8 haziran'la birlikte yeni düzenli yayın akışına geçmiş, henüz emekleme aşamasında olan yeni düzene alışan yazarlarıyla birlikte büyümeye devam eden çocuk.
ben dahil 8 düzenli yayıncı var şimdilik. hepsinin programını -az ya da çok- bir süreliğine de olsa dinlemişimdir. haftada 1 gün, birkaç saat sürecek bir yayın programı hazırlamanın kolay olmadığını, iş-ev eksenini bir türlü kıramayan hayatlar yaşarken böyle bir hobi için zaman ayırmanın lay lay lom bir çaba olarak görülmesinin hakaret olduğunu ve hepsinden önemlisi, dinlenmeyen bir yayının ne kadar moral bozucu olabileceğini radyoda yayın yapmış ve halen yapıyor olan herkes biliyor artık. çabanın emeğe dönüştüğü zamanlarda ortaya çıkan sorunları sırtlanmak da kolay değil. dışarıdan oldukça kolay görülen ama içinden bakınca sırtından akan terlerin hesabını dahi yapmak zorunda kaldığın görece kıytırık işler/hobiler her zaman desteklenmeye mahkum kalıyor. yoksa, ne o hobinin büyüyüp bir emeğe dönüşmesi için gereken sabır gösterilebiliyor ne motivasyon sabit tutulabiliyor ne de yapılan iş/hobi kendiliğinden değerli hale gelebiliyor. bunları her kulzos radyo başlığındaki girdimde açıklamaya çalıştım.
haftaya en az 2 yeni yazar daha düzenli yayına geçecek. 1 kişi eksileceğiz sanırım. yine de, +1 olarak kadro büyümüş olacak. programlarla ilgili de yazayım biraz:
- maxwell hertz (@zarathustra godot): radyo tiyatrosu ile başlayıp eprimiş ama değerini kaybetmemiş türkülere, klasik müzik eserlerine kadar uzanan yayın. kendisi dayım olduğu için akraba kontenjanımda. haftada 1 gün daha belirleyip o yayında haber okuma fikri vardı. gerçeğe dönüştürmesini sabırsızlıkla bekliyorum.
- kelin merhemi (@keltox): bence düzenli yayınların en çok saygı göreni. konsept yayınlarda bir marka haline gelmiş olan keltox'un dingin sesinin ruh okşaması (ve yer yer ruh gıdıklaması) programın en büyük artısı. genelde "her şarkının sizde bıraktığı ruhsal çöküntü"nün açıklamaları üzerinden gidiyor. yönetim ekibinden radyoya verilen desteklerin en önemlilerinden biri olarak görmeye devam ediyorum.
- free lardenia (@larden loughness): dedenin arabesk yayını. düzenli yayın için elini taşın altına koyması bile "o zaman yapın abi"ciliğinden sıyrılması adına müthiş önemli bence. sakin ses, ciğer çatlatan şarkılar ve bu şarkıların ruhta açtığı geçmişe dönük yaralar ile dede tontonluğunu aynı potada eriten program. yönetimden radyoya verilen desteklerin en değerlilerinden biri. sanırım radyo ayakta kaldıkça kendisini zorla (ya da maaşla?) bu programını yapmaya zorlayacağım.
- öte diyardan öyküler (@the ancient one): radyo tiyatrosu gibi, "radyo hikayeciliği" diye bi' şey de olsaydı, the ancient one bu konuda zirveye oynardı, net. hazırlığının çok uzun sürdüğüne inandığım hikayeleri yazıp okuyarak; bununla da yetinmeden, hikayelerin kendi içlerindeki bölümlerinin aralarına seçtiği şarkıları çalarak ortamı daha da ısıtan bir iş yapmak zor. ben yapamam bunu mesela. çok emek harcıyor. panda'nın gönlümdeki yeri ayrı.
- discoteque (@becoolnotfool): gerçek dj'in insanlardaki "disco mu? aman abi yaae, bırak. ım tıs cak tıstan başka ne olablir ki?" algısını kırmaya yönelik, cuppa cuppayı sevdirme amaçlı, nefis programı. metalci adamı bile "bu mixi yaparken çok uğraştım" dediği kendi eserleriyle hipnotize edebiliyor, moral bozukluğuna da iyi geliyor. haftalık düzende yayın saati en uzun olan program bu (2 gün, toplamda 4 saat). gerçek dj olmak zor iş, anlayamıyorum.
- midnight express (@opethian): radyonun hayali metalci hegemonyasının kolonlarını oluşturan program. ayrıca, opethian'in doom metal algısını "bugün de şöyle bir olay yaşadım" soslu anılarıyla dinleyici üzerine püskürttüğü, neresinden yakalarsanız yakalayın, size en az 1 adet "bunu kenara not etmeliyim" şarkısı/grubu hediye eden program. eline gitarını alıp çaldığı ve "dinleyeceksiniz ulan develer!" mottosunu alttan alta vermesi beni coşturan konseptler de üretti. sanatçı adamın hali başka tabii.
- centilmenler kulübü (@son kurtadam): 4 yayın yaptı ve sanırım hepsinde de bağlantı sorunları yaşadı. özellikle son 2 yayınından önce söyleşi konseptine geçmesi nefis bir fikirdi. bu bağlantı sorunları kendisini bezdirmiş olsa da, bir süre ara verdikten sonra düzenli yayınlara geri döneceğinden eminim. sesinde tam bir "4 ay önce böyle demiştiniz, şimdi ise durum bu efen'im. bu konuda yorumunuz ne olacak?" sorusunu soran muhabir etkisi var. saatlerce aralıksız konuşsa, dinlerken sıkılmam.
haftaya 9 yayıncı ve 9 program olacak. böyle böyle büyüyeceğiz.
