kelime anlamı olarak "çadır hükümeti" olan, japonya'da uzun yıllar boyu geçerli olan yönetim sistemi.
bu sistemde imparator sadece bir sembolden ibarettir. asıl yönetim shougun isimli beylerbeyindedir.
hatta bu durum japonya'nın zaman zaman siyasi işlerde çok sıkıntılı durumlara girmesine sebep olmuştur.
örneğin moğol imparatoru kubilay, japon imparatoru'na "ya bana vergi verirsin ya ülkeni istila ederim" formatında bir mektup yazmış lakin doğrudan imparatora hitap etmek yerine "japonya hükümdarına" diye bir hitap kullanınca "lan şimdi bu mektup imparatora mı yoksa shougun'a mı gidecek?" diye aylar boyu süren tartışmalar yaşanmıştır.
kubilay, cevap alamayınca japonya'ya sefere çıkmış ama hem çinlilerin sabotajları hem de kamikaze denen rüzgarlar sebebiyle japonya'ya ayak basamadan iki defa seferler iptal edilmiştir.
19. yüzyıla gelindiğinde amerika japonya'nın limanlarını açması için baskı yapmış ama hep red cevabı almıştır. bunun üzerine amiral matthew perry de japonya'ya gitmiş ve doğrudan imparatorla görüşmek istemiştir. haliyle yine ortalık karışmıştır. ama sonuçta adamlar amerika olduğu için "lan olm size 1 yıl süre veriyorum ben geri geldiğimde ya bu limanlar açılır ya da işgal ederiz burayı ona göre" diye rest çekince samurai'lar sorumluluk yüklenmek istememiş -ki buna dönemin shougun'u da dahil- "başımıza bir iş gelirse imparatora suç atarız" diye yavaş yavaş imparatoru "sen imparatorsun, tanrı'nın oğlusun, koçsun, yiğitsin" diye gazlamaya başlamışlardır. haliyle 19. yüzyılın sonunda da bakufu bir iç savaştan sonra tarihe karışmıştır.