once (bir zamanlar) filminin film müziklerinden biridir. filmde, glen hansard ve marketa irglova 'nın seslendirmediği tek şarkıdır. şarkı, irlandalı bir grup olan interference (fergus o'farrell, james o'leary, colm mccaughey, kevin murphy)'a aittir. şarkının yazarı fergus o'farrell'dir. şarkıyı fergus ofarrell ve glen hansard birlikte seslendirmiştir,
and i love her so i wouldn't trade her for gold i'm walking on moon beams i was born with a silver spoon and i'm gonna be me i'm gonna be free i'm walking on moon beams and staring out to sea
and if a door be closed then a row of home, start building and tear your curtains down for a sunlight is like gold and you better be you and do what you can do when you're walking on moon beams and staring out to sea
as if your skin was soil how long do you think before they'd start diggin'? and if your life was gold how long do you think you'd stay livin'? hey! and i love her so i wouldn't trade her for gold
matthew mcconaughey'in baş rolde olduğu biyografimsi film. biyografimsi diyorum çünkü hikaye gerçek bir hikaye ama filmdeki kişilerin isimleri hayal ürünü.
filme gelecek olursak, altın arayarak kısa yoldan para kazanmaya çalışan çok tutkulu bir adamı anlatıyor. adam ekmeğini taştan çıkarıyor resmen.
2005'te çektiği syriana ile dikkat çeken yönetmen stephen gaghan'ın biyografik bir hayat hikayesi şeklinde ilerleyen, 2016'nın son günlerinde vizyona giren filmi. bütçesini bile toparlayamadı belki ama oldukça başarılı buldum ben.
film aslında ilk olarak heat'ten de hatırlayacağınız yönetmen michael mann'a teklif edilmiş. mann başrole matthew mcconaughey yerine christian bale'i düşünüyormuş. mann bir şekilde teklifi reddedince, gaghan devreye girmiş. bence mcconaughey'e cuk oturmuş bir rol olmuş. bale, çevresindeki hiçbir şeyi umursamıyormuş gibi görünen karakterleri canlandırmada oldukça başarılı olsa da (harsh times gibi, the fighter gibi), mcconaughey özellikle mud'daki ve elbette true detective'deki performanslarıyla rolün hakkını vereceğini işaret etmişti.
konuya dönersek; düze çıkıp tekrar batma ve bu döngüyü hayat boyunca sürekli devam ettirme filmi bu. temel mottosu bu yani. kenny wells'in filmin aslında arka fonundaki anlatıcı rolünü de üstlenmesi, biyografik film etiketinin hakkını tamamen veren bir film görmemizi sağlamış. yan rollerdeki bryce dallas howard ve edgar ramirez de hikayenin gerçekliğine gölge düşürecek hiçbir olumsuz katkıda bulunmuyorlar. howard'ın bazı öpüşme sahnelerinde gözlerini sıkı sıkı yumduğuna dikkat çeken çok olmuş internetteki eleştirilerde. howard o zamanlar hamileydi ve gözlerinden problem yaşıyordu. sanırım nedeni bu.
güzel bir biyografik film bu. gaghan'ı daha sık film çekerken görmeliyiz bence. senaryonun sürekli dalgalı bir seyir içinde olması da, "film de ne kadar uzunmuş be, bitse de kurtulsak" hissini izleyicinin aklından uzaklaştırmakta etkili olmuş. müziklerine de dikkat etmenizi öneririm. joy division bile var filmin içinde. izlemenizi öneririm.