1. Nasıl anlatacağımı bulamadığım için böyle açmak zorunda kaldım başlığı.
    Bu yazı stili böyle kendi kendine monologlar içeren, çok şeyden bahsediyormuş gibi durup, hiçbir şey bahsetmeyen, çok şey anlatıyormuş gibi durup hiçbir şey anlatmayan ilginç bir stildir.

    Bunu itiraf başlığına ve özellikle kişisel başlıklara çok yazıyorlar. Yani ben genelde rasyonel bir adamım, bu yüzden de merak edip okuyunca hiçbir şey anlamıyorum bu yazılardan. Bu bir stil mi?
    Neyin nesi merak ediyorum açıkçası. Bana boş yapmak gibi geliyor. Özelikle hatun kişileri çok yapıyor bunu.

    Şimdi doğaçlama vereceğim bir örnek size ne demek istediğimi açıklayacak:

    Yürüyordum. Yağmurlu tebeşir bahçelerinde bahçıvan mehmet amcanın sesini duydum. Bana çağırıyordu ama kulağım algılamak istemiyordu sanki. Zaten o hiç istemez, benim gibi.
    Canı çekerse yapar zaten, amannnn hiç uğraşamam. Hayat böyle güzel. Limonatamı içiyorum. Heyhattt karabasannnn ben geliyorum1!1!1#

    Tam olarak bu tarz yazı stili. Beni insan gibi şu konuda aydınlatacak biri var mı merak ediyorum. Bunları yazmak hangi kafanın ürünü, ne kullanılır madde olarak, coğrafi bir şey mi yoksa genetik mi, yoksa böyle elit triplere mi sahip olmak gerekir bilmiyorum, biri açıklasın.
    Hayatım boyunca böyle bir şeyler yazmak zorunda kalmadım, kalmam da galiba.
    0edebiyat terimi 
  2. (bkz: )
    #92313 morgase | 7 yıl önce
    0edebiyat terimi 
  3. şuraya romanyalı şair tristan tzara'nın chanson dada'sını bırakalım. numune olsun. devam satırlarda türkçe çevirisi de var. cemal süreya yapmış çeviriyi.

    la chanson d'un dadaïste
    qui avait dada au coeur
    fatiguait trop son moteur
    qui avait dada au coeur

    l'ascenseur portait un roi
    lourd fragile autonome
    il coupa son grand bras droit
    l'envoya au pape à rome

    c'est pourquoi
    l'ascenseur
    n'avait plus dada au coeur

    mangez du chocolat
    lavez votre cerveau
    dada
    dada
    buvez de l'eau

    II
    la chanson d'un dadaïste
    qui n'était ni gai ni triste
    et aimait une bicycliste
    qui n'était ni gaie ni triste

    mais l'époux le jour de l'an
    savait tout et dans une crise
    envoya au vatican
    leurs deux corps en trois valises

    ni amant
    ni cycliste
    n'étaient plus ni gais ni tristes

    mangez de bons cerveaux
    lavez votre soldat
    dada
    dada
    buvez de l'eau

    III

    la chanson d'un bicycliste
    qui était dada de coeur
    qui était donc dadaïste
    comme tous les dadas de coeur

    un serpent portait des gants
    il ferma vite la soupape
    mit des gants en peau d'serpent
    et vient embrasser le pape

    c'est touchant
    ventre en fleur
    n'avait plus dada au coeur

    buvez du lait d'oiseaux
    lavez vos chocolats
    dada
    dada
    mangez du veau

    bu da türkçesi: orijinali kadar anlamsız. dada'nın amacı da o zaten. büyük büyük anlamlar yüklenen kelimelerin içini boşaltmak ve anlamsızlığı yüceltmek. bilinen anlamda şiirin şiirin ebesini öpmek. ki dada küfürden de kaçınmaz.


    Bir dadacının şarkısı
    yüreği dadayla dolu
    fazlaca yordu motoru
    yüreği dadayla dolu

    Asansör bir kral taşıyordu
    ağır çıtkırıldım özerk ayrıca
    kırsın mı sana sağ kolunu
    yollasın mı Roma'daki Papa'ya

    Artık bu yüzden işte
    Asansörcüğün yüreğinde
    dada mada hak getire

    Tıkınıp durun çikolata
    yıkayıp beyninizi
    dada
    dada
    su için üstüne sonra

    II

    Bir dadacının şarkısı
    ne hüzünlü olan ne de neşeli
    seviyordu bir bayan bisikletçiyi
    o da ne hüzünlü ne neşeli

    ama yılbaşında kıskanç koca
    öğrendi ne dönüyorsa hepsini
    bir öfke sonucu yolladı Vatikan'a
    üç bavul içinde ikisinin cesedini

    Ne bizim sevdalı
    ne de bayan bisikletçi
    artık ne hüzünlü ne neşeli değildi
    Beyinler layık ağzınıza

    askerinizi yıkayın hamamda
    dada
    dada
    su için üstüne sonra

    III

    Bir bisikletçinin şarkısı
    yüreğin dadası ondaki
    bir dadacıydı kısacası
    yüreğin tüm dadacıları gibi

    Eldivene bürünmüştü bir yılan
    güvenlik musluğunu der demez kapadı
    yılan gömleğine dönüştü eldiven
    ve kucakladı hazreti Papa'yı

    Asıl dokunaklı olan
    çiçekten bir karın
    ve artık yok dada falan

    kuş sütü bardaklarda
    ve yıkanmıştır çikolata
    dada
    dada
    gelin dana şişkebabına
    #92316 laedri | 7 yıl önce
    0edebiyat terimi 
  4. Okumadan yazanların bayıldığı. Kendi bile yazdıgını bir kez daha dönüp okumaya değer bulmaz.

    Bunu yazanlar bir satır okumadığı şairlerden, yazarlardan uydurma alıntı paylaşanlarla aynı ekip genelde. Bloglar zamanı çıldırmıştı ortalık bunlarla. Şükür facebook vs. Ana akım olunca biraz müşade altına alındılar.
    #92360 son kurtadam | 7 yıl önce
    0edebiyat terimi 
  5. yazıların yazarı "ben şu akım dahilinde yazı yazıyorum" demedikçe dışardan "bu yazı şu akıma dahil" demek doğru olmayacak gibi olsa da sanatta her türün bir akımı var. yani, "ben hiçbir akıma göre yazmıyorum" denilse de, tanımlarda boşluk yok sayılır ve her türün tanımı yapılmış. bahsedilen yazı türünü 'postmodernizm" olarak yorumladım.

    (bkz: )
    #159977 ma icari | 6 yıl önce
    0edebiyat terimi