1. Son haftalarda yalnızca twitter üzerinden gündeme dair açıklama yapan, hayatta olup olmadığına dair herhangi bir kanıt bulunmayan, herhangi bir fotoğraf ya da videosu paylaşılmamış, 20 ya da 30 küsür senedir mhp'nin başında olan zat.

    Devlet tunga öldi mu
    Ülkü ocağı kaldı mu
    Özdağ öcün aldı mu
    Emdi yürek yırtılur
    #295614 laz ziya | 4 gün önce
    3politikacı 
  2. yaklaşık 1 aydır nerede olduğu ve yaşadığı konusunda bilgi olmayan siyasetçi.
    #295508 arpej | 1 hafta önce
    0politikacı 
  3. kimin elinde nasıl bir kaseti varsa artık adam korkudan vatan sevgisinden(!) bambaşka bir aşamaya geçti.

    yahu akıl var mantık var be! sen o orospu çocuğunu meclise getirip konuşturursan devlet düzeyinde muhattap aldığını göstermiş olursun, sen o piç kurusunu muhattap alırsan onun sözde davasını meşrulaştırmış olursun!

    bir de terör bitmiş diye zırvalıyor. ne bitmesi yav ne bitmesi? ypg adı altında ordulaştılar be suriye'nin kuzeyinde. sayıları 130bin kişinin üzerinde. tankları, füzeleri, helikopterleri, hava savunma silahları var artık ne bitmesi!

    bir de hala daha bu adama sosyal medyada sevgi gösterileri vs. var ya harbiden sinirden çatlayacak kıvama geldim.
    #291932 biri beni silksin | 5 ay önce
    0politikacı 
  4. ülkede asrın en büyük felaketi oluyor, sorumlular arasında yaprak kıpırdamıyor. tribünde "hükümet istifa" diyorlar, fener maçından sonra "başkanlar taraftara sahip çıkmalı ya da maçlar seyircisiz oynanmalı" minvalinde bir şeyler diyen bahçeli jet hızıyla istifa ediyor. büyüksün reis. bu duyarlılığın örnek olsun herkese!

    edit: bjk üyeliğinden istifa ettiğini yazmayı unutmuşum...
    #284536 larden loughness | 2 yıl önce (  2 yıl önce)
    0politikacı 
  5. “Püskevit'in dik duruşu , çayın içine girene kadardır.”

    not : alıntıdır.
    #281573 becoolnotfool | 2 yıl önce (  2 yıl önce)
    1politikacı 
  6. (bkz: )

    en sevdiğim siyasetçilerden yalnızca biri, mhp lideri, türkiye'nin güvencesi vs.

    sanırım bazı şeyleri merak etmiş, birkaç soru sormuş. fakat kime sormuş bilmiyoruz. bu soruları sorabileceği kişilerle mütemadiyen görüşürken "şunları not edeyim de haftaya sorarım hocaya" refleksini göstermemiş olduğu için şaşkınım.

    mesela şu soru çok hoş: Kiraların haksız hukuksuz artışlarının gerçek sebebi nedir?

    cevap vermeye gerek var mı bilmiyorum. yine de verelim, kağıt dolu gözüksün. şimdi öncelikle haksız hukuksuz artış, tüfe'de görülecek olan artış oranından fazla artış yapılmasıdır. kiracı, tüfe'yi son damlasına kadar dayarsa ev sahibinin ibanına hiçbir şeycik olmaz. nisan'da kira artış oranı için hemen bir gugıllama faaliyeti yaptım ve sonuç: yüzde 34,46. yukarı yuvarlayalım da namımız yürüsün; yüzde otuzbeş. peki bu hayin ev sahiplerine ne batıyor da haksız hukuksuz artış yapıyor madrabazlar?

    enag diye bir ekip var biliyorsunuz. tüik kısaltmalı türkiye istatistik kurumu uzatmalı kurum defalarca başkan değiştirip bir türlü beklenen istatistiği veremediğinden bu enag, hiddetli fayans ustası gibi gelip "mahvetmişiniz la burayı, çekil" şeklinde ortama dalıp enflasyon hesaplıyorlar. yıllardır "tüik ne diyorsa en az iki katı" düsturuyla yaşayan şahsım da bu enag'ı çok beğendi o yüzden. çünkü efendi gibi hesap yapıp şu sonucu bulmuşlar: yüzde 156,86. nereye neyi yuvarlayalım bilemedim.