önemli duyuru: radyonun son 1 ayı ile ilgili aklınıza gelen fikir, eleştiri, samimi küfür, etkisiz iltifat varsa, bunları hepimizin önemsediğini bilin lütfen. bu amaçla yarın gün içinde sözlüğün discord kanalında toplaşalım dedik. birkaç gün önce de yaptık bunu ama pek verimli geçtiğini düşünmüyorum. özellikle dinleyiciler açısından bu 1 aylık düzenli yayınların olumlu/olumsuz yönlerinin neler olduğunu, nelerden rahatsız olduklarını, alternatif olarak neler üretilebileceğini duymak/okumak beni çok mutlu eder. söyleyecekleriniz varsa, lütfen yarın discord'a gelin ve "abi, akıllı olun!" tandanslı eleştirilerinizi böğrüme böğrüme çarpın. böyle bir imkanınız olmazsa, bu girdinin yorumuna da ağza alınmayacak cümleler yazabilirsiniz. hepsini okurum.
İnteraktif bir radyo. Ne fazla, ne eksik. Tanımı gerçekten bu kadar; radyo. İnteraktif bir radyo.
Yani ne memleketin / insanların / tarihin kaderini değiştirecek kararların alındığı bir mecra; ne de içerisinde olan insanlara bir menfaat sağlayacak bir platform.
Adı üstünde; radyo. Bünyesinde Yayın yapan ve onları dinleyip, sohbet eden insanları barındıran bir platform.
Niye bu kadar farklı biçimlerde tanımlar yaptım biliyor musunuz ? Şunu idrak edemeyenler olabilir; anlasınlar diye. Şöyle ki;
1- Radyolar; güç gösterilerine sahne olacak bir yer değildir.
2- Radyolar; dedikodu yapma yeri değildir.
3- Radyolar; kişilerin kendilerine biçtiği değeri gösterme yeri değildir.
4- Radyolar; başkalarının mutsuzluğu üzerinden mutlu olma yeri değildir.
5- Radyolar; bir yayıncıyı veya konsepti istisnasız herkesin sevmek ve iştirak etmek zorunda olduğu yer de değildir.
6- Radyolar; iktidar koltuğu veya muhalefet sandalyesinden oluşan mobilya dükkanı hiç değildir.
7- Radyolar; haset yeri değildir.
8- Radyolar; ilgi çekme yeri değildir.
9- Radyolar; kıskançlık yeri değildir.
10- Radyolar; bir menfaat sağlama yeri değildir.
11- Radyolar; bir sosyal statü kazanma yeri değildir.
12- Radyolar; herhangi bir hiyerarşik yapıda 'ben de buradayım' deme yeri değildir.
13- Radyolar; alaaddin' in lambası da değildir.(İroni; cin olmadan adam çarpmak.)
14- Radyolar; savaş meydanı değildir. Arena hiç değildir. (Gladyatörlük yapmak isteyenler varsa özelden yazabilirler. )
15- Radyolar; maddi bir piyasa değildir.
Peki ne işe yarar bu radyolar?
1- Radyolar; insanların stres atma yeridir.
2- Radyolar; ilgili programın konseptinde yer alan içerikle ilgili bilgi edinme ve ufkumuza bir şey katma yeridir.
3- Radyolar; insanların müzik perspektiflerini ve vizyonlarını geliştirme yeridir.
4- Radyolar; günümüzün güvensiz dünyasında sosyalleşme yeridir.
5- Radyolar; ne olursa olsun bir paylaşım yeridir.
6- Radyolar; birbirini tanımayan insanların birbirlerine bir şey katabilecekleri yerdir.
7- Radyolar; katılımcılarına keyifli, stresten uzak dakikalar geçirtebilmek için oluşturulan yerdir.
8- Radyolar; insanların birlikte güldükleri, birlikte hüzünlendikleri yerdir.
9-Radyolar; soru sorma yeridir.
10- Radyolar; sorulara cevap bulma yeridir.
vs.,
vs.,
vs.,
Özellikle 9 ve 10. maddeler üzerinden gidersek, herhangi bir soru sorup da cevabını alamayan kimseler var mıdır ? İletişim kurmak isteyip de bir türlü ulaşamadıkları, ne yapacaklarını bilemedikleri bir duruma düştükleri zamanlar olan birileri var mıdır ? Hiç sanmıyorum.
Radyo ile ilgili bana ve kefalet vermek de en ufak endişe duymayacağım @lake of the hell 'e sorulup da yanıtsız kalan bir soru olduğunu veya derman olabileceğimiz hiçbir derde kayıtsız kaldığımızı sanmıyorum. Aynı şey kulzos ve kulzos moderasyonu için de geçerli. Ben ne kulzos 'un sözcüsüyüm, ne de avukatı. Bilakis birçoğunuzun tahmin edemeyeceği kadar bir şeylere itiraz etmiş birisiyim. Bunları niye söylüyorum; ortada ne bizim açımızdan, ne sizler açısından bir art niyet olmadığını ifade etmek için söylüyorum. En azından benim inandığım durumun bu olduğunu söylüyorum.
İki kişinin olduğu ortamda fikir / görüş / karar ayrılığı olacağını hepimiz bildiğimiz üzere; söz konusu platform kulzos radyo olunca da muhakkak anlaşılmazlıklar olmuştur. Olacaktır da. Anormal olan durum zaten olmamasıdır.
Şimdi becoolnotfool rumuzlu yazarın kulzos radyo macerasını anlatacak değilim. Birçoğunuzun bildiği üzere gösterilen lütuf neticesinde uzunca bir süredir @lake of the hell ve iyi niyetli tüm diğer arkadaşlarla birlikte bu platformun daha iyi olması için elimden geldiğince, naçizane katkılarda bulunmak isteyen sıradan bir yayıncıyım. Radyo diceyi bile değilim; zaten biliyorsunuz.
Son günlerdeki mevzu bahis durumla ilgili bana da birçok arkadaşımız farklı kanallar üzerinden ulaşıp, 'ne olduğuna' dair sorular soruyorlar. Ben de tek tek cevap vermek yerine, buradan cevaplamak ve elimden geldiğince sizleri de şeffaf bir şekilde bilgilendirmek istedim.
