ülkedeki en iyi almanca konuşan insan olabilir. helmut kohl'un amca kızı kendisi. kohl de lahana demekmiş. işte böyle öğretici bir insan kendisi. sehr gut, ich habe eine katze. vielen danke.
işsizliğimden en çok çekenlerden. işi olmasını kıskanıyorum. işi olan herkesi kıskanıyorum aslında. ama haset etmem. herkesin kısmeti kendine. umbalileleyhambeleyooo! :p
Son kumru şövalyesi, sanatsal filmlerin angelo badalementi’si, kedilerim efendisi, tavşanların teyzesi, izmir’in en fenerlisi, sözlüğün en pis metalcisi, okuma bayramında kekeleyen çocuğun velisi, elini sallasa ellisi, pazar filesi, yüzüklerin efendisi, sauron’un sesi, babasının piremsesi, kanalların teve2’si. Savatage’ın al pitrelli’si, mahallenin delisi, petra’ların en kelli fellisi, almanca sınıfının çalışkan öğrencisi.
little wing'in favori yazarı gibi duruyor. lan o kadar çay ısmarladık bana şu kadar girdi yazmadı herif...
valla uzun süredir sözlükte kendisi. arada kayboluyor. kuyruklu yıldız gibi. lakin periyodları belirsiz. bugün beni göğüslerden de soğuttuğu için sol tarafta nickini görünce iki satır da ben yazayım dedim. şimdi baktım iki satırı çoktan geçti. susayım madem.
Nam-ı diğer petra von pamp! Gerçek hayatta böyle bir arkadaşım olsun isterdim. Sanırım gerçek hayatta arkadaş seçmede buraya nazaran daha başarısızım. Lan? Burası itiraf sayfası değilm
Kimliğini gizlemek için giydiği Pejmürde kıyafetlerinin altına sakladığı pire tasması dışında hiçbir önlem almadan her gece başka bir köprü altında ayyaşlara, evsizlere, dilencilere şarap ısmarlayan, tiner koklatan, çorba içiren bir süper kahraman.
little wing psikolojimi nasıl bozduysa karmaşık rüyalarıma konuk olan yazardır.
efendim baağzı yazarlar yüzünden kendisinin cinsiyetiyle ilgili ikileme çok düştüm. dün geceki rüyam da bununla ilgilidir.
rüyam şöyle başlıyor, little wing adlı yazar petra von kant ile aramı yapmaya çalışıyor. saçmalama diyorum, kadın o. ben lezbiyen değilim. yok yav diyor erkek o. ismi de osman. nasıl oldu bilemiyorum ikna oluyorum. kendisiynen uzun sohbetlerimiz oluyor sözlükte. ben kendisinden aşırı etkileniyorum. pendik’te buluşmaya karar veriyoruz. neden pendik? bilemiyorum. halbuki hiç romantik değil, neyse. kent cafe’de buluşma kararı alıyoruz(öyle bir cafenin varlığından emin değilim), erkenden gidiyorum ama nasıl heyecanlıyım. petracığım geliyor. geldi. kadın. kadın lan! olmaz diyorum. kıvanç diyorum. her şey yalan mıydı diyorum. “amaan gönüller bir olduktan sonra cinsiyetin ne önemi var” diyor bana. rüyada hatırladığım en net şey bu cümle. sonra ben yine ikna oluyorum. lezbiyen olmaya karar veriyorum. evet karar veriyorum hehe. tam elini tutacakken dönüp de bana demesin mi “ama ben evliyim”. daha lezbiyen olmamın ilk dakikasında kalbime kurşunu yiyorum. larden loughness’i arayıp ağlıyorum falan. sonra lardenciğim beni kokoreç yemeye götürüyor tabii o kısım çok da şey değil.
sonuç olarak olm ne biçim rüya lan bu? tşk little wing.
Gerçek bir dost, gerçek bir insan. Gerçek bir sinemasever, gerçek bir yazar. Çakmalardan geçilmeyen dünyada tam bir lise arkadaşım fırlama osmancan. Sevmeyenini sevmem diyebileceğim kadar güvendiğim nadir insanlardan. Almanya diyarından bir şirin petra von osman. Herkesin başına! *
petra von kant/#118720 5 ay önce kendisini erkek sanıp kral demişim. Düzeltiyorum kral değil kraliçedir kendileri. Arttırıyorum imparotiçedir. Varolsun, daima yazsın.
ubi es? yazdık, kızdı moderasyon. al sana tanım: "osman nerdesin?" :/ yokluğu hissedilen yazarkadaş. pampican el pampirino daa ne diyim. osman geri dön !