    çarklar şöyle dönüyor; tüik bilinen ve hissedilen enflasyonun yarısı kadar bir enflasyon yüzdesi veriyor. buna dayalı olarak en iyi ihtimalle tüik enflasyonu çerçevesinde maaşlara düzeltme geliyor - ki onu bulamayan da var olm. sonra bu düzelik maaşlı işçimiz bakkala çakkala tütüncüye efenim pavyona gidip günün sonunda eve eli boş götü yaş dönüyor. çünkü aldığı üç birim fazla paracık karşılığında altı birim fazla paracık borcu doğuyor gibi bir denklem düşünebilirsiniz.

    ev sahibi de evin sahibi diye şehrin sahibi olacak değil ya. onun da kendince geçim derdi var. "bakma o enflasyona yav en az yüzde yüzü var sevgili kiracım" diye çakıyor vatsaptan mesajı. işçi de bu sefer, madem öyle ben ne diye çalışıyorum bu zam değil zamcık, gibi olacak o kadar repliklerine sarılıyor, ne yapsın. velhasıl çark böyle bir tersine bir düzüne boş boş dönüyor. yani haksız hukuksuz artışın temelinde bu olabilir. büyük şehirlere yığılan sığınmacı/mülteci ekibini hiç hesaba katmadım bak daha.

    bir de, nato'dan çıksak çıkarız he, minvalinde bir şey söylemiş. valla çıksak çıkarız da 5-10 sene önce bunu söyleyeni "dingil gomünist :d" diye kovalıyordunuz. roller değişti herhalde.
    #276658 kraftwerk | 3 yıl önce
    0politikacı 
  7. son açıklamasıyla "Atatürk kırmızı çizgimizdir" dediği için iki gündür harıl harıl şakşaklanan siyasetçi.

    ne zaman bu kadar aciz olduk da, alnımızda yazan bir şeyi söyleyen bir insana bu derece coşkuyla karşılık vermeye çalışıyoruz.
    ne zaman atatürk'üm birilerinin de onayını almaya gerek duyan bir hale geldi de, onaylayan olunca seviniyor millet.

    resmen damarlarımızı kestiler, etrafımızda olan bitene uyuşturucu kullanmış gibi boş gözlerle bakıyoruz.

    ama,
    elbet bu ölü toprağını üzerinden sallayacak millet.
    elbet içindeki gücü fark edecek.
    bunun için de yine atasına dönecek, onu anlayacak ve o ordan bize diyecek ki,
    muhtaç olduğun kudret damarlarında akan asil kanda mevcuttur!
    #259278 la campanella | 4 yıl önce
    0politikacı 
  8. genel başkanlığı bırakmak için parti oylarının sıfıra kadar düşürülmesi gerektiğine inanıyor olabilir.
    bence gayet iyi gidiyor.
    #256495 fcan | 4 yıl önce
    0politikacı 
  9. birileri buna ekşideki gibi bir brifing vermiş yıllar önce, "başganım hele 2023 ile ilgili birşeyler söylerseniz çok etkileyici olur" demiş sanki.

    sayı tutturmanın büyük bir meziyet olduğuna inanmış gibi sevine sevine 40'tır, 100'dür açıklıyor. izlese görkeminden ağlar.
    #256489 bere | 4 yıl önce
    0politikacı 
  10. önündeki kağıdı bile okuyamayacak kadar yaşlanmış, ne yaptığını bilmeden başkalarının yönlendirmeleriyle siyaset yapacak kadar bunamış kişi.

    çok merak ediyorum, ülkü ocaklarında takılıp milliyetcilikten ölen arkadaşlar hala tapıyor mu bu adama. malum, reisininizin artık başka bir reisi var.

    zamanında hala -başarısız da olsa- muhalefet olmaya çalışıyorken, bunların hepsinden hesap soracağız diye çemkirmelerini hatırlıyorum. valla güzel sordunuz sayın bahçeli.

    0politikacı 
  11. (bkz: )
    #256450 becoolnotfool | 4 yıl önce
    0politikacı 
  12. 'ANAYASA DİL TUTARLILIĞINI KAYBETMİŞTİR'

    Mevcut anayasa dil tutarlığını da kaybetmiştir. Anayasanın dili çok önem taşımaktadır. Kelimeler-kavramlar arasında bir düzensizlik göze çarpmıştır.

    Anayasalarda başlangıça yer vermek yaygın uygulamadır. Günümüzde 193 ülkenin anayasasının 164'ünde başlangıç kısmı bulunmaktadır. Anayasanın değerlerden ayrı ve kopuk olması mümkün değildir. Hukuk düzeninin ruhu başlangıç kısmında yansıtılmaya çalışılmıştır. Hazırlığının tamamladığımız anayasa önerimizi Sayın Cumhurbaşkanımızla ve AK Parti'yle paylaşmak hedefimizdir. Ardından diğer partilere de anayasa önerilerimizi paylaşmaktır.