Özet; bir şey olduğu yok. Gerçekten yok. Bir şeylerin değişmesi gerektiğini ben de naçizane aylardır söylüyor; bu durumdan ötürü kah geriliyor ve onun neticesinde üst perdeden girdiler yazıyor; kah unutkanlığa varacak ölçüde boş vermişliğe kapıldığım oluyordu.
Bir kere şunu söyleyeyim; bu sisteme geçiş öncesi arkadaşlar sağ olsunlar, nezaket gösterdiler gerek benden, gerekse de lake of the hell 'den onay aldılar, izin istediler. Eğri oturalım, doğru konuşalım. Yani ortada bir darbe yok; ayrıca açık konuşayım bu kadar emek vermiş kişilere darbe yapma cüreti gösterecek kişi de yok. Dolayısıyla gerek ben, gerek lake, gerekse de bu yükün altına omuz vermek isteyen diğer kişilerin hepsi iyi niyetle bir şey yapmaya çalışıyorlar. Tıpkı bu zamana kadar olduğu ve bundan sonra da aynı şekilde devam edeceği gibi.
Değişikliklere dair;
1- Artık yayın akışıyla ilgili discord veya whatsapp üzerinden yayıncılar iletişime geçmek durumunda değiller. @kulzos radyo hesabı ile iletişime geçecekler. Tek kanal yani.
2- Teknik konularda da yukarıda yazdığım madde geçerlidir.
Fakat ne lake, ne de biz bir yere gitmedik. Gitmiyoruz da zaten. Beni bırakın, özellikle kulzos radyo 'yu evladı gibi yetiştiren @lake of the hell isteseler de bir yere gidemez, gönderecek bir güç de zaten tanımıyorum. Ki öyle bir niyet olmadığına dair de sizi temin ederim. Dolayısıyla elimizden gelen ne olursa olsun, yine buradayız. Yine yardımcı olacağız, yine paylaşacağız, yine birlikte çok güzel yayınlar yapacağız. Ama artık resmi olarak sadece @kulzos radyo hesabı ile iletişime geçeceksiniz. Geçeceğiz, hepimiz için geçerli bu.
Yukarılarda ya da başka bir girdinin altına yapılan bir yorum neticesinde yazmak istedim esasen biraz da. Radyoyu yönetenler / yönetilenler olarak hiçbir zaman görmedik biz burayı. Sadece kulzos radyo 'nun daha iyi olması için karınca kararınca bir şeyler yapmaya çalışan yayıncılar olarak gördük kendimizi.
O yüzden radyo ile ilgili bundan sonra da herhangi bir sorunuz, probleminiz olursa yine bana yazabilirsiniz. "kulzos radyo yönetimine sorun." demeyeceğime emin olabilirsiniz.
(bkz: kulzos radyo) hepimizin ve yeni güncellemeleri kabul ederiz / etmeyiz önemli olmaksızın yeni oluşuma, sisteme yardım etmek hepimizin boynunun borcudur. Unutmayın lütfen.
Haftaya cumartesi saat 00:00' de (bkz: discoteque) programında görüşürüz.
Sevgiyle kalın.
Not : Tüm bunların haricinde bildiğim tek kelime yoktur. Maddelerde de belirttiğim gibi; sorun, muhakkak cevap alırsınız.
sohbet kısmında yapılan iş ara yüz değişikliği değil komple alt yapı değişikliğidir. ilk gününden beri arzu edilen ama bir türlü fırsat bulup yapamadığımız köklü bir güncellemedir. artık freenode'a ait irc sunucusuna, kiwiirc'ye ait arayüz ile bağlanma dönemi son bulmuştur. eski süreçte kaydolmanın zorluklarının yanı sıra, kulzos, freenode ve kiwi sunucularının aynı anda çalışmasına ihtiyaç duyan yapı yerine sadece kulzos sunucusunun çalışmasına ihtiyaç duyulan bir yapıya geçilmiştir. bu geçilen yapıdaki ara yüz ile ilgili güncellemeler de geçişten beri yapılmaya devam edilmiş ve ihtiyaç duyulması durumunda yapılmaya da devam edilecektir.
kulzos radyo'nun sohbet kısmını her sözlük yazarının sadece bir tık ile bağlanıp konuşabileceği bir yer haline getiren @canarslan12'nin gözlerinden, sağını solunu bugün çekiştirip daha kullanışlı hale getiren @kerem'in ellerinden öpüyorum.
her şey daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunabilmek için.
3. sürümünün ön izlemesi siz değerli radyo severlerin görüşlerine açılmış olan internet radyosu.
günde 54 saat spotify kullandığım için kullanıcı deneyiminde spotify biraz onlardan aşırma yaptım.
kontrollerin ve şarkı bilgilerinin alt kısımda olması hem daha hoş bir görüntü ortaya katıyor, hem daha ulaşılabilir oluyor ve de sohbet alanından gereksiz yer işgal etmiyor diye düşünüyorum.
peki neler yeni?
- oynatıcı kontrolleri ve yayın bilgisi alt tarafta 35 dönüm bir bara taşındı.
- oynatıcı tamamen değişti. göründüğü üzere daha büyük, daha atraksiyonlu bir oynat/durdur butonu var.
- şarkı bilgisi geldiği taktirde alt tarafın arka planında albüm kapağı soluk, yavaşça bir şekilde aşağı akmakta. (bence güzel oldu)
- plak oynatıcı efekti kaldırıldı.
neler eksik?
- ses ayarlama zımbırtısı.
- arka plan efekti performansı iyileştirilecek.
notlar;
- telefonda arka plan kaydırma efekti olmayacak çünkü pil kullanımını artıracağını düşünüyorum.
- küçük hatalar bulacağınıza eminim. bildirdiğiniz taktirde bu yüzyıl içinde işleme alınacaktır.
