bu başlık kişiye özel bir başlıktır
  1. kişisel başlığım olarak yazmak istiyorum buraya. diğer yazarlara da açık. itiraf başlığına, veya kavramların duyguların içine sığmayacak ya da dolaylı kalacağı için buraya yazıyorum.
    burada ne gece bildiğimiz gece, ne yalnızlık bildiğimiz yalnızlık. okuyucu istediği gibi doldurabilir anlamları.

    Bir rota vardı unutuldu , bir harita vardı silindi, bir yıldız vardı yol gösteren, söndü. kayboldu ışıklar, liman yoktu gidecek ve yardım etmiyordu rüzgarlar.

    Bir arkadaşın yanında olmanın rahatlığı ve biraz dedikodu örtüyordu tüm gerçekleri , oyalıyordu , uyuşturuyordu. Yalnız bir gecenin koynunda tüm uyuşturucuların etkisi geçer ve yelkenlide tek başına oturup sürüklendiğinizi fark edersiniz.

    kaybolacak gemi belki de. kimseye hayallerine taşımadan , hiçbir rüzgara sevdalanmadan, hiçbir limanın hayalini kurmadan, yol kardeşleri bulamadan, bir deniz kızının aşkını pazularına kazımadan.

    #91190 passageoflord | 7 yıl önce
    0kişiye özel 
  2. Mesele onlarla ilgili değildi bizimle ilgiliydi.

    Hoşlandığımız , nefret ettiğimiz , özendiğimiz , arzuladığımız her yüzün her hayalin bir izdüşümü var ruhumuza ait yara berelerin çukurların oyukların üzerinde. Aslında tüm mesele gözümüzden süzülen görüntüye , kulağımızdan giren sese ve beynimizde varoluveren fikirlere psikolojik açlık ve hastalıklarımıza ait filtrelerle bakmamızda.

    Biliyorum ki sizler, şimdi gecenin karanlığında karanlık bir denize gömülen batan gemiler gibi susan sizler, aslında ruhumun açlık eksik ve isteklerinden ibaretsiniz.
    inandığımız veya inanmadığımız dinler, sevdiğimiz insanlar, peşinde koştuğumuz ideolojiler, hepsi ama hepsi kendi tanımladığımız veya başkası tarafından tanımlanmış olmasına rağmen kabul ettiğimiz illüzyonlar ile ifade ediliyorlar. Ruhtan başka da bir şey yok sanki.
    #91564 passageoflord | 7 yıl önce
    0kişiye özel 
  3. yaşadığını hissettiğin anlar olur.

    Huzur, kafandaki karıncalanmanın ve uğultunun sustuğu anlarda , sarı bir gece lambası aydınlığında veya güvertesinde kalabalık bir vapurun hissettiğin frekansı yakalama anıdır. Ses o kadar nettir ki, zevkle dinlersin.

    Sevgi, engel olamadığın bir tebessüme yol açar, damarlarında dolaşan kanın toz pembe olduğunu zannedersin, bir yüzün mimiklerine veya bir kalemin satırlarına kilitlenip kalmışsındır, fabrikalar çalışıyordur yüreğinde.

    Tutku, gerilir içinde çelikten yaylar, gözlerinden kalbine kadar dimdiktir herşey, öfke şakaklarına sabrına iradene asılır var gücüyle. Fırtınanın üzerine üzerine kürek çekersin. Rüzgar dağlar yüzünü, vazgeçmeyiş kontrolden çıkar. Neyi kovalıyorsan veya neyi bırakmamaya çalışıyorsan veya neyi aldılarsa elinden, avcı bir kaplan hırsında olursun bir an.

    üzüntü bir de, umutsuzluk anlarının gri tozuna benzemez aslında, karadır üzüntü ama sıcaktır, sıcak sıcak bir şeyler akar. gözlerden ve gözlerin görüntülerinden. Gönlün içindeki tüm enstrümanlar matemli havalar çalar en yüksek perdeden, bir ayine dönüşür bir mateme dönüşür gönlün, eşlik eder başka hatıralar. Bu duyduğun yanmış bir canın gürültüsüdür.