    Anayasayla ne devlet kurulacak ne de devlet yıkılacaktır. Millet, anayasayı yaparak devleti kurar. Anayasalar çağın ihtiyaçlarıyla birlikle milletin ruh köküne bina edilmek durumundadır.

    Cumhuriyetin 100. yılı vizyonuyla hazırladığımız anayasa önerimizin temel özellikleri şu şekilde sıralanacaktır.

    Anayasa önerimiz, “Başlangıç, Genel Esaslar, Temel Hak ve Ödevler, Cumhuriyetin Temel Organları ve Son Hükümler” şeklinde dört kısım ve 100 maddeden oluşmaktadır.

    Şekli bakımdan kısa ya da uzun bir anayasa değil, “Kaliteli temel kanun” anlayışı ile çatısı örülmüştür.

    Anayasanın başlangıcı, dünyada 164 ülke anayasa başlangıçları incelenerek, Türk milletinin ortak değerlerini kucaklayan ve muasır devlet olmanın gereklerini dikkate alan bir yaklaşımla yazılmıştır.

    TÜRK MİLLETİ BÖYLE TARİF EDİLDİ
    Başlangıca, “Allah’ın lütfu, kardeşlik ruhu ve vatan sevgisiyle varlık bulmuş biz Türk Milleti”düsturu ile giriş yapılmıştır.

    BAŞLANGIÇ ESASLARI TEK MADDEDE
    Devletin genel esasları ilk beş maddede düzenlen, “Devletin şekli ve nitelikleri” aynen korunarak birinci maddede ele alınmış, maddenin son fıkrasında “Bu madde değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez” denilmiştir.

    Anayasa’nın ikinci kısmında “Temel Hak ve Ödevler” düzenlenmiş, birinci bölümde tüm haklara dair ortak rejimi belirleyen “Genel Hükümler” yer almış, ikinci bölümde “Haklar ve Hürriyetler” başlığı ile temel hak ve hürriyetler “sınıflandırılmadan” en geniş şekilde güvenceye kavuşturulmuştur.

    Temel haklara dair genel rejimde “Hakların bütünlüğü” yaklaşımı esas alınmış, sınırlama rejimi tek bir maddede düzenlenmiş, temel hak ve hürriyetlerin korunması kenar başlığı altında yeni bir madde eklenmiştir.

    Hakları düzenleyen tüm maddelerdeki sınırlama sebepleri kaldırılmıştır.

    Temel hak ve hürriyetlerin kapsamı, taraf olduğumuz insan hakları sözleşmeleri baz alınarak kanunla belirlenmesi öngörülmüş, hakları düzenleyen maddelerde sadece ek güvencelere yer verilmiştir.

    Hürriyetin esas, sınırlamanın istisna olduğu yaklaşım gerçek anlamıyla buluşturulmuştur.

    Anayasa’nın üçüncü kısmında, üç bölüm halinde “Cumhuriyetin Temel Organları”, yasama, yürütme ve yargı başlıkları ile düzenlenmiş, Yasama organı için “Milli birliği sağlama”, yürütme için “Kurumsallaşmış başkanlık sistemi”, yargı için “Bağımsız ve tarafsız yapılanma” anlayışı ön plana çıkarılmıştır.

    Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, yüz yıl önce kuruluş felsefesinde var olan “Milli birliği sağlama” misyonu daha da güçlendirilmiştir.

    MECLİS BAŞKANI’NA ARABULUCULUK İŞLEVİ
    Bu kapsamda TBMM Başkanı’na “Tarafsız konumuyla” milli uzlaşmanın sağlanmasında ve siyasi krizlerin çözümünde arabuluculuk işlevi yüklenmiştir.

    TBMM’nin yetkileri; kanun yapımında, antlaşmaların onaylanmasında ve sona erdirilmesinde, bütçenin kabul edilmesinde, anayasal kurum ve kuruluşlara üye seçmede, meclis soruşturması açılmasında kuvvetlendirilmiştir.

    Milletvekillerinin dokunulmazlığıyla milletvekilliğinin düşme sebeplerine dair belirsizlikler giderilmiştir.