- bu sürümün varsayılan sürüm olmasına epey var gibi duruyor. isterseniz yayında olan radyoda alt kısımda bulunan bağlantılardan ulaşabilirsiniz.
yayıncılara iyi yayınlar, dinleyenlere iyi dinlemeler.
masaüstü
- ses ayarı eklendi. (mobilde cihaza bıraktığı için gizleniyor)
- sağ tarafa "yayında çalınan parçalar" bağlantısı eklendi. - böyle gözüküyor (türkçe karakter sorunu da notlarda)
- üst taraf sabitlendi.
mobil
- mobilde logo gizlenip arayüze menü tuşu eklendi. bu menüden "yayında çalınan parçalar" ve radyo programına erişilebiliyor. radyo programı ise pek yakında güncellenecek. ana ekran - mobil menü - kaydırırken üst tarafın kaybolma sorun giderildi ve üst taraf sabitlendi.
denemek için kulsoz.com/... (girdikten sonra bir ctrl+f5 yapmanızı tavsiye ederim.)
kulzos'un en sevdiğim özelliklerinden biri radyo. yayın yapanlar bilir. nöbetçi dinleyicisiyim. başka bir işim yoksa sözlükte oyalanırken radyo hep açıktır fonda. müzik de seçmem fazla. tür seçmem en azından. kulağa hoş gelen her şeyi dinlerim sığlığı değil de, iyi icra edilen her müzik dinlenmeyi hak eder diye düşündüğümden. klasik batı müziğinin eksikliğini hissediyorum zaman zaman. onu da severim zira. ama radyo formatına değil de konser salonuna uygun bir müzik o. dj'leri de seviyorum. her biri kendi meşrebince çalıyor. tek tip değil. herkesin bir tarzı var. keşke daha çok yayın olsa. illa ki başında durularak, anonslu filan olması da gerekmez. arada keltox'un yaptığı tezgah boş kalmasınları gibi. otomatik listeler de dinleniyor.
ne var ki, iyi niyet ve hevesle başlayan radyo yayınlarının arkası gelmeyebiliyor. ben onu sevmiyorum, ben bunu sevmiyorum, onu çalma bunu çal muhabbetleri yemek seçen çocukları hatırlatıyor bana. dj'leri bezdirebilir. müzik matematik kadar evrensel bir dildir. müzik seven insan türcülük de yapmaz diye düşünüyorum. küsen küsmeyen, çalan çalmayan bütün dj'lere sevgi ve şükranlarımı gönderiyorum buradan. bu konudaki olumsuz eleştirilere kulaklarını kapatsınlar, çalmaya devam etsinler.
yeri geldiğinde türlü güzelliklere şahit olduğumuz, yeri geldiğinde o dert senin bu dert benim dertleştiğimiz, yeri geldiğinde de durup dururken sizi güldüren olayların vuku bulduğu; sözlüğümüzün biricik yan sekmesi.
çok çok ön edit: tam bunu yazdığım gün sohbet sözlüğe bağlandı, o yüzden biri rastgeleye falan tıklayıp bunu okursa diye editliyim. artık işe yaramaz oldu yazdıklarım, haberiniz ola.
mobil kullanıcılar için irc cloud üzerinden de sohbetine giriş yapılabilen radyo.
ön not; android kullanıcıları için arayüz bu, ios için değişebilir ama azıcık bakınca halletmesi kolay. bişi olursa teknik desteğiniz albay yanınızda hehehe
Şöyle ki;
1-) öncelike irc cloud'u indirdikten sonra hesap bilmem nesi çıkıyor, onu halledebilirsiniz. Sonrasında şurada gösterilen ayarları kendinize göre ayarlayın. Dikkat edin nick kısmına kendinize ait başka bir nick yazın ki mobil ve bilgisayarda aynı anda giriş yağınca sorun olmasın, ''Advanced options'' kısmında da sadece ''Nickserv Passaword'' kısmını doldurun. Burada bir sorun yoksa gerisi kolay zaten.
tamamıyla yeniden yazılan 100% mobil uyumlu beta sürümü görücüye çıkmış olan radyomuz.
masaüstü ve mobil görüntüsü böyle. geçmiş şarkılar, radyo programı gibi bağlantıları kaldırıldı ve minimallik ön planda tutuldu. böylece sohbet ekranı tam genişlikte oldu. bonus olarak da artık böyle bir logosu var.
pek fazla rağbet görmediği söylendiği için, bir takım eleştiri yapmak istediğim radyo.
darılmaca, gücenmece yok efenim.
çok fazla olayın içine girmeden, hatta sonradan gelmiş biri olarak objektif yorum yapmak daha kolay.
dağdan gelip, bağdakini de gömmek değil tabii ki amacım, belki yapıcı olur diye eleştirmek istedim.
takıldığım süreç boyunca şöyle şeyler farkettim;
-mesela hiç anons yapılmadan, mikrofon kullanılmadan yapılan yayınlar var. bunların çekici olduğunu düşünmüyorum. herkesin zaten kendi sevdiği parçaları dinleyebildiği bir sürü platform var artık. youtube bile el sürmeden, seveceğin parçaları sıralayıp otomatik çalıyor. neden senin dinlediğin parçaları dinlesin ki insanlar durduk yere? onun yerine insanları günlük hayatlarını düşünmekten alıkoyacak, uzaklaştıracak sohbetler oluşursa, daha çekici olur diye düşünüyorum. bir yayına denk gelmiştim mesela hatırlamıyorum, bir kadın bir erkek, uzaylı galaksili şeyler konuşuyordu. kitlenip, dinlemiştim kaç saat.
