1. Gezinilen, ayakla basılan taban.

    Örnek kullanım: Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü yerde bir noktaya dikip öylece kalakalıyordu. (H. Taner)
    #87687 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  2. Durum, konum, vaziyet.

    Örnek kullanım: Türkiye stratejik bakımdan önemli bir yerdedir.
    #87689 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  3. .
    #87690 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  4. Görev, makam.

    Örnek kullanım: Askerden gelirse bakalım bir yere yerleştirebilecek miyiz? (M. Ş. Esendal)
    #87691 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  5. .

    Örnek kullanım: Uçağın yurt savunmasındaki yeri.
    #87692 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  6. .
    #87693 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  7. Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal.

    Örnek kullanım: Toplantı yeri. Kaza yeri.
    #87696 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  8. Durum, konum.

    Örnek kullanım: Sen benim yerimde olsan ne yapardın?
    #87699 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim