norveççe bølgen, uluslararası festivallerde ise the wave adıyla bilinen , 2015 yapımı aksiyonlu, nefis norveç filmi. the day after tomorrow gibi sadece görsel efektler üzerinden şaşırtmayı amaç edinmiş doğal afet filmlerine yaklaşık 50 milyon norveç kronu olan bütçesiyle (yaklaşık 6 buçuk milyon amerikan doları ediyormuş) nanik yapıyor. ayrıca doğal güzellikler görmeye meraklı bünyeler için şöyle ve böyle görüntüler eşliğinde dolu dolu zaman geçirmeyi amaçlıyor.
biraz genişten alayım: "fiyort nedir?"le başlamak gerek. fiyort ya da fiyört, şuradaki gibi olan, kapalı körfez demek. binlerce yıl öncenin buzulları su seviyesi altında kalınca bu oluyor. norveç gibi çılgınca soğuk olan yerlerde de böyle oluyor. bu fiyortların yapısı hiç de dayanıklı değil aslında çünkü çevrelendiği dağların çatlaklarından akan yeraltı sularının beslediği bu körfezler, aynı zamanda dağların da parçalanmasına sebep oluyor. bu kaçınılmaz olduğu için, sadece ne zaman olacağı aşağı yukarı ölçebiliyor (ki buradaki skala da 300 yıl civarında oluyormuş). dağ parçalandı, ne olacak? tabii ki bu körfeze düşecek ve dalga oluşturacak. fiyortları çevreleyen dağlardan kopan parçalar çoğunlukla tsunami yaratacak kadar büyük olduğu için isveç, norveç ve danimarka'da olduğu gibi, fiyort cenneti olan küçük yerleşimler yok olacak. filmin adındaki "dalga" tsunami aslında =) dalga geyince saçma bir şey gibi geliyor ama aslında tsunami işte. filmin geçtiği yeri araştırmak isteyenler de, sadece 40 metre rakımlı geiranger'i inceleyebilir. sular altında kalma riski olarak bizim hasankeyf'le çokça benzerliği var. ilginizi çekebilir.
film, aslen 1934'de doğal afet yaşamış ve 40 vatandaşının hayatını kaybetmiş norveç'in tafjord kasabasının hikayesini günümüze uyarlıyor. 1934'te yaklaşık 700 metrelik dağdan kopan büyük parçalar körfeze düşmüş, 60 metrenin üzerinde dalgalar yaratarak kasabayı yutmuş. 40 ölüyle ucuz kurtaran tafjord'ün genel rakımı ise sadece 30 metreymiş. korkunç, değil mi? neyse, bu kadar ansiklopedik bilgi yeter, filme döneyim ben.
tsunami felaketiyle her zaman iç içe yaşayan geiranger'de jeolog olan "kristian eikjord" ve ailesinin olası bir felaket senaryosunda neler yaşadığını izliyoruz yaklaşık 2 saat boyunca. filmin büyük kısmında tsunami falan da yok. kasaba halkının yaşamı, kristian'ın karakteri ve aile hayatı ile tabii ki geiranger'ın müthiş doğal güzelliği filmin ana teması. tsunami ise, filmin görsel efektlerinin kullanıldığı tek yer. the day after tomorrow'daki gibi kıyamet sonrası* hezeyanları uzun süre boyunca izlemeyeceksiniz. kendinizi "deli gibi aksiyon olsun, görsel efektler başımı döndürsün" mottosuna göre hazırlarsanız, büyük hayal kırıklığı yaşarsınız. benden söylemesi.
izlerken yer yer gözlerim doldu benim. genelde böyle kıyamet temalı filmlerde pek heyecanlanmam bile ama bu sefer konu gerçeğin oldukça içine girdiği için fena etkiledi beni. gerçekçi aksiyon ve doğal güzellikler izlemek isteyenlere şiddetle tavsiye ederim.
edit: fiyortlarla ilgili verdiğim bilgilerde hata olduysa, başlığını açın, yazın da ben de yanlışlarımı düzelteyim. bildiğim ve araştırdığım kadarıyla yazdım ben.
felaket filmlerine bayılırım. herkesin yerden yere vurduğu 2012'yi bile ağzım açık izlemiştim o yüzden burayı okurken ona göre okuyun. film olağanüstü bence. izleyeni tamamen içine çekiyor he bu mu oldu he oldu he olcak derken film ilerliyor.