1. türk eğitiminin önündeki en büyük engellerden biri.

    o memurların marshall planıyla gönderdilerilmesine dair bir bilimkurgu denemem olmuştu.
    #90409 son kurtadam | 7 yıl önce
    0kamu kurumu 
  2. bürokrasinin geldiği son noktadır. o bilgisayarlar asla düzgün çalışmaz, o transkriptler asla doğru verilmez, en erken belgeye bir iş günü sonra ulaşılır, o da büyük oranda hatalıdır. ya ismin ya notun, ya başka bir bilgi mutlaka yanlış yazılmıştır. okulun en ücra köşesinde, gözlerden ırak, kuytu yerlerde bulunurlar ve görevlileri mütemadiyen en suratsız, konuştukça sizi de kendi depresyonuna doğru dibe çekmeye başlayan kişilerden seçilir. buralarda öğrencilerin güzel anıları yoktur, olsa bile içeride yaşayan lar bu güzel anıları sizden sömürüp yok etmiştir zaten. en azından benim dönemimde böyleydi, 2018'e geldik belki düzelmiştir.
    #90412 the fool | 7 yıl önce
    0kamu kurumu 
  3. Anadolu üniversitesi fen bilimleri enstitüsünde bulunanların hafızaları ile beni dehşete düşürdüğü, orada bulunan boş sandalyeye oturup kalmama neden olan çalışan grubu.

    Okuldan mezun olduktan sonra 4 kez yüksek lisans denemem oldu, bunların 3 tanesi Anadolu üniversitesiydi. Ne derslere, ne de sınavlara devam edemediğim için sonuçlandıramadım. Derslerine girdiğim hocalar bile beni hatırlamaz.

    2. denememdeydi sanırım, kayıt yenileme ile ilgili bir soru sormak için öğrenci işlerine gittim. Derdimi anlattım; aklımdan da "şimdi kimbilir nereden kaydımı bulacaklar da cevap verecekler" diye geçiriyorum.

    Neyse, dinlediler. Dinlerken bir tanesi çekmecelerde dosya karıştıror. Oturanlardan biri çekmece karıştırana "hocam keltox'un dosyasını versene hazır oradayken" dedi.

    Ben dumur. Adımı nasıl hatırlayabilir?

    Çekmeceleri karıştıran "buldum hocam, ben de onun için kalkmıştım" dedi.

    Duble dumur.

    "Nasıl hatırlayabiliyorsunuz?" diye sordum ama dehşet içindeyim. Benim için mümkün olamayan bir yetenek. Hem de aynı ofiste iki kişide var.

    "işimiz bu" dedi ilk konuştuğum. "Zor olmuyor"

    Ben susup olanı biteni içime sindirmeye çalışırken masada başka dosyalar ile çalışan 3. kişi de lafa girdi ve beni sandalyeye oturmak zorunda bırakan son sözü söyledi:

    "Bize verdiğiniz fotoğraflar saçlı halinizdi ama yine de tanıyoruz"

    #90417 Keltox | 7 yıl önce
    1kamu kurumu 
  4. Yazanlarin hala ogrenci oldugu belli, bir ust versiyonu icin (bkz: )
    #107772 timoteus | 7 yıl önce
    0kamu kurumu 
  5. Öğrencilerin okulla ilgili her konu hakkında kendilerinden daha çok bilgiye sahip olmaları "öğrenci işleri" kalıbının varlığını sorgulatıyor.. Zira bir soru soruyorsun adam bilmiyor ordan oraya sürüklüyor seni. Bizzat yaşadım ya bir belge almam gerekliydi ıslak imzalı dilekçe doldur dedi çıkardı verdi hazır metni boşluklara adımı vs yazdım imzaladım. Sonra yukarı hocanın yanına gönderdi hoca benlik bir durum yok aşağıda hallediceksin dedi tekrar indim bu dilekçe değildi yanlış olmuş dedi adam. Neyse dedim halledelim artık bu sefer de başka dilekçe formu verdi doldurdum gittim belge işleriyle ilgilenen kişiye verdim yukarı , sonra neymişşş doldurmamı istediği dilekçe gereksizmiş onsuz da alabiliyormuşum falan amaaan saatlerce uğraştırmıştı aşağı in yukarı çık bir şey bildikleri yok onların
    #126741 sebasmitian | 6 yıl önce
    0kamu kurumu 
  6. Telefonlara bakmayan, atılan maillere cevap verme gereği duymayan, birçok memurun ne iş ile iştigal ettiklerini anlamakta zorlandığım daire başkanlığı.

    Üniversitelere ait tüm işlemler e-devlet çatısı altına alınsa da biz de kurtulsak onlar da.
    #188650 laz ziya | 5 yıl önce
    3kamu kurumu