1. Bir kargaşayı, ayaklanmayı bastırmak.

    Örnek kullanım: Hükûmet kuvvetleri ayaklanmayı yatıştırdı.
    #92006 tdk | 7 yıl önce
    0eylem 
  2. Ölçülü, ılımlı, sakin davranmasını sağlamak, sakinleştirmek.

    Örnek kullanım: O, tombul tombul iyimserliği ile beni yatıştırmak istedi. (Y. Z. Ortaç)
    #92007 tdk | 7 yıl önce
    0eylem 
  3. Yumuşatmak, razı etmek.

    Örnek kullanım: Ekrem'i zorla yatıştırıp bizim eve götürdüm. (A. Ümit)
    #92008 tdk | 7 yıl önce
    0eylem