    Yaşadığını hissedersin iyi veya kötü. sonra dersin ki, yaşadığımı hissetmediğim anları hatırlayıp sevineyim mi, yoksa kötü yaşadığımı hissettiren ve iyi yaşamaktan ne kadar uzak olduğumu haber veren duygulara üzüleyim mi ?
    #92517 passageoflord | 7 yıl önce
    0kişiye özel 
  4. yol aslında karanlıktır ve sonu belirsiz bir yolda yürümek yalnız başına korkutucu, mutsuzluk vericidir alabildiğine. Adımlar olur ritmi adımlarınıza denk, sesi sesinizi bulur, düşünceler arasında atılır köprüler, kalpten kalbe kancalar kanatır karşılıklı.
    Bir fener yanar birden, yol aydınlanır biraz, çekilir olur, güzel olur. Sıcacıktır o iklim, soğuk ve ıssız yoldan korur , ayırır. Bu sebepledir ki , sevilen insanı kaybetmeye dair hüzün bu sıcaklığa dair his kırıntılarına sahip olduğundan garip bir şekilde teselli edicidir. Diğer taraftan bu sıcaklığa dair özlem zonklar hissetmeye dair her duyunuzda. Geri istersiniz o güzelliği çünkü. Bazen uzaklarda uyumakta olan birinin alıp verdiği nefese tutmak istersiniz kalbinizi, ısınır diye. sonrası kendi ateşiyle ısınmak ve aydınlanmaktan başka çare olmadığına uyanıştır. kaplumbağa gibi, kendi yuvanı sırtına alıp yola koyulursun.
    #92518 passageoflord | 7 yıl önce
    0kişiye özel 
  5. durunca kaybedecek gibi hissettiğinden yürüme isteği şiddetlenen insanlar var, sanki zamanın nehrinde boğulacakmış gibi.

    Nedense geriye baktığımızda iyi ki yürümüşüm dediğimiz yollar sarp , bıktırıcı ve zor olan yollardır. Tırmanmak istemeyiz. isteriz ki dudağımızda bir türkü, ceplerimizde yeni koparılmış erikler, kelebekler kuşlar kovalayalım patikalarda, bize her gülümseyen güzelin peşinden koşar yorulur bıkar yine koşarız. Oysa bu, yolu bırakıp yan taraftaki çiçek bahçesinde kelebek kovalamak gibi bir şey.

    şimdi ben, iyice ıssızlaşan tatsızlaşan bu yolda bir yoldaş bulmanın keyfiyle dudağında bir ıslık yürüyen ben, yine yalnız kaldım yolumda, adımlıyorum karanlığı boylu boyunca. Keşke diyorum sen de bu yolu sevseydin. Keşke ben beni daha ben olduğum yerlere götüren yollarda yürüseydim.

