-
Gezinilen, ayakla basılan taban.
Örnek kullanım: Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü yerde bir noktaya dikip öylece kalakalıyordu. (H. Taner) hepsini göster
-
Durum, konum, vaziyet.
Örnek kullanım: Türkiye stratejik bakımdan önemli bir yerdedir. hepsini göster
-
ülke.
hepsini göster
-
Görev, makam.
Örnek kullanım: Askerden gelirse bakalım bir yere yerleştirebilecek miyiz? (M. Ş. Esendal) hepsini göster
-
önem.
Örnek kullanım: Uçağın yurt savunmasındaki yeri. hepsini göster
-
iz.
hepsini göster
-
Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal.
Örnek kullanım: Toplantı yeri. Kaza yeri. hepsini göster
-
Durum, konum.
Örnek kullanım: Sen benim yerimde olsan ne yapardın? hepsini göster