    BAŞKAN VE İDARE AYRIMI
    Yürütme organı “Başkan” ve “İdare” şeklinde iki başlık altında düzenlenmiş, Başkanlık Sistemi, yeni anayasa bütünlüğü içinde “kurumsal yapıya” kavuşturulmuş, Başkan ile birlikte iki Başkan Yardımcısının seçilmesi öngörülmüş, Başkanlık Kabinesi anayasal statüye dahil edilmiş, Başkanlık Hükümet Programı’nın Meclise sunulması yöntemi getirilmiş, Başkanlık Kararnameleri ile kanunların münhasır yetki alanları çatışmayacak şekilde belirlenmiştir.

    Türkiye’nin üniter yapısına uygun olarak, idarenin kuruluşunda “kanunilik ilkesi” sağlam ve sağlıklı bir içeriğe taşınmıştır.

    Üniter devlet ilkesine anayasada açıkça yer verilerek, idari yapılanmada “il esası” korunmuştur.

    ‘TÜRKİYE DİYANET KURUMU’
    Anayasal kurumlardan Atatürk, Kültür, Dil ve Tarih Kurumu varlığını sürdürmüş, Diyanet İşleri başkanlığı “Türkiye Diyanet Kurumu” olarak yeniden yapılandırılmış, Yükseköğretim Kurulu’nun oluşumunda TBMM’nin yetkileri artırılmış, yeni bir kurum olarak “Türkiye Liyakat Kurumu” önerilmiş ve Türkiye Merkez Bankası anayasal kuruluş haline getirilmiştir.

    HSK: YARGI YÜKSEK KURULU
    Yargı organının yapılanmasında, “Yargı ayrılığı sistemi” devam ettirilmiş, Hakimler ve Savcılar Kurulu, “Yargı Yüksek Kurulu” adıyla yeniden ele alınmış, avukatlık ve arabuluculuk mesleklerine anayasal statü tanınmış,

    AYM’YE ÖZEL STATÜ
    Anayasa Mahkemesi yüksek mahkeme değil, özel bir statüde düzenlenmiş, Yüce Divan yargılaması ve siyasi parti kapatma davaları “Yüce Divan” adıyla oluşturulan yeni bir mahkemeye verilmiş, Yüksek Mahkemeler başlığı altında Sayıştay ve Yüksek Seçim Kurulu’nun statüsü açıklığa kavuşturulmuş, yargıya ilişkin üye seçiminde TBMM’nin yetkileri genişletilmiştir.

    Anayasa’nın son kısmında değiştirilme usulü genel olarak korunmuş, Anayasa değişikliklerini halkoyuna sunma konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yetki verilmiştir.

    Milliyetçi Hareket Partisi’nin, yukarıda ana hatları açıklanan 100 maddelik anayasa önerisi, genel gerekçe ve madde gerekçeleri ile bir bütün olarak hazırdır.

    Hedefimiz, geçmiş yüzyılın tecrübelerinden istifade ederek, gelecek yüzyıla hitabeden yeni bir anayasa yapılmasına katkı sunmaktır.

    Osmanlı-Türk Anayasacılığında, parlamenter sistem, yüz yılı aşkın bir süre uygulanmış, ancak Türkiye’de başarılı sonuçlar vermemiştir.

    Her kanun gibi anayasaların da bir sistematiği ve konusu bulunmaktadır.

    Ancak her kanun gibi anayasaların da sistematiği ve içeriği zamanın gerisinde kalabilmektedir.

    1982 Anayasası’nda bugüne kadar 19 defada 184 değişiklik yapılmıştır.

    Parça parça yapılan bu değişiklikler nedeniyle Anayasa’nın sistematiği ve konu bütünlüğü temelinden bozulmuştur.

    ‘TÜRK TİPİ BAŞKANLIK SİSTEMİ’
    Türk milletinin muhkem ve muteber beklentisi, Cumhuriyet 100. yılında “Parlamenter sistemle geriye gidiş” değil, gelecek yüzyılı milli ve vizyoner bir bakışla kavrayan “Türk Tipi Başkanlık Sistemi”nin kökleşmesi, bunun yanı sıra huzuru, refahı, birlik ve kardeşlik bağlarını tahkim edecek yeni bir anayasa yazılması ve yapılmasıdır.

    Bu duygu ve düşüncelerle milletimizin değerlerini ve taleplerini esas alarak hazırladığımız partimizin 100 maddelik yeni anayasa önerisinin hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyor, aziz milletimizi ve siz değerli katılımcıları bir kez daha saygılarımla selamlıyorum.