-kimsenin asıl işinin bu olmadığını, evinde takılırken aynı zamanda yayın yapan sıradan insanlar olduğunu biliyorum. kalite konusunda kimseyi eleştirecek halim yok, hakkım da yok. çünkü bu yazarlara sunulmuş bir olanak, ve çok da iyi düşünülmüş. kimse gerçekten dj ya da program yapan insanlar değil, evet. fakat keşke en azından 10 liralık kulaklık mikrofonuyla yapılmasa yayınlar, sesi duymak için hoparlörü kökleyip, parça çaldığında sıçramasak. duşta suyun sıcaklığını ayarlamaya çalışırkenki gibi hissediyorum bazen. yani bir beklentim olmasa da kimseden, en azından böyle bir işe gönüllü olunduysa, çok da az olsa özen gösterilebilir diye düşünüyorum kalite konusunda.
-konsept yapılmalı ufak tefek, böylece ne dinlediğini bilmeli insanlar. yani lamb of god dinlerken, arkasından ezginin günlüğü falan açılmamalı. bunu ufak tefek başaran arkadaşlar var, güzel konseptler yapılıp, harika müzikler çalınıyor evet. müzik zevkleri ve bilgileri gerçekten çok iyi yayın yapan arkadaşların hatta. fakat ismi hits from the bong olan bir yayının, stoner parçalar çalmasını beklerim mesela ben. yani elimde bongumla tüttürürken dinleyebileceğim parçalardır beklentim.
-anons yapan arkadaşlar sadece sıradaki parça bu, bunu çalacağım, hah bi de bunu çalayım falan dememeli bence. yani sunum olmalı belki, evet. bu işler nasıl yürüyor çok da bilmiyorum, bilgili değilim. sadece çok radyo dinleyen biriyim, oradan hissettiklerimden yola çıkarak konuşuyorum. ama yayın yapan birinin hitap yeteneği ya da goygoy seviyesi biraz olmalı diye düşünüyorum. mesela lake of the hell bunu çok iyi yapıyordu tek başına, bonham da öyleydi dinlediğimde. hatunun sıcak çikolata içip, evde takılmasını falan dinliyorduk ama o sırada yetiştirmem gereken işlerim çıkıyordu aklımdan. demek istediğim bu.
farkındayım, bahsettiğimiz radyo sözlüğün yazarlara sunduğu, kendi aramızda takıldığımız bir platform.
fakat biraz mükemmeliyetçi olmak gerekir bazen diye düşünüyorum.
çünkü alt yapı ve tasarım konusunda öyle olunmuş belli ki,
yayın konusunda neden olunmasın ki?
test yayınlarına geçen yılın temmuz'unda başlanan, aktif yayın hayatını 1 yaşına taşımak üzere olan radyo.
hem reklamının hemen hemen hiç yapılmaması hem djlerinin düzenli yayın yap(a)maması hem de sözlük içindeki genel bakış açısının "olmasa da olur" kıyılarında gezinmesi sebebiyle sözlüğün bir uzantısı olmaktan çıkamadı. reklamının yapılmamasının sosyal medya hesaplarının atıl bırakılmasından dolayı olduğunu düşünüyorum. düzenli yayınlar varken ve haftanın en az 4-5 akşamı farklı djler yayın yaparken, sosyal medya hesaplarından bu yayınlar paylaşılsaydı, belki sözlükle olan göbek bağı bu kadar güçlü kalmayacaktı.
sözlük içinde radyoya bakış açısı her zaman soğuktu, "gençler eğleniyor" eleştiri sözlük içinde hep gurulduyordu. gruplaşmaların olduğunu iddia eden kesim radyoya uğramıyordu. moderasyon ekibinden birinin konuk olduğu radyo yayınları hariç, 20 dinleyen civarında bir sayıya pek çıkılamadı. 2 yazarlı yayınlar bir süre ilgi çekse de, onların da ömrü kısa oldu ve dinleyenleri tarafından bile unutuldu, gitti. yahu, radyo yayın duyuruları ve playlist başlıkları bile "diğer girdilerin okunmasını engellediği" ve "nitelikli girdilere hakaret" oldukları için ağır eleştirilere uğradı (ki bu eleştiri girdisinin ana fikrini 10 kişi oylamış, büyük bir kısmı da favorilemişti).
eski meta sohbet'in radyoyla birleştirilmesi, zamanında @buyucu'nün eleştirdiği sonuçlar doğurdu ve doğurmaya da devam edecek. bu sohbet kısmı radyoyla entegre bir hale getirildiğinde, ben yayın yapan djlere sohbette bazı haklar verilebileceğinden bahsetmiştim (engelleme, kanaldan atma gibi). zaten dinleyici ve sohbet tayfası sayısı oldukça düştüğü için şimdi böyle bir durumu savunamam. ama keşke yayınlar düzenli ve sıkken, dinleyici sayısı da nispeten yüksekken bu haklar verilseydi. moderasyonun "hakların kötüye kullanımı" konusundaki şüphelerinin fazla evhamlı olmaktan kaynaklandığını düşünmüştüm, halâ aynı fikirdeyim.
ne yazacaktım, konu radyo olunca nerelere geldim. radyoya sahip çıkın! tek düzenli yayın yapan insan evladı olarak ben kalmış olsam da, gelin goy goyunuzu yapın; kaçak yayınların duyuruları yazıldığında gelin, dje omuz verin; hastalıklı akılların "radyoyu kapattırırım, benim asabımı bozmayın" gibi üfürükten tayyare laflarını ciddiye aldığınız zamanlarda olduğu gibi radyonun devam edebilmesi için dinleyiciye mahkum olduğunu unutmayın; radyoya ilginin artması için yayınları çeşitli sosyal medya hesaplarınızda paylaşın; test yayınları yapan yeni djlere destek olun. bunların yapılması; ekşi sözlük'ün hiçbir şey beklemeden kurduğu, bağışlarla ve kemik dinleyici kitlesiyle ve ekşi'nin itibarını yükseltmesiyle herkesin dikkatini çeken ekşi sözlük radyosu sourberry'nin en iyi zamanlarına kulzos radyo'nun da ulaşabileceği umudunu devam ettirmek adına önemli.
