Adana’nın akdeniz’e kıyısı olan tek ilçesi... Benim için memleket...
Turistik tatil yerlerinden değildir, Ne yazın ne kışın kalabalık sevmeyiz, kaldıramayız da. Her daim Temiz ve dingin denizi, temiz kumsalı, Çarşısı, magarsus‘U, her şeyden önce insanı ve Denizden tatlı tatlı esen meltemiyle gönülleri fetheden Şirin mi şirin beldemizdir...
deniz, kumsal Deyince bodrum, çeşme, marmaris‘Ten ötesini düşünemeyen; adana’da deniz Olduğunu bilmeyen, 5 yıldızlı otellerde yiyip içmeyi “deniz tatili” sayan, gittiği yerde de cam kırıkları, çöp poşetleri ve plastiklerle denizleri kirleten liberal-şehirli kesimin “günün birinde tası tarağı toplayıp” yerleşmeNin hayalini kurduğu O sakin, huzurlu Ve Şehrin kalabalığından uzak tatil köyü olmasına rağmen, Tam da bu yüzden beğenilmeyen ve tepeden bakılan kasabadır...
arada gidip görülmezse kendini özleten memleket: benim için anne tarafı.
sabahları denizin bir ucundan diğer ucuna uzanan yürüyüşler. magarsus'taki antik kent ve denizden esen rüzgar: manzara-i umumiye... salim'in yerinde balık yenmezse olmaz... ve tabii ki yazlıktaki dostluklar. gazinoda sabaha kadar süren gırgır, şamata, okey, langırt... sonra seddül bahirdeki kamelyalarda güneşi izlerken ve geceleyin cırcır böceklerinin sesiyle uykuya dalarken kendini gelecekteki ilkel gibi hissetmek ve hatta ''şimdiki ilkel'' olmak...