1. incecik bir eser, paul lafargue tarafından içeriği üretildi. ancak okumakta olduğunuz girdi yalnızca bir kitabı özetlemek adına yazılmıyor. ben önce biraz tembellik hakkının tarihte nasıl yorumladığına bakmak istiyorum.

    tembellik ya da aylaklığı ele alırken mutlaka çalışma kavramına başvurmanız gerekir. çok çok eskiden henüz tarım toplumu ortada yokken ne tembellik ne de çalışmak kendine başına bir anlama sahipti. o sebeple tembelliğin övülen ya da yerilen bir davranış biçimi olduğunu söyleyemeyiz. tarım toplumunda da bizim anladığımız anlamda tembellik dini törenler ve oyuncul aktivitelerine dolduruluyoru. bu kez tembelliğin hayatın doğal parçası olduğunu düşünebiliriz.

    antik döneme vardığımızda tembellik sınıfsal bir anlam kazanıyor. bu demektir ki tembellik birilerinin hakkı oluyor ilk kez. o birileri de aristokratlardı; çalışmak zorunda olmayanlar, kendilerini entelektüel zevklere adayanlar. tarihte ilk kez azınlık olan bir grup insan tembelliği ele geçiriyor, öyle bir ele geçirme ki bugün çoğumuz mutlaka o tembelliğin ürünlerine bakmak zorunda kalıyoruz (bakınız çeşitli antik çağ filozofları). orta çağ'da da tembelliğin ayrıcalıklara özgü oluşu sürüyor, tek bir farkla: bu kez ruhban sınıfına da dini tembelleşme layık görülüyor.

    sanayi devrimi ve öncesinde etkili olmaya başlayan protestan ahlakıyla ise tembellik lanetleniyor. o günkü inanca göre tembellik yasak, durmadan çalışmalısın, tanrı çalışanları sever, üretmeli, biriktirmeli ve kişi kendini tembellik zevklerine kaptırmamalı. bu çağın içerisinde üstte bahsi geçen lafargue tembellik hakkı söylevini çekiyor. şunları söylüyor:

    işçi sınıfı çalışarak kendini ve beklenen bilinçli olma halini geciktiriyor. kimsenin bu kadar çalışmasına gerek yok. saatlerce çalışmanın ve üretmenin kimseye faydası da yok. aksine tüm bunlar yozlaşmaya neden oluyor. ne o kadar çok şeye ihtiyacımız var ne de o üretilenleri satın alabilecek bir ücret alıyoruz. günde üç saat çalışarak daha fazla tembellik yapmalıyız. tembellik derken yattığımız yerde paralize olalım demiyorum, kendimizi geliştirmek için bu zamanı verimli kullanalım. unutmayın, bu bizim doğal hakkımız!
    #256572 ruz | 4 yıl önce
    0kitap