yayınlarının sayısının arttığı, gümbür gümbür dinlenme sayılarına ulaşmış, her güzel şeye çomak sokarak kendine prim çıkarmak isteyenlerin ağızlarının ortasına terlikle vurmuş, şimdinin emekleyen bebeği, geleceğin koşan çocuğu olmasını umduğum kulzos radyo'ya destek verin.
burada bir radyonun bulunması, (yapılabiliyorsa) periyodik olarak yayın yapılması, sohbet kanalının bulunmasından rahatsızlık duyulmasına hiç bir şekilde bir anlam yükleyemiyorum.
yayın saatlerinde sözlükte açılan başlık veya yazılan girdi sayısının düştüğüne dair bir olgu varsa belki bu bir sebep olarak düşünülebilir. ancak bu konuda bir veri olduğunu hiç bilmiyorum. var ise bilgilendirilirsek sevinirim.
sohbet odası dolayısıyla gruplaşmaların olduğuna dair bir rahatsızlık ortaya çıktıysa, bu düşünce de bana garip geliyor çünkü gruplaşma olacaksa yazılan girdilerin altında yer alan yorum kısımlarındaki iletişimden bile bir gruplaşma ortaya çıkabilir ve bu hiç bir şekilde engellenemez kendiliğinden oluşur zaten, bunun için ayrıca bir sohbet odasına ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum.
sanırım buraya giren her insan bir şekilde kendini ifade etmek, bazen içindekileri dökmek amacıyla yazmak, bazen başka insanların döktüklerinden kendine pay çıkarmak için okumak amacıyla burada. her birimiz çok değerli anlarımızı boşa geçirmediğimizi düşündüğümüz, burada yazmanın veya okumanın bize bir şeyler kattığını, bazen bizi gülümsetse, bazen hüzne sürüklese de, rahatlattığını düşündüğümüz için buradayız.
insan bazen bir şiirin satırlarında kaybolmayı ister, insan bazen okuduğu birinin saçma bir alışkanlık itirafına, paylaştığı onu güldüren bir karikatüre gülümsemek ister, insan bazen birinin paylaştığı felsefi derinliği olan bir cümlede kendi yaşamını değerlendirme telaşına düşer. insan bazen güzel, duygusal anısını paylaşan birinin yazdığıyla, insan olmanın güzelliğini hissetmek ister yüreğinde, insan bazen ilk defa dinlediği bir müzikle yeni duygulara yelken açmak, bazen eskiden beri kulaklarında yer etmiş bir müziği duyup anıları hatırlamak ister,
isteyen istediğini yazsın, isteyen yapabilen yayın yapsın, isteyen sohbete katılmadan, (dışarıdan veya kanalda hiç ses etmeden) isteyen sohbete dahil olup dinlesin. isteyen hiç dinlemesin.
radyoda yayın (çok uzun ve sürekli olmasa da) yaptığım dönemlerde gün oldu iki kişi oldu kanalda, gün oldu 8-10 kişi de bulundu dinleyen. dinleyen hiç kimse olmasaydı da ben yine yayın yapacaktım.
ancak radyo konusunda özellikle belli bir seviyenin her dönem ve yayında korunduğunu sohbetlerde bile bir seviyenin her zaman bulunduğunu, otokontrolün her zaman hakim olduğunu vurgulamak zorundayım. bu bahsettiğimiz şey kurumsal hale gelmiş radyolarda bile zor bulunan bir şey. burada yapılan yayınları değerlendirirken bunun göz ardı edilmesi bence haksızlık olur. özellikle siyaset, futbol gibi bazı konuların radyo ortamında çok fazla ele alınmamasının bunun sağlanmasında oldukça etkili olduğunu düşünüyorum. aslında radyo hepimiz için gerçek anlamda bir tartışma platformu olabilecek bir ortam. ülkemizin hiç bir yerinde oturmamış tartışma kültürünün bizim bir parçamız olduğunu bilmeme rağmen, ben kulzos radyonun bu anlamda, bazılarının düşündüğü gibi sadece geyik dönen, goy goy yapılan değil, en azından burada bulunan insanların tartışma kültürünün gelişmesine katkı sağlayan bir platform olduğunu ve olmaya devam edeceğini düşünen insanlardanım.
elbette insanlar benim gibi düşünmüyor olabilir, düşünmek zorunda da değil. onlar öyle düşünmeye, radyoyu dinlememeye ve yanlış olduğunu düşündüklerini dile getirmeye devam edebilirler, ben de elimden geldiğince, yapabildiğimce yayın yapmaya ve düşündüklerimi dile getirmeye devam edeyim.
2 hafta sonra doğum gününü kutlayacak olan, kulzos'un en küçük parçası.
@alfred brian charles'ın iteklemesiyle 3 gündür biraz daha popüler gibi görünüyor. bu popülerliğin de, radyoyla ilgili hemen hemen her şeyde olduğu gibi, gene hasıraltı edileceğinden, görmezden gelineceğinden, umursanılmayacağından o kadar eminim ki. anlık bir gaz, "yaparız abi"lerin havada uçuşması, gırla artı oy ve favoriye atma... el taşın altına sokulmaya çalışılırken ise, ortada görünen sadece uçuşan çalılar... radyonun sözlüğün bir parçası gibi algılanmasının sonuçlarının genellikle olumsuz olduğunu bu başlık altında yazdığım girdilerde belirtmiş, gırla eksilenmiş ve eleştirilmiştim. gerçi, aynı mantık sürdürülerek, sözlükteki toplulukların kendi başlarına da ayakta kalmalarını da savunmuş ama "o zaman lake'in topluluğu yapın la bunları" tepkisiyle karşılaşmıştım. hem bir itici güç arayan hem de o itici güce karşı öfke ve tepki kusan tek bir canlı olabilir: bu da elbette ki insan.
