Anlatılanlara göre önce bir "ruh okuma makinesi"nden geçiriyorlar. Basit bir stres ölçer olduğunu tahmin ediyorum. sonra ruhunun temizlenmesi için bir yol gösteren ile konuşman gerektiğini söylüyorlar. -ileride kirliliğin nedeninin ruhumuza karışmış uzaylı cesetleri olduğunu öğreneceğiz. Cidden- Yol gösterenle rahatlatıcı ve gittikçe daha fazla sırrını acık etmeye ikna edildiğin itiraf seansları yapıyorsun. Yıllardır içinde taşıdığın yengene olan aşkın, taciz ettiğin çalışanın,akladığın para vs. Ağzından dökülüyor. Dökülüyor da bunlar hep kaydediliyor. Çıkmak istersen hop, önünde.
Ünlülere el atmasından sonra dünya gündemine gelmiştir. Bir şirket gibi ilerler ve halkla ilişkilere inanılmaz önem verir. Üyelerini borçlandırıp maaşlarına çökerken, kuru pirinç servis ederken tom cruise ve nickole kidman merkeze ilk geldikleride kendilerine hususi tenis kortu bile inşa ettirilmiştir.
Bu tip varlıklı platin üyeler çocuklarını tarikattan alamayabilir. Tom Cruise/#26525
Kurucusu ron howard çok da başarı olmayan bir bilimkurgu yazarıyken, kurgu diye yayınladığı metinleri kutsal kitap olarak sunmaya karar vermiş, "edebiyattta para yok, din kurar peygamberlik yaparım" demiş ve kiliseyi kurmuştur. O kutsal kitapları da sayfa sayfa, level atladıkça parayla gösterirler. Her seviyesini okumak öncekiden kat kat pahalıdır.
resmi bir din olarak tanınan scientology'nin kurucusu olan lafayette ronald hubbard, kariyerine tarikat lideri olarak değil bilim kurgu yazarı olarak başlamıştır. hubbard'ın dianetik tekniğini oluşturması, gelecekte kuracağı tarikatın üzerine inşa edileceği en önemli zemin olacaktır.
dianetik sözcüğünün türetildiği yunanca kelime "dianoia"dır. dianoia, rasyonalizmin türetildiği latincedeki "ratio" sözcüğüne benzer olarak sistematik akıl yürütmeyi ifade eder. ("dia+nous" taki "nous"u ruh, bilinç, sezgisel akıl gibi yorumlamak mümkündür)
dianetik aksiyomlara dayalı bir düşünce ve inanç sistemidir. bu tekniğe göre pek çok hastalık psikosomatiktir. daha spesifik olmak gerekirse, astım gibi problemler bile kendisini psikolojinin bir branşı olarak tanımlayan dianetik ile tedavi edilebilir. yani mast hücreleri, ige antikorları, b hücreleri falan hikayedir, sadece akılla mucizeler yaratılabilir.
kill bill'de bir sahne vardır, beatrice uzun bir süre "wiggle your big toe " diyerek kendi ayağını tedavi etmeyi sonunda başarır. dianetik de temelde buna benzeyen bir bakış açısıdır.
kitapta belirtilen yöntemler uygulandığı takdirde dianetic clear ve dianetic release ile iyileşmenin gerçekleşeceği iddia edilir. akımın hedef kitlesi ise modern tıbbı yetersiz bulan, harcayacak parası bol olan ve baskın dinlere inanmayan kesimdir. akıl gücü ile her engelin aşılabileceği gibi antroposantrik bir fikir çoğu insana çekici gelir, öyle ki, en eğitimli ve seküler insanlar bile scientologye müthiş paralar harcamıştır.
oysa hubbard, niyetini gizleme gereği dahi duymamıştır:
"writing for a penny a word is ridiculous. if a man really wants to make a million dollars, the best way would be to start his own religion." = "sözcüğü bir sente yazmak gülünçtür. insan gerçekten 1 milyon dolar kazanmak istiyorsa eğer, en iyi yol kendi dinini kurmasıdır."
scientology'nin neden psikologların "kişisel gelişim" adı altında millete pazarladığı türlü türlü zırvadan çok daha beter bir akım olduğu buradan anlaşılabilir, hatta tarikatın üyeleri psikiyatri ve psikoloji gibi alanlara da karşıdır. kilisenin üyelerden aldığı ücretler ise uçuk meblağlardır. önemli dini hedeflerden biri olan "clear" seviyesine erişebilmek için sözü edilen ücret, tahmini olarak 100.000 dolardan fazladır. bu tür abartılı rakamlar bazı üyeleri kilise aleyhine dava açmaya mecbur bırakmıştır.
doktrinlerin yalnızca psikosomatik problemleri tinselcilik ile aşma çılgınlığından da ibaret olmaması ve hubbard'ın yarattığı dinin gerçekten de bir bilim kurgu yazarına yakışır türden fanteziler içerdiği iddiaları ise alay konusu olan asıl mevzudur. galaktik konfederasyon'un tiranı xenu'nun çok eski bir çağda insanları uzay araçları ile dünyaya getirdiği, yanardağların etrafında topladığı, yanardağları hidrojen bombaları ile patlattığı gibi öğretiler scientology kilisenin itibarını fazlasıyla sarsmıştır.
tarikatın içinde bu fantezilere inananlar küçük bir azınlık olsa bile scientology'nin adının bu tür iddialar ile anılması vakt-i zamanında büyük bir skandal olmuştur. scientology.org'da uzaylılar ile ilgili öğretiler reddedilmiştir .
kendi içlerinde kullandıkları özel bir dil de vardır. örnek olarak c/s, case supervisor anlamına gelir. est repair rundown, erhard seminars training pratiklerinde yer alanların vaka onarımı manasındadır. mest terimi, matter, energy, space ve time sözcüklerinden yola çıkılarak uydurulmuştur. materyal evrene etki eden hayat enerjisi thetadır, ki xenu'nun uçuk kaçık mitolojisinde de thetaya yer verilir. pts, potential trouble source ifadesinin kısaltması iken sp, suppressive person ifadesinin kısaltmasıdır. bu örnekler çoğaltılabileceği için scientology sitelerinde ne olduğu belirsiz cümlelerle karşılaşmanız olağan bir durumdur.
auditing ritüellerinde kullanılan e-meter adlı pseudoscientific cihaz budur .
* * ps: lise yıllarımda yaptığım bir abd ziyaretinde scientology kilisesi ile ilk karşılaştığımda örgütü gerçekten bilimle ilgili zannetmiştim. çıka çıka dolandırıcılıkta donizetti'nin l'elisir d'amore operasındaki doktor dulcamara'yı aratmayan bir yapılanma olduğunu öğrendiğimde üzülmüştüm.
uzun lafın kısası, dünya eğitim düzeyi gibi etmenlerden bağımsız olarak birileri tarafından kandırılmayı gönüllü olarak isteyen insanlarla dolu. travolta'dan kubrick'in kızına kadar pek çok ünlünün scientology'e üye olması şarlatanlara prim vermenin sınıfsal bir problem olmadığının göstergesi.