hani instagram'da biosuna "pıtırgül'ün annesi" "bilmem kimin eşi" söz, nişan, evlilik tarihi yazan mal jenerasyon var ya, işte o jenerasyonun doğmasında büyük emekleri olan kadındır ipek ongun. ne hayatı, ne türkiye'yi, ne de insanları tanır; kadın-erkek ilişkilerinin dinamiklerinden tamamen habersizdir. gençlik kitabı yazmaya niyetlenmiş; ancak hangi okul kaç puanla kazanılıyor, ona bakmaya bile üşenecek kadar tembel olduğu için nasıl kezban olunur konusunu işlediği meşhur serisinde çok çalışkan serra'sını burssuz bilkent turizme yerleştirmiş, sonra da bu karaktere boğaziçi üniversitesini kazanan bir karakteri "bölümü de dandikmiş" diye aşağılatmıştır.
yarattığı karakterler sevişmez, siyasi fikirlere sahip olmaz, rock konserlerine gitmez, evcil hayvan edinmez; 15 yaşında tayyör giyer hilton'a beş çayına ya da 18 yaşında takım elbiseyi çekip müzikallere falan giderler. yazarken bile ruhuma sıkıntı bastı.
1942'de bir yalıda doğmuş, diplomat bir babayla öğretmen annenin prenses kızları olarak yetişmiş, Amerikan Kız Koleji'nden mezun olduktan sonra New York'ta life dergisinde yazmış, hayatını hep belli standartlarda geçiren yazar.
Yazarlar çevrelerinden bağımsız tahayyül edilemez, en iyi kendi yaşadıkları koşulları yazarlar. atla gel şaban'da çiklet manileri yazan kemal sunal"'ı hatırlayalım. Her gün bakkalın kasabın tacizleri, alacaklıların kuşatması, geçim derdi altında patronunun istediği denizli martılı şiirleri yazabiliyor muydu?
*orhan kemal'e hürriyet mahallesinin fakir delikanlılarıyla ırgatları yazdıran, kendisinin de o mahallede oturup yazları pamuk tarlasında çalışması değil midir?
*kadirli'de doğan, gazeteciliği boyunca birçok yer gezen yaşar kemal Çukurova'nın, Torosların kırsalını neden öyle canlılıkla anlatmıştır?
*Fakir bir ailede büyüyen, yıllarca öğretmenlik yapan, memur maaşıyla geçimin, memur ailesinde çocukluğun alasını bilen muzaffer izgü'nün çocuk öykülerinde memur babalar ve parasızlık içinde kendilerini mutlu etmeye çalışan çocuklar tesadüf müdür?
*Balkan savaşlarına katılan hatta esir düşen ömer seyfettin'in Bulgarların tecavüz ettiği Türk kadınlarını anlatan bomba, beyaz lale'si nasıl bu kadar vurucudur? Esaretin utancı değil midir ona bugün bazı kişilere abartılı gelen Türkçülük propagandalarını yaptıran?
İşte İpek Ongun da ağzında gümüş kaşıkla doğmuş biri olarak kendi yetiştiği çevreyi biliyor, kendi genç kızlığındaki örf ve ananeleri aktarıyor, klasik müzik dinleyip Hilton'da 5 çayına giden Serra ve kocasını kuruyor. Çünkü bildiği bu. Okul arkadaşı ayşe kulin de popüler tarih Romanları yerine çocuklara gençlere hitap eden kitaplar yazmaya kalksa o da ancak bu kadarını yapabilecek. Çünkü çevreleri böyle.