her ne kadar radyodaki düzenli yayınlarımı sona erdirmiş olsam da, radyonun bile isteye atıl bırakılmasına gönlüm razı gelmiyor, içim el vermiyor. birkaç ayda bir radyo başlığının sol tarafa çıkması, başlığına yazılan girdi veya girdilerin sağ tarafta başlara oynaması bile bir çeşit kendimizi kandırma aslında. "şunları yapalım, bunlar da olsun, öbürü kesin olsun" diye planlar, fikirler üretirken, gerçekleşme ihtimalinin ilk taşı atana bağlı olduğunu her olayda olduğu gibi, kulzos radyo söz konusu olduğunda da unutuyoruz. sonra "neden radyoda yayınlar daha fazla değil". dön bi' aynaya bak götüm, belki cevap sendedir.
ben radyo açıldığından beri düzenli aralıklarla tekrarladığım şeyi; gırla eleştiri alıyor olduğumu bilsem de, sol kulağım yazdığım buna benzer bütün girdilerde fazlasıyla çınlıyor olsa da, yazayım: radyoya destek olun. ister korsan yayın olarak tanımladığım "düzensiz yayın"lar yaparak; ister sözlüğün sağ üst tarafındaki yayın ışığı yandığında dinleyici olarak yayınlara katılarak; ister dinlenilen yayınlarda istek şarkı isteyerek, yayıncıyla yapılan goy goyu devam ettirerek, onu yalnız hissettirmeyerek; ister "çaldıkların hiç hoşuma gitmiyor ama destek olmak için geldim" düşüncesini belli ederek... nasıl olursa olsun, radyoya bi' şekilde destek verin. giderek atıl bir hale gelmesine göz yummayın; göz yumanları işaret ederek mazeret üretmeyin.
yazılar ve avatarlar küçültülerek arayüzü basitleştirildiğinde ve resim yükleme sorunu gibi bazı ufak sıkıntılar giderildiğinde pek yahşi olacak radyo kanalımız.
onu bırakın da yedi aydır sözlükteyim, ilk defa kendi hesabımdan radyoya girebildim doğru düzgün. sözlüğe bağlanmasında emeği geçen herkese teşekkürler.
Son güncellemesi ile sohbetinin yeni hali eskisinden daha güzel olduğu sözlük fasilitesi.
Elbette ilk gün hataları ve eksikleri olacaktır fakat acımasızca eleştirmenin en ufak bir mantıklı tarafı yok. Sabahki halinden bile kat kat iyi olmuş şimdi. Zamanla çok daha iyi olacaktır. Ki ben şu anki halinin bile eskisinden çok daha iyi olduğunu düşünüyorum. Tabii ki eleştirilecek, eleştirilsin ki daha iyi olması için fikir olsun. Ancak eleştirirken olumlu yönlerinden de bahsetmek lazım.
mevcut yayıncılarımız, yeni dönemde yayıncı olmak isteyen yazarlarımız ve tüm dinleyicilerimiz merhaba,
Gerek pandemi döneminden sonra kısmen de olsa normalleşmeye başladığımız, gerekse de yaz döneminin bitişi ile birlikte "şehre/okula/işe; özetle hayata dönüş" şenliklerinin(!) başladığı bu günlerde; radyo kanalının da bu normalleşme sürecinden nasibini alarak, hepimizin özlediği günlerine ve daha çok çeşitli içeriklerin, daha çok yayıncının yer alacağı bir sürecin geldiğine inanarak birkaç keyifli duyuruyu sizlere duyurmak istedik.
Bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonra da öncelikli önem verdiğimiz konu; düzenli olarak haftalık yayın akışı listesinin belirlenmesi ve her hafta pazar günü akşamı güncellenerek duyurulmasıdır. Böylece tüm dinleyiciler her hafta başı güncel takvimi görebilecekler ve o haftaki listede hangi programların, hangi saatte yayınlanacaklarına dair tüm bilgilere kolayca ulaşabilecekler.
Sen, ben, o demeden; istisnasız her yazarımızın, dinleyicimizin katılımları ile birlikte konuşacağımız konulardaki içeriğin daha çok çeşitleneceğine, daha çok perspektiften oluşan programların takvime ekleneceğine dair inancımız sonsuz.
Yeni yayın döneminde gerek kendi iç yapımızdaki tüm yazarlarımızla, gerekse de kendi alanında uzmanlaşmış katılımcıları misafir ederek müzik, spor, kültür, tarih, sanat, ekonomi gibi çeşitli branşlara dair podcast yayınlarının da takvimlenme sürecine yakında başlayacağımız bilgisini de duyurmak isteriz.
Herkesin yorulduğu, "artık bitsin" dediğimiz ve beklentilerin dışında oldukça uzun süren bu dönemin sonlarına yaklaştığımızı ümit ederek ve ortak sinerji ile birlikte daha keyifli günlere hep birlikte imza atmak için düzenli yayın yapmak isteyen yazarlarımızı ve yapmak istedikleri yayının adını, gününü ve saat aralığını @kulzos radyo kullanıcısına mesaj ile iletmelerini sabırsızlıkla bekliyoruz.
Bu süreçte her türlü teknik soru ve sorunlarınızı, varsa danışacağınız konuları, önerilerinizi, şikayetlerinizi, taleplerinizi; özetle kulzos radyoya dair aklınızdaki her şeyi pazar günleri, saat 20:00'e kadar kulzos radyo hesabına mesaj yolu ile iletebilirsiniz.
ileride sözlüğün sol üst köşesindeki düğme ile açıp kapanabilecek radyo. diğer sözlük radyolarından farkı da bu arayüz zaten. giriyorsun sözlüğe, canın "okur" takılmak istiyorsa direk radyo programı arkadan çalmaya başlıyor. yok "kafam şişti dur" dersen tıklayıp kapatıveriyorsun. öyle ayrı web adresi girmek falan yok.
