. iyi ama ya öz sevgi? 'o' yoktur ve 'sen' yoktur. 'ben' kaybolur. çünkü 'ben' sadece iki bağlamda var olabilir: 'o' ve 'sen.' 'ben' figürdür, 'o' ve 'sen' alan olarak iş görür. alan kaybolduğunda 'ben' kaybolur. 'sen' tek başına kaldığında, sen varsın ama bir 'ben'in yoktur, herhangi bir 'ben' hissetmezsin.


    sen basitçe derin bir /oluşsun./ normalde biz "ben varım" deriz. bu haldeyken, kendini derinlemesine seviyorken 'ben' kaybolur. sadece 'varım' kalır. saf varoluş, saf varlık kalır. o seni muazzam bir saadetle dolduracaktır. o seni bir kutlamaya, bir sevince dönüştürecektir. onlar arasında ayrım yapmak sorun olmayacaktır. eğer sen giderek daha çok mutsuz oluyorsan, o zaman sen bir kendini beğenmişlik yoluna kapılmışsındır. eğer sen giderek daha çok sakin, sessiz, mutlu, bir arada olursan, o zaman sen başka bir yolculuğa çıkmışsındır: öz sevgi yolculuğuna. eğer sen ego yolculuğundaysan başkalarına karşı tahripkâr hale geleceksin çünkü ego 'sen'i yok etmeye çalışır. eğer öz sevgiye doğru yol alırsan ego kaybolacaktır. ve ego kaybolduğunda diğerine kendisi olması için izin verirsin; bütünüyle özgürlük tanırsın.

    eğer herhangi bir egon yoksa, sevdiğin diğer kişiye bir hapishane yaratamazsın, bir kafes yaratamazsın. diğerine yüksek cennetlerde bir kartal olması için izin verirsin. diğerine kendisi olması için izin veriyorsun; bütünüyle özgürlük tanırsın. sevgi tam özgürlük verir, sevgi özgürlüktür. senin için özgürlük, sevginin nesnesi için özgürlük. ego esarettir. senin için esaret ve kurbanın için esaret. (osho/sevgi özgürlüktür)
    #7511 ma icari | 8 yıl önce
    0filozof, yazar 
  2. biyoterörizm ve insan ticareti operasyonlarıyla anılan özlü söz fabrikası.

    her güzel konuşan güzel insan olsa çoktandır cennette yaşıyor olurduk.

    #7737 son kurtadam | 8 yıl önce
    0yazar