    Senin asıl güzel yanın neydi biliyor musun, hiçbir yere çıkmasa bile bu yol, seninle yürümek güzeldi, her şey bundan ibaretti.
    #92767 passageoflord | 7 yıl önce (  7 yıl önce)
    0kişiye özel 
  6. insan kirlenir, şiir susar. anlamsızlaşır güç gösterileri, başkasına cazip kılan şekillerin içini doldurma hevesleri susar. yüzüne tutulan ve tutulacak bütün ışıklardan kaçma dürtüleri, apoletleri sökülmüş bir ruh, çırılçıplak. yutkunmaların geçmişte bir zaman başka türlü hissettiğin anlardan bir başka seni çekip alıp seni ona inandırmaya çalışırken tokat gibi çarpan hatıraların yine de yüzüne bakıp çaresizlik ile susamışlık arasında bırakan bir anlamı var. ışığı sönüyor her şeyin, gün ağarıyor. yalan, yakıyor içimi.
    #94741 passageoflord | 7 yıl önce
    0kişiye özel 
  7. gidilir oğlum gidilmez sanma. yok öyle değil, ezbere bildiklerinden bahsetmiyorum, bildiğin halde gerçek anlamda hiçbir zaman benimseyemediklerinden bahsediyorum. en yakın dostun susar, sevdiğin kadın gider, sevdiğin şehir kartpostal olur, sevdiğin şarkı çirkinleşir, sevginin sana hatırlattığı senden ve kimyandan öyle bir soğursun ki öyle soğutursun ki veya. onlar seni terk eder olmadı sen onları terk edersin. gidilir oğlum gidilmez sanma. hem çapanı sağlam yere attın sandın ama düşün, gerçek anlamda, çapanı nereye olduğu gibi olması gerektiği gibi attın bu zamana kadar. gidilir, gidildi de.
    #100493 passageoflord | 7 yıl önce (  7 yıl önce)
    0kişiye özel 
  8. ifade edilemezlik ifade edememezlik ifade etmeye hakkı olmamazlık ifade etmenin anlamı olmamazlık hisleri içinde, iğnesini kendine çevirmiş bir akrebim. kendimi, çevrelenip hapsedildiğim ateşler içinde, beklendiği veya beklenmediği üzere kendi zehrimde boğmak istiyorum.

    bazen, içimde olan bitenin boşu boşuna olup gitmediği hissiyle, kendi içimi anlamsızlıktan uzak ve bir değere sahip görüyorum. o zaman dünya o kadar da acımasız olmuyor. yaşamın ve hislerin orman kanunlarından kendi yarattığım metafizik bir dünyanın içinde gibiyim. hiçbir hissim boşuna değil burada, bulacak karşılığını. soğuk maddecilikten maneviyatın sıcaklığına atlayış gibi bir şey.

    güneşinin yıldızlardan bir yıldız olması insanın, kovulmak o güneş sisteminde en uzak yörüngeye, ve bu soğuktan bırakmak kendini amansız boşluğa, sadakatin bile bir gururu vardı ne de olsa. bilmiyorum ama hissediyorum. bu hareketsiz ve donuk hal, bu soğuk, bu karanlık, içimde sıcakca akan bir şeyleri engelleyemiyor halen .halen, kalbimin bu hayallerini kaybetmiş yenik halini teselli etme gücünü bulamıyorum kendimde. o kadar saf ve aptalki sanki, ona hayat acımasız demeye el vermiyor içim. aldanmıyorum ama kıyamıyorum da.
    #101267 passageoflord | 7 yıl önce
    0kişiye özel 
  9. Uyku tutmuyor. Deliksiz, yorgun ve yetersiz uyunan her günün sonunda hepi topu bir yarım saat sonra fazlasıyla uyumuş gibi hisseden de benim. Ama şimdi Uyku tutmuyor. Hedefler, hırslar, boşvermişlikler, kafayı boşaltmalar kasıkları boşaltmalar ya da gözleri fark etmez hiçbir şey fayda etmeyecek uyumak için biliyorum. Yorgunlukla sızarım belki 4'e doğru. Yumruklayacak bir duvar gerekiyor bazen. Nasıl sessizce duvarlar yumruklanır bu saatte bilmiyorum. Uyku fısıltıları her yanda. Karşı evlerin perdeleri bile uyuyor adeta. Yatağımdan kalkıp masaya geçtim çünkü masa benim için bir şeyleri önüme döküp ona şekil verme yeridir. Söyleyeceğim şu ki matruşka gibi iç içe geçiyoruz yıldan yıla, ağaçlar gibi halka eklemiyoruz sadece. Bir yerlerde bir ben var biraz daha para eklesem ( zaman, emek, x,y,Z) bir şeylerin bir üst modeli olacakmışım da kaçırılmış bir fırsat olmuşum gibi hissediyorum bazen. Hırstan mı? Sanmıyorum. Keder var üzerimde.
    #119604 passageoflord | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    0kişiye özel