hiç pişman olmadan, göğsümü gere gere sevdiğim "guilty pleasure".
80'lerin sonunda isveç'de "metal mi yapsak tekno mu ?" diye dolanan, aslında dertleri bir şekilde listelere girmek olan müzisyen abiler, yanlarına kızkardeşlerini ve arkadaşlarını da alıp farklı türler, isimler altında kulüpleri turlarken başlar öyküleri. bu dönem daldan dala atlamanın ileride çok ekmeğini yiyecekler.
sonunda motörhead'in "ace of spades"inden esinlenerek "ace of base" adında durulup yerel listelerde yer bulacak "wheel of fortune"un ilk versiyonu için stüdyoya girdiler. bu sırada yan stüdyodaki jamaika'lı, reggeacilerle fikir alışverişine başlamaları, müzikal tarzlarının tohumlarını attı. eskinin nazisi ulf, "zencisever" bir çokkültürcü haline geldi.
reggeanin büyüsüne kapılmaları, ararken sorarken kayo adlı isveç'li şarkıcının another mother ına vurulmalarına, "ya biz de bundan yapalım" tartışmalarına evrildi. malin sürekli "minörden reggea yapalım" diye diretiyor, "minörden reggea mi olur yahu" tartışması happy nation albümünü temellendiriyordu. albümdeki reggea tonlu "the sign" şarkısı basitliği nedeniyle minör-majör modülasyonuna giriş örneklerindendir.
klip şurada: www.youtube.com/...
sonrasını biliyorsunuz, dünyayı kasıp kavurdular, happy nation tüm zamanların en çok satan albümlerinden oldu, memlekette gençlerimiz "I saw the sign"ı "eyes of the sun" diye söylediler, doksanlarla beraber belki yoruldular, belki sıkıldılar, belki tükendiler, söndüler.
şimdi geldik en önemli konuya. asıl mevzu malin adlı şu büyülü şey dir. 1.68 ideal boy, uzun bacak, sapsarı saçlar, uzun boyun, o yanaklar, o vücut, o vücut...metal cehenneminde yerimi yapmış, bakmaya seyretmeye doyamadığım hatun. bana göre güzel hatun budur. bir kadın buna benzediği ölçüde güzeldir. hele the sign'in klibindeki göbeği açık boğazlı yüzünden gece uykulardan uyanmışlığım var benim. ya Böyle bir karın olabilir mi söyleyin ya.
son derece kendi halinde, hatta gizli bir hayat sürüyor. kardeşlerinin anlattığına göre mutluymuş, piyasaya dönmeyi de düşünmüyormuş.