    Basın toplantımıza katılan her basın mensubuna teşekkür ediyorum.

    www.veryansintv.com/...
    #256448 migfer tokmakel | 4 yıl önce
    0politikacı 
  13. vatan haini değil de yurttaş olduğumuzu söyleyen siyasetçidir. sağ ol ben de yeni öğreniyorum sayende.

    www.sozcu.com.tr/...
    #256444 migfer tokmakel | 4 yıl önce
    0politikacı 
  14. anayasa mahkemesi'ni kapatmayı savunan bir poitikacı.

    şu lafı 1945 sonrasında herhangi bir demokratik ülkede söyleyen kişinin siyasi kariyeri biter benim bildiğim. nazi almanyası, çin halk cumhuriyeti bile anayasal devletler.

    naziler bile "ulan bu yahudileri nasıl kanuni olarak ortadan kaldırırız?" diye düşünüp 'nı düzenliyor.
    #250348 jean baptiste de la rose et la croix | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0politikacı 
  15. halk arasında olarak da bilinir.
    #237966 laz ziya | 4 yıl önce
    0politikacı 
  16. '''i bırakalım 'e dönelim''
    0politikacı 
  17. az önce twitterda grup toplantısında yapamadığı bir konuşmaya rastladım. demans başlamış, onunla bağlantılı afazi de var gibi. hala alkışlayanlar var ama acınacak hale gelmiş. tarlasını satacak olsa imza ehliyeti kalmamış bakıma muhtaç bir ihtiyar. ve hala parti yönetiyor. mobile.twitter.com/...
    #222493 laedri | 4 yıl önce
    1politikacı 
  18. devamlı birilerinin arkasından :) iş çeviren kurt adam. "kurt kocayınca ak koyunlara maskara olurmuş" atasözünün öznesi.
    #214799 mavitebesir | 4 yıl önce
    0politikacı 
  19. kendisinin, geçen yıl; "mitili atmaya geliyorum" diyip, fitili alıp gittiği haftanın seneyi devriyesi gelmiş. lu bir şekilde yani ingilizce 'ful' yürüyüşünün 1. yılını yılını kutluyorum. nice gurur yürüyüşleri görün sayın; "arkadan yapan, iyi yapan" "mehmet bahçeli".
    #185588 dsaqwe | 5 yıl önce
    0politikacı 
  20. bu ülkeye daha önce bu adamın yaptığı kötülükleri yapmış insan sayısı iki elin parmaklarını geçmez.
    bu ülkede yaşanan akla gelen her sorunun kaynağında, ama öyle ama böyle bu insanın bir şekilde etkisi vardır.
    #185012 omrumun sonbaharinda | 5 yıl önce
    0politikacı 
  21. hakkında kötü dedikoduların olduğu, eğer ortaya çıkarsa tüm türkiye'nin kahkaha atacağı siyasetçi. diyeceklerim bu kadar.
    #184994 yzrm1 | 5 yıl önce
    0politikacı 
  22. kendi verdiği önergeye, sırf hdp'de "evet" diyor diye çekimser kalmış bir partinin lideridir. kısacası çok ludur. dediğimiz olay 2 yıl önce haziranda olmuştu, bu vesileyle kendisinin haziranını yani ayını kutluyorum :).
    #184989 dsaqwe | 5 yıl önce
    0politikacı 
  23. bazen "ulan kızıyorum, sevmiyorum falan da yoksa biz çok salağız, bu adam çok uyanık da biz mi anlamıyoryuz?" diye içimden geçiyor.

    adam devletin yönetim şeklinin değişmesini sağladı, gayriresmi başbakan oldu, meral akşener partiyi alacakken ohal falan derken kongreyi yaptırmadı, akşener başka parti kurdu, kimler geldi kimler geçti demirel misali o hep durdu...
    #184984 nefarkeder | 5 yıl önce
    0politikacı 
  24. değersiz bir kişi.
    yalana dolana, dansöz gibi dönmeye, yamanmaya yardaklanmaya "siyaset zaten nedir ki" diyenler, kendisiyle siyasetin bile yetişemediği necasete tanık olmuşlardır.

    #180345 bob s your uncle | 5 yıl önce
    0politikacı 
  25. Çok acayip adam, çok..
    "Elbette ormanda ağaçların arasında Lodos eserken sinek vızıltısı duyulmaz. Ama sesi duyulmayıp küçük de olsa sineğin mide bulandırdığı aşikar bir gerçektir. Ne tuhaf ki, Sancho Panzo’nun Donkişot’la şüphe ve belirsizlik üzerine kurduğu bağlılığın kırıntısı bunlarda yoktur."
    Tweet
    #180296 fly | 5 yıl önce
    8politikacı