"centilmenler" adlı radyo programımla yayında olacağım inşallah, hele altyapı bir oluşsun.
ben yönetimde değilsem rayonun açılacağını nereden mi biliyorum: götümden atıyorum. temenni ve proaktif yaklaşım hep bunlar.
dün gece lake of the hell ve no pasaran ile muhteşem bir doğum günü programını dinlememize vesile oldu. sanıyorum bu programdan en çok radyo'nun öz babası olan lake of the hell gurur duydu. ki bence de en çok onun hakkı. buradan emeği geçen herkese tekrar teşekkürler.
not: teknik alt yapısını oluşturan kerem biraz geç uyu.
başlangıçta çok kişinin gönüllü yayın yaptığı, hemen her günü dolu, programı olan bir radyoydu. sözlükte bir şeyler yazarken bir yandan da müzik dinlemek çok hoşuma gidiyor. kendi arşivimden de açar dinlerim ama döne döne aynı şeyleri dinlerim. radyo sayesinde bir yığın yeni grup, şarkıcı tanıdım. bir de dinleyen üç beş kişi bile olsak hep birlikte aynı şeyi dinliyor olmak bir kolektiflik duygusu yaratıyor. o da hoşuma gidiyor. şarkı istemek, istenen şarkıları da dinlemek keyifli. ne var ki şuncacık keyfimizden rahatsız olan bünyeler var. istemeyen dinlemez, yayını beğenmeyen kendi gelir yayın yapar. yıkıcı eleştirinin kimseye katkısı olmaz. netice itibariyle halihazırda arada bir yapılan korsan yayınlar dışında program disiplinini bozmayan lake of the hell'e ayrı bir teşekkür borçluyuz. radyoya evladı gibi davranıp gelen her türlü eleştiriyi tek başına göğüslemeye çalışması da takdire şayan. radyo hepimizin. çalanlardan çok da dinleyenlerin. nice yıllara kulzos radyo ve #direnlake
teknolojik anlamda yeterli imkanım olmadığı için kullanamadığım uygulama, platform vs.
en başlarda dj olmanın hayalini kurmuştum. anonslu yayınlar, bol sohbet, güzel geçen zamanlar... işin kendi açımdan olumsuz yanlarıyla karşılaşınca hevesim büyük ölçüde kırıldı. denk geldiğim yayınlara eşlik ettikçe hoşuma gitti. zaten alışık olduğumuz bir ortamdı. radyo yokken bol goygoy yapıp, dinlediğimiz müziklerin bağlantılarını paylaşıp sırayla dinliyorduk. derken yayınları elimden geldiğince dinlemeye başladım. dinlemek de keyifliydi. * kırılan hevesimi yayınlarına konuk olduğum pawn sacrifice ve keltox sayesinde onarmayı başardım. iki yayından da büyük keyif almıştım. velhasılı kelam, her ne kadar yayın yapamasam da ** insanları dinlemeyi ve yayınlara konuk olmayı çok seviyorum. her yayına katılasım var . **
düzenli yayın sayısı sıfıra inmiş, korsan yayın olarak nitelendirilen "kafasına göre" yayınların sayısı ise oldukça artmış olan biricik radyo.
@kafakulagi radyonun haşırt dı bilekbord seviyesindeki "ağır metal" kısmını hallediyor. @somewhereoutthere (s.w.o.t) radyonun en hafif yayınlarını uykuya yolculuk alt metniyle yapmaya devam ediyor. @little wing sözlükte aktif olduğu zamanlarda radyonun en distortion'ı köklemiş yayınlarını yapmıştı; ara sıra da olsa buna devam ediyor, sevindiriyor. @birciftgoz gecelerin prensi gibi hissettiren eksi desibellerdeki, az çıkan sesiyle bana göre radyonun en yumuşak yayınlarını -artık nadiren de olsa- yapıyor. @keskelimonolsaymisim radyoda yayın yaptığında 1-2 kere dinleyebildiğim bir yazar. radyonun ayakta kalabilmesine destek vermesi bile başlı başına yeterli. @kerem ve @keltox, sıklığı oldukça azalmış olsa da, "listeyi açtım, kaçtım" yayınları yapmaya devam ediyorlar. @the ancient one zaman zaman gaza gelip boş zamanlarını da güç bela ayarladıktan sonra konsept yayınlar yaptı, şu anda yapmıyor ama illa ki ileride yapacaktır. @opethian ben yayınlara devam ederken, radyodaki metaldaş dj'lerimdendi, o da sık yayın yapmasa da, radyoya omuz vermeye devam etmekte. @biri beni silksin 1 yıl önce düzenli sıklığına yakın yayınlar yapardı, o da "ayda yılda 1"e inmiş durumda. @4mifasol de bi' ara yayın yapmış sanırım, dinleyemedim.
yakın geçmişte yayın yapma taşının altına elini sokmuş ve sokmaya devam edeceğinden emin olduğum yazarların bir kısmı bunlar. benim radyo ile ilgili eleştirilerim yayın yaptığım dönemde de çok sertti, halâ sert. dinleyici sayısına takılmadan yayın yapmayı desteklediğimi her zaman söyledim ama "dinleyici yoksa, yayınların bir anlamının kalmayacağına" da hep inandım. 1 kişi bile olsa, o yayın devam edebilir ama duyurusunu yaptığı, dinleyici istediği yayının 20. dakikasında insan sadece kendine yayın yaptığını görünce, morali bozulup "sıçarlar lan, bana ne!" hissiyatının içine gömülebiliyor.
ben arada bir bu başlığa yazıp duygu sömürüsü ile gerçekleri dile getirme arasında bir yerlerde gezinen girdiler girmeye devam edeceğim. sözlük moderasyonunun yayınlara yeterince ilgi göstermemesini eleştirmeye, yeni dj'lerin korkak adımlarını teşvik etmeye ve kimi kesimlerce yanlış anlaşılan "duyar kasmaya" devam edeceğim. radyoyu yalnız bırakmak istemeyenlerin de aynı yoldan ilerleyeceklerini düşünüyorum.