istenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena. zararlı, tehlikeli. korku ve endişe veren. kişi veya toplum üzerinde olumsuz etkileri olan. aşırı, çok.
varolabilmesini sağlayan iyinin kendisi gibi görünse de aslında durum tam tersidir. iyinin varolabilmesini sağlayan kötüdür, yani açısal bir an barındırır. bu nedenle kötü, iyinin görece olumsuzlamasıdır. ancak iyinin kendisi, kötünün olumsuzlaması değildir. tam tersi kendi içinde olumludur. bu ayrımı anlamamızı sağlayan ise yansımadır.
iyileşmenin ön koşulu hastalıktır örneğin, bu nedenle hasta olmak istemeyiz. ancak iyi olmaya giden yolda hastalık kaçınılmazdır. hastalığın hastalıkla iyileştirilmesi mümkün olmadığı gibi, kötülüğün kötülükle rehabilite edilmesi de mümkün değildir. savaş olmadan barış mümkün değildir ama barış varken savaş aranılmaz, tâ ki bir şekilde savaş çıkana kadar. bu her defasında yanılgılarımızla yüzleşmemiz ve gelişmemiz açısından ders niteliğindedir.
kötünün sürekliliği, olumlama yoluyla uyumsanan belirsizliğin ona olan takıntı ile yaşatma içtepisinde temellenir. yani burada yansıma yoktur, sadece taklit vardır. bu takıntı, noksanlığı koşullar ve besler, aynı zamanda kaygılandırır.