insanoğlu birbirine inkar edilemez şekilde vahşice davranır.
neden kurtla betimlenmiş peki? lisede latince üzerinde çalışmış bir mühendisin quora'daki cevabını şöyle özetleyeyim:
roma kültüründe kurtların belli bir saygınlığı olduğunu hatırlatmakla başlayalım.
örneğin roma'yı kuran ve kardeşini öldüren romulus ve öldürülen kardeş remus bir dişi kurt tarafından bakılmıştır.
(bkz: lupa)
lupa, vahşi roma tarihinin bir sembolüdür. romulus, lupa tarafından beslendi. kurtların zalim vahşeti romulus'a burdan miras kaldı. aynı şekilde kurdukları imparatorluk ve uygarlığa da... romulus'un zalim ve vahşi davranışlarıyla hayatta kalması gibi, roma da şiddet ve fethetmeyle yükseldi.
Kurtların bu vahşi doğasına olan saygı tüm roma kültüründe yankılandı. Onları müsrifçe yaptıkları avlardan ve eğlence için katlettikleri hayvanlardan ayrı tuttular. Sanatta ve imparatorluğun sembolü olan heykel ve ikonlarda romanın gücünün önemli bir simgesi olarak kaldılar.
işte kurtların bu önemi ve onların toplumsal konumu, vahşi doğanın bir avatarı olarak bu ifadenin Latince’de çağrıştırdığı anlamın neden bu kadar derin ve katmanlı olduğunu ortaya çıkarmaktadır.
"arkadaş arkadaşın pezevengidir." deyiminin latincesi. bu deyişin sonucu olarak "bıyık burula burula kaytan, insan sikile sikile şeytan olurmuş." felsefesine kayılır.
Anlamı "arkadaş arkadaşım pezevengidir" değildir. "İnsan insanın kurdudur", (Hatta kan kurdu) demektir. Dostayevski roman karakterleri sık örnektir. İnsan düşüne düşüne kendisine acı verir, depresyona sokar. İnsanın kendisi ile olan çelişkisini anlatır.